"BEŞİKTAŞ KONGRESİNDE ÇIKSIN, İSTEYEN İSTEDİĞİNİ SÖYLESİN"


"Beşiktaş kongre yapısını daha önce de eleştirmiştik ve yine eleştirelim. Bakın burası Türkiye Cumhuriyeti ve övündüğümüz en önemli değerlerden bir tanesi demokratik bir ülke olmamız. Ve aynı şekilde Beşiktaş Kulübü de 100 yılı aşmış bir çınar. Ve demokratik bir şekilde yönetildiğini söylüyoruz, 'Atatürk'ün kulübü' diyoruz, her yerde bu değerleri ortaya çıkarıyoruz. O zaman şunun adını koyalım: neden Beşiktaş genel kurullarında kongre başlar başlamaz, hemen birileri organize oluyor, konuşmacılar şu kadar kişiyle sınırlandırılsın, şu kadar kişi konuşsun önergesi veriliyor. O spontane gelişen bir durum değil kesinlikle. Ve madem demokratik bir ülkedeyiz, madem çoğulcu bir kulübüz, o zaman insanlar çıksınlar ve istediklerini söylesinler. Ben artık sürekli aynı kişilerin kürsüde konuşmasını, sürekli aynı şeyleri söylemelerinden bıktım bir Beşiktaş Genel Kurulu üyesi olarak. O yüzden bir şerh düşmek lazım bu konuya." 

"AYLARDIR RAPOR BEKLENİYOR AMA KONGREYE SADECE 800 KİŞİ GELİYOR!"

"Ayrıca çok mu zor, Divan Başkanı'nın 'Arkadaşlar, cep telefonlarını kapatalım, hatibe saygılı olalım' demesi. Birileri telefonla konuşuyor, arkadan birileri geçiyor. Beşiktaş'ın genel sekreteri konuşuyor -ki isim önemli değil, bugün Mesut Urgancılar, yarın başka biri- orada birileri telefonla konuşuyor. Bunlar Beşiktaş gibi asırlık çınara yakışmayan şeyler, bunu baştan bir söylemiş olalım. Bugün bir kere daha anladık ki, -tıpkı bir dönem ki Şenol Güneş ve Quaresma gibi, sosyal medyada en çok tepki onlaraydı ancak iş tribüne geldiğinde ilk onlar çağrılırdı, aynı onun gibi- ortalılık yangın yeri, aylardır KPMG raporu diye bu rapor bekleniyor ama gele gele kongre salonuna 800 kişi geliyor. Burada şunu sormak lazım, neden bu kadar bu konuyu gündem yaptınız ya da yaptıysanız neden gelmediniz. Önemsiz bir konuysa bunu neden öncesinde darmadğın ettiniz? Bunun altını çizmek lazım."

"YÖNETİM MÜDAHİL OLURSA DAVA DAHA KISA SÜREDE NETİCELENİR"

"Kongrenin ardından dönemin eski başkanı Fikret Orman'ın yaptığı açıklamalar dikkate değer açıklamalardı. Süreç nereye gider, çok merak ediyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum ki Beşiktaş'ta bundan sonra şöyle bir algı var; pazartesi uyanılacak, hemen 102 milyon Euro'nun sebebi olan -ki Fikret Orman ve yöneticilerinden bahsediliyor- hemen bunlarla alakalı idari işler başlatılacak, para tahsil edilecekse edilecek... Böyle bir durum yok, bu çok uzun bir süreç. Burada şunun samimiyetini iyi ölçmek lazım, Beşiktaş Kulübü'nu temsil edenler Fulya Davası'nda olduğu gibi, Genel Kurul üylerinin Fikret Orman'a kulübü zarara uğrattığına dair açtığı bir dava var, bu konuyla alakala kulübün müdahil olmadığını biliyoruz. En azından davayı açan genel kurul üyeleri bunları söylüyorlar. Bu davada yönetim yanımızda olmadı diyorlar. Eğer bu Beşiktaş Kulübü, bu raporu açıkladığındaki cesareti gösterdiği gibi, bu işin hukuki sürecinde de taraf olacaksa -ki ben sayın başkanın konuşmasından taraf olacaklarını anladım- bu dava daha kısa sürede neticelenir." 

"KONGRELER KAVGA DEĞİL, FİKİR MEYDANI OLMALI"

Ama net bir şekilde bir gerçek  var, Beşiktaş'ın kongrelerinde artık kavgaların, hamasetin olmadığı, bu borcun nasıl kapanacağı, mali durumun nasıl sürdürülebilir olacağı konusunda fikir telakkilerinin yapılması lazım. Herkes şunu atlıyor; Beşiktaş'ın taşınmazları, şu anki borcun yüzde 50'sini karşılamıyor, yüzde 40-45'e tekabül ediyor. Bu çok büyük bir tehlikedir. Ayrıca bence bir genel kurulu üyesi olarak söylüyorum, sayın Fikret Orman bir hata yaptı. Beşiktaş tüzüğüne aykırı davranarak bir hamle yaptı Bankalar Birliği anlaşmasında. Neydi bu? Tüzüğe göre bir dönemde yüzde 10'un üzerinde bir borçlanma gerçekleşecekse genel kurulu toplarsınız onay alırsınız deniyor. Böyle bir hamle olmadığı için idari bir yanlış yapıldığının ve bunun da mali sonuçlarına katlanıldığının altını çizelim. Bundan sonra gelinen süreçte bir yaptırım olabildi mi, olmadı, olamaz da zaten. O yüzden taşınmazları satılırsa ileride bir gün, herhangi bir yönetim buna izin verirse borç kapanacak diye, o borcun kapanma garantisi yok." 

"KURTULUŞ İÇİN SERMAYEDAR MODELİ ŞART"

"O yüzden çözüm bu değil, Beşiktaş kongrelerde artık çözüm odaklı hareket etmeli. Benim çözüm önerim kendi adıma Beşiktaş'ın bir an evvel 'Beşiktaş FK' yani Beşiktaş'ın futbol kısmını ayırıp, özelleştirip, tüzüğü buna göre revize edip, oraya bir sermayedar çekilmesi lazım. Altını çiziyorum; bu, kulübün satılması değil. Beşiktaş'ın futbol kulübü olarak ayrılıp, bunu da bir sermayedar çekerek aynı İngiltere ve Fransa'daki modeli uygulaması lazım. O sermayedar üzerinden borçları temizlemesi lazım. Bence kurtuluş bu, zira oyuncu satışı ve sportif başarı ile bu borcun kapanmayacağını biz her kongrede tokat gibi suratımıza yiyoruz. Ama ısrarla anlamak istemiyoruz. Umuyorum bunu yaparlar ve bunu yapan ilk kulüp başarılı olacak. Umarım bunu Beşiktaş yapar."

"HATİBE SAYGILI OLUNMALI"

"Kongre ile alakalı son olarak; Beşiktaş Genel Kurulları, hatibe saygılı olmayı, insanları konuşma ve ifade özgürlüğünü kısıtlmamayı öğrenmeli ve pazartesi günü itibarıyla da bu sürecin işlemesindeki en önemli dinamiğin mevcut yönetimin işin hukuki kısmına ne şekilde dahil olacağını belirlemesiyle doğru orantılıdır."

Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ