Dün geceki maç için çok da söylenecek söz yok hani. Evet Vida istediğimiz o kanattan akan, ileri geri giden gelen bir sağ bek olmayacak gibi. Hani Q7 önünde oynasa, hücumda gitsen gelsen neler olur da diyebiliriz ama bu arkadaşın ilk 10 metre çabukluğu da yeterli olmadığı için savunma yönü de sıkıntılı. Öte tarafta, bir iki ay stoper mevkii için ülke futbol dinamiklerini tanıma süreci geçirecek ama önümüzdeki yıl çok temiz bir performans vereceğine inanıyorum o bölgede. Hani küçük bebekler 10-11 aylıkken ayağa kalkmaya çaılışır çalışır düşerler az kaldı yüreyecek bu denir ya, Lens de biraz o havada gibi. Ama bence bu maç ile Lens için sanki biraz kıpırdanma süreci başladı, özellikle Fenerbahçe kupa maçlarında taraftarı coşturacaktır İnşallah. Love için ise her ne kadar tabela yapamasa da görüşlerim çok pozitif. Hele ikinci yarıdaki kontrada (her ne kadar olumlu kullanamasa da) topun rakip ceza alanı üzerine geliş süresi önümüzdeki maçlarda çok halı saha golü izleriz izlenimi uyandırdı bende. Ayrıca rakip savunmacıların kucağında iken oynadığı rahat oyun o pozisyonun ne kadar gediklisi olduğunu gösteriyor Brezilyalının. Maçın başarılıları arasında özellikle hücum performansı ile Caner’i gösterebilirim. (Her ne kadar savunma tarafında birkaç pozisyonda yine çok misafirperver olsa da) Tabi bu maç özelinde Mustafa’ya bir tebrik göndermek şart. Çok koştu, aldı, verdi, adam eksiltti, gol attı. Kupanın bundan sonraki ayaklarında ismi ilk yazılacak oyuncu olmaya hak kazandı. Kupa demişken saha içinden net bir bilgi. Kupa için özel tasarlanan toplarda bir sorun var. Daha çok hata olsun, pozisyon sayısı artsın diye kullanılan bu toplardan büyük şikayet var. Bizden söylemesi. Maç ile ilgili son olarak Talisca ve Q7’nin neden oyuna girdiği ile ilgili bir yorumum var ama sezon sonuna saklayayım en iyisi.

Maçtan çıkıp tabloya daha geniş bir açıdan bakalım biraz da. Futbolumuzda yeni bir dönem başladı. Artık büyük takım destekleme modası geçti geçiyor. Artık Başak’lı olacaksın ki herkes sana saygı duysun. Geçen sene oyuncuların sadece işini yapmak isteyen gazeteciye tekme tokat daldıktan sonra adamcağızı bir de ayaklarına çağırtıp el pençe divan halde nasıl özür diletmişlerdi hatırlarsanız. Tabi bu grubun ilk vukaatı bu değil. Hemen 7 sene önceye gidin. Başaklanmadan önce henüz daha filiz iken kupa finalini kaybettikleri gece Kayseri havaalınında teknik direktörü, futbolcusu Beşiktaş taraftarına nasıl da saldırmışlardı onu da hatırlayın. Öyle bir takımdan bahsediyoruz ki Ay-Yıldızı temsil için gittikleri Avrupa’da kupayı beğenmeyip istedikleri kadro ile oynamışlar üçüncü sınıf takımlara rezil oldunuz diyebilen çok küçük bir azınlığa da atarlanmışlardır. Bir de üstüne, ligde daha diri kalayım diye de kupayı bile es geçmişlerdir. (Hem de sponsorunun amblemi Başak olan kupayı)

Sorarım size, bütün bu rahatlığı ya da kabadayılıkları yapan camianın oyuncusu maç içinde hakeme Halis yerine Hasss Özkahya demiş ne var yani? Kırmızı görmesi bile bence büyük olay... Diyoruz ya adam Başak’lı. Hiçbir FB’li GS’li oyuncu da bile rastlayamazsınız bu rahatlığa. Hele hele bir de üstüne üstlük 1 (Bir) maç ceza verilmiş kendisine. Dünkü maçta utanmadan ayağı kayıp çok haklı bir kırmızı gören Necip eğer aynı cezayı alır ise bütün kurumların istifa etmesi gerekir. Vallahi ayıp Billahi ayıp. Derhal adı üstünde Özkahya’nın, Fatih Terim Stadı'na çağrılıp Emre’den özür dilemesi sağlanmalıdır. Diyorum ya artık moda Başakşehirspor... Ama tahminim yakında Al Başak ya da Jang Jing Başak City olurlar. Hele bu sene ipi bir göğüslesinler de.