Beşiktaş’ta işler ne güzel başlamıştı. Sergen Yalçın’ın ayrılığı sonrası sezon ortası gelebilecek en iyi hocayla anlaşılmış, Ismael takımın başına geçer geçmez hırsıyla, empati kurma yeteneğiyle Beşiktaşlıların güvenini kazanmıştı.

Profesyonelleşmeye ciddi biçimde karar veren yönetim bunun büyük adımı olarak Sportif Direktörlüğe Ceyhun Kazancı’yı getirmişti. Dikkatlice oluşturulan “yapılanma” planı adım adım uygulanmaya başlamıştı.

Bu sezon Avrupa’da oynanmayacak olmasına rağmen büyük bir beceriyle çok önemli oyuncular, Saiss, Weghorts, Gedson, Cenk kadroya katıldı. Üstelik ekonomik denge içinde yapılabilecek en iyi sözleşmelerle. Transferlerin çoğunun kampa katılması büyük bir hareketti.

ALTYAPIDA YAĞMA VAR

Beşiktaş bu süreçte alkış aldı. Ta ki altyapıdan yetişen 2 oyuncunun, daha doğrusu oyuncuların menajerlerinin son dakikada Beşiktaş kalesine attığı gollere kadar. 

Rıdvan’ın transferi, Emirhan’ın gitme aşamasında olması her şeyi altüst etti. Pusuda bekleyen kaos severler büyük iştahla ortaya döküldü. Beşiktaş’ta söz ve iktidar sahibi olmak isteyenlerden tutun da işlerin iyi gitmesinden rahatsız olanlara kadar herkes 2 oyuncunun gemiyi erken terk etmesini eleştirdi.

Kimi yönetimi, kimi Beşiktaş altyapısına musallat olan tüccar menajerleri, kimi takım aidiyeti olmayan oyuncuları suçladı. Altyapı oyuncularının daha sıkı takip edilmesi gerektiğine değinmiştim, bu sistemin altyapıların tüccar menajerler tarafından yağmaya açık olduğuna, hâlâ gelişme aşamasındaki futbolcuların erken transferlerle harcanabileceğine de.

HER YOL RANTA ÇIKAR

18 yaş altındaki bir futbolcuyla en çok 3 yıllık sözleşme yapabiliyorsunuz. A takıma çıktığında bu süre bitiyor ya da 1 yıl kalıyor. 18 yaşına geldiğinde 5 yıllık sözleşme hakkı var kulübün.

O zaman menajerler ya sözleşme yapmıyor ya da çıkış maddesi dayatıyor. Çünkü ne kadar transfer o kadar menajer kazancı. Gelinen noktada gereken dersler çıkarılmıştır. Bu sistemde altyapıya yatırım yapmak tartışılır.

Eskiden olduğu gibi boş mukaveleye imza atma devrinin bittiği kanıtlanmış oldu. Artık en sevilen renkler Avro’nun üzerindeki. Hem de yeni A takıma çıkmış, gelişme sürecindeki bir oyuncunun harcanmasını göze alarak.

Görülüyor ki sistem rantı her şeyin önüne koyuyor. Altyapıların yağmalanmasına yol açıyor. Yabancı kuralı başka bir rant kapısı. Beşiktaş’taki profesyonel yapıya en çok saldıran kaos severlere bakın, bu ranttan kimlerin beslendiğini görün.

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet