Hocamı çok eskiden beri bilirim... Taaa İstanbulspor döneminden... 80’lerin sonu 90’ların başından bu yana yani... Beşiktaş genç takımında başlayan bu yolculuk aralıklarla devam etmekte camianın içinde. Başka yerde mutlu olamadı çok da mutlu edemedi kimseyi zaten. Bizim için doğmuş sanki. Hani o huysuzluğunu bizden başka kimse çekmiyor diyeceğim de içim el vermiyor. Çünkü benim için Beşiktaş kadın basketbolunun bir efsanesidir. Aslında Beşiktaş kadın basketbolu bir efsanedir, 80'li yıllardaki muhteşem kadrosu ile. Ha şampiyonluk sayılarına yansımış mıdır, tabi ki hayır. Çünkü o efsane kadro o dönemde tümü ile (Ergin Ataman’nın zamanı gibi, tekerlekli iskemle takımı gibi) Gs’ye transfer olmuş ve üst üste çokça şampiyonluk almıştır. Ama 2005 yılında Şenol Demirağ abimizin katkıları ve Aziz hocamızın özverisi ile tekrar bize yakışan şampiyonluğu yaşamış idik.  Daha sonra Fb’lilerin sevgilisi olacak Esmeral’i futbol oynarken görüp baskete başlatan yine sayın Akkaya’dır. Esmeral gibi çok çok başarılı olmuş eski ya da şu anda ligimizde oynayan bir çok yıldızın arkasında Aziz hocamın o muhteşem fırçaları vardır desek bize kızmaz sanırım.

Bugün geldiğimiz noktada rakiplere göre mütevazi sayılabilecek kadro ile Eurocup finaline ve Türkiye Ligi yarı finaline yine Aziz hocamızın önderliğinde gelmiş bulunuyoruz. Rakip ÇBK Mersin ve saha avantajı bizde. Bakmayın rakibin ligi 6. bitirdiğine, geçen senenin Eurolig finalisti ve bu sene de yine orada F4 yaptılar. Kupada yarı finalde bizi yenip final oynadılar. Ligde de gelip Akatlar'da devirmişlerdi bizi. Yani diyeceğim odur ki rakip çok dişli ve takımın desteğe ihtiyacı var. Bize düşen doğuştan Karakartal Akkaya’nın çağrısına uymak ve Çarşamba günü Akatlar’ı doldurmak. Bu kızlar bunu hak ediyor. Yazı kısa ama yolumuz uzun..

Haydi maça maça maça…

Bülent Bilirgen / Duhuliye