Geride kalan mayıs ayından bu yana bu köşede yaklaşık 15 yazı yayınlandı. Genelde aklımda kalanlar şöyleydi: Valerinen'le olmaz... Testi kırılmadan... Hocayı gönderin... Valerien Beşiktaş'ın hocası değil... Dilimiz döndüğü kadar Beşiktaş'ın İsmael'le zaman kaybettiğini ve bin an önce kurtulması gerektiğini anlattık. Herkesin anlaması 5 ay sürdü! Dolayısıyla Beşiktaş da bu kadar zaman kaybetti. Doğrusu sezon başında birlikte yediğimiz yemekte sayın başkan Ahmet Nur Çebi'ye söylediğim gibi sezona Şenol Güneş'le başlamaktı. Şimdi bunca zaman kaybedilmesine rağmen henüz hiçbir şey bitmiş değil. Beşiktaş Güneş'le bu yarışın en iddialı takımı olur. Hoca bir ortak dostumuza kadro için 'Son yılların en iyi kadrosu' demiş. Son yolların içinde 3 sezon hocalık yaptığı dönemdeki Gomez'li kadrodan bile iyi olduğunu düşünüyor demek ki. Hayırlı olsun. Başkan Çebi bence doğru karar verdi. Yara var ama kangren olmadı. Şimdi Beşiktaşlılar ve tüm Türkiye Şenol hocanın elinden geçtikten sonra Dele Alli kimmiş, Muleka nasıl futbolcuymuş, Weghorst neler yapabilirmiş, Cenk Tosun nasıl gol atarmış çok net görecekler. Şenol Güneş'le aramız hiç iyi değil bunu etrafımız da bilir. Ama aramızın iyi olmaması kulübün menfaatlerini yazmamamı gerektirmez. Mevcut durumda en iyi isim Güneş'tir. Bu hocaya da kendisi için 'bitti, yaşlandı' diyenlere meydan okuma için fırsattır. Çebi artık rahat rahat maç izleyebilir çünkü takım emin ellerde. Turgay DEMİR / Fotomaç