Başkanlık seçimi günü yaklaştıkça adayların vaat ve projelerini açıklamaları da ivme kazanarak devam ediyor. Bunlar gündemde geniş yer alırken kulübün ekonomik  çöküntüsünün tartışılacağı Mali ve  İdari  genel kuruldan , onaylanıp onaylanamayacağı hususlarının gündeme getirilmeyişini yadırgıyorum. Halbuki Beşiktaş’ımızın bekası yani geleceği kimin başkan olacağından önce nasıl borçsuz bir kurum haline  kavuşacağı olmalıdır. Başkanlar, yönetimler gelip geçicidir, asıl olan 120 yıllık dev kartaldır.  Demirören yönetimi döneminin son yıllarında başlayan mali problemler kongrelere taşınmış ve 4 yıl üst üste artan sayıda ibrasızlık oyu kullanılmıştı. Gidişin kötüye varacağının farkına varan Yıldırım Demirören 2012 şubatında yönetimiyle birlikte istifa ederek kapağı TFF ye atmıştı.

Sonrasında başkan olan Fikret Orman daha gerçekçi düşünce ile bu girdaptan kurtulmanın çarelerini uygulama gayreti içerisine girdi. Düzlüğe çıkmada ana unsur gelir kapılarının ardına kadar açılması gerekliliği inancı ile yol haritasında yer alan kaynakları devreye sokmaya gayret etti. Kulüplerin en büyük nakit girişi  yayın gelirleri olmaktadır. Diğer getiri kalemleri de şampiyonlar ligine katılım sonrası giriş ,başarı , UEFA reklam gelirleri ulusal yönden ise sponsorluklar, stat gelirleri futbolcu satışları ,ürün satışları, kira gelirleri ve diğer yaratılan sıcak para girişi sağlayan unsurlar ,olmaktadır.Bunu sağlama da en büyük etken futbol takımının başarılı olmasıdır.Gerçekleştirebilmek ise güçlü , inançlı , başarıya aç iyi bir futbol ekibi ile mümkün olabilmektedir.Bu anlayış ile  önemli başarıların elde edildiği 2016-2017 ve  takip eden senede ki şampiyonluklar ve namağlup gurup birinciliği kazanarak  Avrupa arenasında isminden sitayişle bahsettirmesidir

Bu başarıyı yapılan transferlerle, çok tecrübeli bir teknik direktör ve tüm yardımcılarının katılımı sağlamıştır.Bu başarı stat yapımı ile taçlandırılmış, yukarıda bahsettiğim  gelir kapılarının açılması sağlanmıştır.Günümüzde bu anlayış denendiği için örnek alınmalıdır. Emlak edinmek, digital yolla pazarlama unsurlarını devreye sokulacağını dile getirmek oluşturulması maddeten imkansız olan hele takımlarında uzun dönem yüksek maaş alan yabancı oyuncu transferlerinden bahsetmek popülizm sağlar ama gerçekleşmediğinde de tribünlerden nahoş sesler yükselir, örneklerinde olduğu gibi... Kısa vade de bu anlayışla gerekli sıcak para sağlamak oldukça güçtür. Artık kişilerin parası kulüpleri bu çıkmaz sokaktan kurtarmaya yetmez. Onun içindir ki yapılabilirliğine inanılan projeler güzellemesi yapılmalıdır. Yukarıda da bahsettiğim gibi ekonomik düzlüğe çıkmakta en önemli etken tartışmasız futbol takımının başarısıdır. Bu hususlar gerçekleştiğinde tüm gelir kalemleri devreye girer ve rahat hareket etme imkanı da artar.Güçlü bir futbol takımı yaratmak için her yönüyle dünya futbolunu tanıyan futbol bilgesi isimlere ihtiyaç vardır. Menajerler üzerinden yürütülen transferlerin  olumlu getirisinin önemsiz kaldığı izlenmektedir.Bunların getirip kulüplerimize kakaladıkları futbolcuları geri satmada ki  başarısızlıkları ortadadır. Bu uyanık futbol simsarları ile süratle ilişik kesilmelidir. Realist, işini doğru ve düzgün yapan isimlerle çalışılmalıdır. Günümüzde topa düzgün vuran10 yaşında ki futbol okulu öğrencisi çocuğun bile menajeri vardır.

Başkan adaylarının günümüzde isim yapmış futbolcularla ilgilendikleri şeklindeki açıklamaları anlık heyecan yaratır ama gerçekleşme payı çok düşük olmaktadır. Zira özellikle Avrupa piyasasında ara transfer döneminde alınan futbolcuların takımlarına katkıları piyangodan ikramiye çıkması gibi şansa kalmaktadır. Gözler futbol sezonu bitmiş olan özellikle Güney Amerika yönüne çevrilmelidir.Başkanlık seçim piyasasında eski başkanları perde arkasından da olsa devreye girdiklerini gözlemliyorum. Fikret Orman dışında ki 2000 yılından günümüze başkanlık yapmış isimlerin Adalı yanında yer aldıkları ve yönetimlerinde ki bazı isimleri listeye sokma çabası içerisinde oldukları bilgisini alıyorum. Adalı’nın camiayı biraz tanıyorsa böyle bir tercih yanlışı yapmayacağını düşünüyorum. Bu seçimde en kötü not eski başarısızlıklarından ötürü sevenlerinin tepkisini çeken yönetim kadrolarından isimleri yanlarına almaktır. Arat cephesinde de yeni isimlerin getirisi yanında mazileri defolu tribün holiganlarına  listesin de yer vermek yanlışı çok puan kaybettirir..

Eski başkanların bugün ortaya çıkmalarının sebepleri ne olabilir diye kafa yorarsak ilk aklımıza gelen yeniden başkanlık koltuğuna oturmak isteklerinin sonucu diye düşünülebilir. Ancak Demirören ve Çebi’nin kendileri ve yönetimindeki isimlerin Beşiktaş ile anılamayacak derecede hafızalara kara kalemle yazılmış olmaları kendileri için “abesle işgal“ den öteye geçemez. Beşiktaş camiası artık boş lafa edenler değil, inandırıcı, iş yapabilirlik becerisi kanıtlanmış, kredibilitesi yüksek olan vizyon sahibi yönetici tipi istemektedir.