Perde..Oyun bu hafta itibari ile başlamış bulunuyor. Ve sistemin çarkları kabul etse de etmese de biz sahnedeyiz. Öncelikle Mart ayı itibari ile bizi buralara getiren yönetim,teknik heyet,kulüp çalışanları ve tüm oyuncu grubuna taraftarlar olarak minnetarız. Bize bugüne kadar seyrettirdikleri futbolu tarif için çok da kelime yok. İzlerken çikolata yiyor hissine kapılıyorum kendi adıma. O yüzden bu aranın bitmesini dört gözle bekledim. Gerçi son Denizli maçı biraz bitter çikolata gibi oldu ama olsun. Özellikle ilk 10 dakika ayaklarındaki nesneyi yabancılar gibi oynadı tüm takım.  Dedim ya oyun başladı bundan sonra herşey mübah.(Beşiktaş terbiyesi ve kültürü içinde olan herşey). Takıma tek eleştirim şu set hücumu işini biraz abartmaları yönünde olur. Hızlı çıkacakları pozisyonlarda dahi geriye oynayıp sete çeviriyorlar oyunu. Halbuki çok çabuk sonuca gidebiliyoruz. Örnek 3. Gol. Evet bundan sonra işimiz daha zorlaşacak. Teknoloji bu kadar gelişmemişken bir lafa ciddi ciddi inanırdık. Beşiktaş çok iyi takım fakat Mart ayına geldi mi duraklıyor elinden şampiyonluk kayıp gidiyor. Önce Tv kanalları özelleşti ve arttı sonra internet dünyasına giriş yaptık ve bir farkettik ki aa Mart ayında cellatlar iş başı yapıyormuş. Sistemin köpekleri, şerefsizleri forma giymeye başlıyormuş. Yani Mart ayı duraklama ayı değil ayar çekme ayı oluyormuş anlayacağınız. Dün ufak bir provası yapıldı. Nasıl da el çıkarttılar buz gibi golden. Sergen hoca buraya kadar getirdi. Çıktı konuştu, aaa maaa dediler bir daha çıktı konuştu. Ama olur mu öyle şey dediler çıktı bir daha konuştu. Gücü nereye kadar yeter bilemem ama gerekli desteği her kesimden görmesi gerekliliği arttıkça artıyor. Bir çoğunuz katılacaktır, bu takımın 4 oyuncusunun alternatifi yok. Tabi kişi olarak var da oyuna katkı anlamında bunlar kadar iş yapamaz yedekleri. Rosier,Josef,Atiba ve Ghezzal. Rakiplere sorsan Beşiktaş’tan sizin maçta kim oynamasın diye, verecekleri cevap büyük ölçüde bu 4’lüden biri olur. Tabi farkındayız da ben yine de hatırlatayım bu 4’lünün 3’ü sari kart ceza sınırında. Yani ilk sarida bir sonraki maç cezalı olacaklar. Önümüzeki 4 maç ise, Malatya (D), Antep, Başak (D) ve Fener. Hadi buradan yak. Ben Denizli maçında Rosier,Josef ve Ghezal’in sari görmesini ve Malatya deplasmanına bu üçlüden yoksun gitmeyi tercih ederdim. Çünkü şeref yoksunu sistem, bu üçlüyü Başak maçına kadar sarısız getirip ya o maçta korkakça oynamalarını yada sari gösterip Fener maçına çıkmamalarını sağlayabilir. Bilir değil yahu sağlar. Hadi Ghezzal akıllı adam kendini saklar da, ya öteki iki çılgın? Adamlar tuvalete giderken sari görme potansiyeline sahipken Başak maçının stresinde düşünemiyorum. Teknik heyet bunun hesabını yapar diye düşünüyordum ama Denizli maçında gördük ki hiç oralı bile değiller. Tabi ki tercihtir bu, Sergen hocanın rahat tavırı biri diğerinin yerine nasıl olsa oynar mantalitesi takıma ayrı bir güven vermiyor da değil. Ama ben taraftar olarak tedirginim ve final maçlarına en güçlü silahlarımızla çıkmayı diliyorum. Hepimizin gönlüne göre bir 3 ay olsun ve sonu maviliklerde motorlarla bitsin inşallah..