Son günlerde Beşiktaş camiasında “Matruşka” kelimesi dillerden dile dolaşıyor. Kim Matruşka? kim değil? tartışılıp duruyor. 

Özellikle Başkan adaylarından Serdal Adalı’nın karalanması için kullanılmaya çalışılıyor, Adalı ise bundan duyduğu üzüntüyü dile getiriyor, “Ben hem Çebi’ye hem Orman’a karşı seçime girdim, o zaman siz neredeydiniz diyor..”

Matruşka kelimesini ilk kullanan kişi, Ahmet Nur Çebi’nin karşısına aday olan Fuat Çimen, bugün sosyal medyadan bir açıklama yaptı.

Çimen yaptığı paylaşımda;

''Matruşka sistem deyişine kendi anladığımca bir yorum getireyim.

Öncelikle Sn. Serdal Adalı Matruşka tanımına dahil olmayacak kadar çok iyi ve çok büyük bir Beşiktaşlı. Asla bir matruşka değil. Yönetiminde yer vereceği kimi parçalar onu matruşka yapmaz. Ama o parçalar ona her an tuzak kuracak matruşka sistemin parçalarıdır. 

Şimdi Serdar Bilgili’de rahmetli onursal başkanımız Süleyman Seba’nın yönetiminde yer aldı, Süleyman abi de mi matruşka? deniyor. 

Matruşka bir metafor. Burada ifade edilen husus
- Bir önceki yönetimin içinden çıkacaksın ( serdar bilgili iki dönem önce rahmetli Süleyman Seba’nın yönetimindeydi, Süleyman Seba yönetimini kötülemedi, hesap soracağım demedi )

- bir önce yönetiminde olduğun başkan ve yönetimini ağır eleştireceksin ve hesap soracağım diyeceksin. Aslında matruşka sistem tam anlamıyla 2004’te başladı. O dönem kim seçilirse seçilsin içinde bulunduğu yönetimi kötüleyerek, hesap soracağım diyerek kazandı. O gün Sn.Yıldırım Demirören kazandı bunu o söyledi. Sonra o gün kazanamayan Sn. Fikret Orman ileri ki tarihlerde başkan oldu o da hesap soracağım diye aynı şeyleri  söyledi, sonra Sn. Ahmet Nur Çebi içinden çıktığı yönetimi kötüledi ve hesap soracağım diye seçim kazandı. Hepsinin ortak noktası hesap sormak yerine örtbası seçtiler. 
Bu tanımlamada eğer Sn.Ahmet Nur Çebi’nin asbaşkanı icazet alıp aday olsaydı matruşka metaforu geleneğini devam ettirecekti. Çünkü o da giderayak içinde olduğu yönetimi eleştirmeye başlamıştı ( ama ne hikmetse istifa etmedi )

Sonuç olarak kendimce matruşka metaforunu anladığımca yorumlamaya çalıştım. Başta da belirttiğim gibi Sn. Serdal Adalı asla bir matruşka değil. O kaybettikten sonra BJK Kongresine adım atmayanlar gibi değil her kongreye alnının akıyla gelen onurlu bir Beşiktaşlı. Ancak yönetiminde yer vereceği ve ittifakla onu destekleyen matruşka parçaları ola ki kazanırsa maalesef ona ve Beşiktaş’a büyük tuzaklar kuracaklar. Umarım o da farkındadır.''