Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı Futbolcusu Mensah’ı Beşiktaş’la baş göz etti. Geriye yalnızca imza kaldı... Kalplere falan değil Aman ha! “Yalnızca kağıda!" Hal böyleyken, bazı kulüpler Mensah, Kayseri’nin sözleşmesi devam eden oyuncusu olmasına rağmen topçuyu ayartmaya çalıştı... Hoş ve etik değildi tabii... Alışılmış lağım literatürüne güneş gibi doğdu Berna başkan.... “Kim ne demiş ne yapmış umurum değil söz ağızdan çıkar Bu saatten sonra 10 milyon verseler tavrımız nettir Mensah Beşiktaş’tadır” demiş... Eğilip bükülmediği için övgüyü hak ediyor hanımefendi. Demek ki neymiş adamlığın erkeği kadını olmazmış... Adamlık karakterdir teşekkür ederiz Berna Gözbaşı....

SALIN BİZİ ARKADAŞ

Berna Gözbaşı ile devam ediyoruz... Daha doğrusu Beşiktaşlı olan evladıyla... Kızının Beşiktaşlı olmasından mütevellid piyasada hortlayan linç kültürüne iki kelam edelim... Kimse tatlı su kurnazlığı yapmasın. Hangi şehirde nefes alırsa alsın Aşırı fanatikleri tenzih ederekten söylüyorum, hangi genç kardeşimizin yüreğinde İstanbul takımlarından herhangi biri yatmıyor. Kâh tribünlerine tav kah başarılarına.... Mesafe bırakılıyor gibi gözükülse de besteler bile işleyiş bile aynı gibi... Öne çıkmış tribünler var onları ayrı tutuyorum tabii. Hatta bazı Anadolu kulüplerinin başkanlarının bile mevzubahis takımlara üye olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz... Hani ilk taşı hiç günahı olmayan atsın diyor ya O hesap.... İnsanları rahat bırakın... Hele Beşiktaşlıysa bi’ salın hatta!

FUTBOLCU SİMSARLARI! 

Fatih Aksoy Alanya ya satıldığında hafif lodos esti. Akabinde genç Ahmet Gülay’ın verilmesi ise rüzgarı poyraza çevirdi... Bardağı taşırdılar gibisinden aslında mevzu Fatih Ahmet değil Mevzu eğer istikbal vadediyorsa gençlerin niye bu kadar çabuk harcanıldığıdır... Hele ki önümüzdeki senelerde yerli topçuya dönme eğilimi varsa memlekette... Sevgili Başkan Sayın Çebi’nin de bu işe dur demesi de mevzu değildir... Bu çocukları yollayan ya da yollatan mantığı sorgulamak gerekiyor... Sergen hocanın geçen sene Merih için söylediğinin aynısını Erol Bulut söylemiş Fatih için.... Sıkıntı bu işte.... Gelecek vaat eden futbolcuyu çözememek! Eskiden şu sizin "sukoating" dediğiniz topçu gözlemleme işine futbolcu simsarı diyorlardı... Elde yok etekte yoktu... Karagümrük Burhan Felek Selimiye Zeytinburnu statlarında toz toprak içinde çocuğun daha topa yatışından anlıyorlardı ne olduğunu... Bizim teşkilat uçakla gidiyorlar trenle geliyorlar neredeyse elli ülke geziyorlar çıkıyor "Van Pörsi" diyor Falcao diyor Balotelli diyorlar.... Sorsan "skautingler" ama!

HEY ATIBA!

Atiba yaklaşık 4 milyon TL'ye imza atıp Beşiktaş’ta kaldı... Bu imza çok bekledi, bekletildi... Kulüp, "Oyna hakkın bende" deyip anlaşmaya bile gerek duymamalıydı "Sen artık bizdensin"i dosta düşmana göstermeliydi. Atiba da "Anlaşmaya gerek yok boş kağıt kasada dursun, zira çocuklarım bile artık Beşiktaş’ın neferidir" demeliydi... Neyse Masada 6 okka tatlı vardı tatlı yenildi tatlı konuşuldu tatlı bitti... Oralarda yokum... Derdim, insan hayatında bazı değer yargıları vardır ve altuni vicdanla kaplıdır. Hep yanında olsun istersin bir anne bir baba bir evlat gibi... Ve kalender ve sadık ve naif bir dost gibi... Atiba da o dost mertebesinde artık. Hep oynaması gerekmiyor yanınızdan ayırmayın yeter! Derdim budur....

UEFA DUY SESİMİZİ!

PAOK Başkanı Savvidis, oynayacakları Beşiktaş maçı öncesinde "İçinde bulunduğumuz gündem nedeniyle Beşiktaş maçının önemi büyüdü Siyaset ve futbol farklı ama PAOK o gün tüm Yunanistan’ı temsil edecek” demiş... İstanbul'dan giden Rumların kurduğu bir takımın başkanının ağzından bu kelimeleri duymak üzücü... Dudak büzücü.... Ve baştan aşağıya süzücü, "Sen kimsin" der gibi... Lakin hiç muhatap olmamak gerekiyor... Zira PAOK tribünü içinde Beşiktaş’ı seven çok taraftarı var... Ve bizim siyasetle hiç işimiz yok.... Bizim derdimiz Beşiktaş.... Onların hatırına gülme eylemini gerçekleştiriyorum.... Fakat yönetimin bu açıklamaları alıp UEFA’ya iletmesi ve tarafsız saha talep etmesi gerekiyor.... Hem de ivedilikle....