Hadi biz maratonun demirlerine tırmanıp tribüne kendimizi öyle atardık da, çağdaşlığın dibini vurduğumuz milletin, Mars'a koloni yaptığı şu günümüzde, 2025 yılında şu kapı girişi nedir böyle ya?!
Hakikaten nedir Sayın Ali Koç? O zaman seksenlerin başıydı birçok şey ilkeldi ve biz idare ediyorduk!!!! Eyvallah...
Zaten Kadıköy'de maraton tribüne biletle adam gibi kuyruğa geçip maça girmek, 50-60 metrelik demirlere tırmanıp maça kaçak girmekten daha zordu!?
İnanın bana, zordu.... Kapıyla Kızıltoprak'a giden caddenin altındaki duvara sıkışmak nefes alamamak eziyetin işkencenin en tavan noktasıydı...
Bir sürü F.Bahçe yönetimleri, başkanları değişti bu zihniyet hiç değişmedi... Hadi Ali Şen eski zaman dilimindeydi ve belki koşullar öyleydi diyelim... Eee?! Sonrakiler.???
Hadi Aziz Yıldırım'ın da Beşiktaş taraftarına karşı alerjisi vardı diyelim? Statları yenilediler, 'Modernize olduk' dediler Bir şu deplasman tribünü girişine çözüm bulamadılar... Bulmadılar, bulmak istemediler...
Bırak giriş kısmını saatlerce su, ekmek hiçbir şey verilmedi... Tribün jargonu adına kısasa kısas durumlarda, hadi ona da eyvallah Eee? Şimdi?
Sene olmuş 2025 hâlâ taraftar maça girerken eziyet çekiyor... İnanılmaz çağdışı bir kapı girişi...
Caddenin dibine adeta iş olsun diye monte edilmiş bir kapı ve labirent gibi dolambaçlı bir turnike... Yazık, valla yazık...
Ben Ali Koç'un başkan olduğunda bu tertip bir çok konuya değişklik ve kolaylık getireceğini umut ediyordum ama büyük sükût-u hayallerdeyim...
Kadıköy'de her Beşiktaş maçında yazıyorum hâlâ hiçbir şey değişmiyor... Artık topu Beşiktaş yönetimine yollamak durumundayız.
Beşiktaş yönetimi taraftarını korumak ve gözetmekle yükümlüdür...
Ali Koç'un tek direktifiyle modernize edilecek bu çağdışı kapı öyle atıl öyle ilkel öyle işkence gibi durmakta ki Beşiktaş yönetimi bu konuyla ilgili ciddi tavır sergileyip Zarfa mührü vurmalıdır!!!!!!
Ya eğitin ya öğretin ya da gönderin, Hiçbir şey yapamıyorsanız istifa edin...
Biz bu Yasin Kol isimli şahısla taa Valerien Ismail zamanında Alanya maçında tanıştık...
Beşiktaş 3-0 önde götürdüğü maçı bu şahsın icatlarıyla neredeyse veriyordu Verilmiş sadakamız varmış, (!) maç 3-3 bitti de 1 puanı kurtarabildik Allah'tan...!!!!!!
O maçta Weghorst'a çıkardığı sarı akıllara zarardı da iki sarıyı kırmızıya çevirip ihraç ettiği Emrecan'ın ahı ömür boyu üzerinden kalkmaz...
Sonra o Yasin Bey o dönemki Beşiktaş yönetiminin baskıları sonucu bir müddet terlik istirahatine gönderildi...
Bence hakemliği bitirilmeliydi ama bu adamları koruyan güç nasıl bir hikmete sahipse üç beş ay sonra yine sahalara döndürüldü...
Bizim maçlara vermezler artık diye fikir yürütüp, son G.Saray maçına yabancı hakem diye direttiğimiz haftada bu şahsı verdiler maçımıza... Anlayın garabeti....
Ve 4 Mayıs akşamı rezaletin nirvanasına çıktı bu arkadaş... Topu görse Karamürsel sepeti zanneden adam bile biliyor ki, Talisca frikik atsın diye F.Bahçe'li topçular ceza sahası önünde kendini bırakacak...
Sen hakem olarak maç öncesi dersini çalışırken bunları ezberine almaz mısın? Alırsın tabi... Uygular mısın???!!!! Neredeee...
Ben bir ara Fener frikik atsın diye kendini yere bırakacak zannettim! O kadar abartıyorum!!! Anlayın gayrı... Siz şimdi diyeceksiniz ki , öyle olsa penaltı verir niye frikikle uğraşsın ki?
İyi de adamlar o kadar kötü ki ceza sahasına bile giremiyorlar!!!! Resmen verdiği kararlarla Fener'lileri ayakta tuttu...
Hadi oraları geçtim Skriniar elinde kıyma makinesiyle çıkmış sahaya!!! İlk yarının sonlarına doğru Gedson'a yaptığı harekete kırmızı vermen için hakem olmaya gerek yok ki?
O İsmail Yüksek!!! O Çağlar !!! Vay arkadaş ya!!! Yaptıkları her hareket futbol dışı ve insani değil... Nasıl müdahale etmezsin?
Ama kaleci Mert'e uyarı dahi yapmadan vakit geçiriyor diye sarıyı yapıştırırsın hemen... Sen ne tatlı su kurnazısın seeen... Sen yok musun seeen!
Beşiktaş'a verdiğin penaltıda kaçarın yoktu, sen de biliyorsun ki es geçsen VAR'dan dönecek. Bir değil iki değil üç penaltı var o pozisyonda...
Adamlar Beşiktaş her korner kullandığında ceza sahasında güreş yapıyorlar... Tek ses etmedi...
Bakın arkadaşlar, ağalar, abiler... Hakemlerimiz iyi olmadan futbolumuz asla kalkınamaz... Bu nettir ve tali yolu yoktur...
Kulüplerin milyonlarca euro harcayıp transfer yaptığı yerde hakemlerin kötü olması kabullenebilnir bir durum değil...
Ya eğitin ya öğretin ya da gönderin... Hiçbir şey yapamıyorsanız istifa edin...
MALATYA'DA Beşiktaş sesleri...
Cuma gecesi Malatya Beşiktaş'lılar Derneği'nin düzenlediği 'moral ve yardımlaşma gecesi'ne davet edildik... Atladık gittik...
Yaralarını sarmaya çalışan bir şehir var... Çoğu yer kapalı... Üstüne 20 gün evvel çıkan yangın kayısı ağaçlarını kül etmiş... Istırap ikiye katlanmış...
Lakin ne olursa olsun hayatın bu zalim kısmına inatla direniyor Ve bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyorlar...
Bu yardımlaşma gecesi de onlardan biriydi... Gecede en ilgimi çeken konu down sendromlu çocukların yaptığı gösteriydi...
Kızlar bembeyaz gelinliğin içinde bir kuğu gibi süzülürken, Erkek çocuklarda giydiği damatlıklarla bizi aldı götürdü...
Dans edişlerini görseniz hayata nasıl sarıldıklarını anlardınız... Gecenin en anlamlı ve en güzel düşünülmüş kısmı buydu...
Tabi Malatya'da Beşiktaş'ı bunca felaketin arasında yaşatabilmek büyük iş... Dernek başkanı Emre kardeşimin nezdinde tüm dernek üyelerine ve Malatya'da Beşiktaş'ı yaşatmak için uğraşan her insana sonsuz teşekkür ederim...
Dediğim gibi, Beşiktaş için bir çivi çakanı ömür boyu sırtımızda taşırız...
Alen Markaryan
duhuliye.com
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..