Beşiktaş Jimnastik Kulübü, bu sezon basketbolda yeni bir yapılanmaya gitti. Genç oyuncularla yola çıkan ve sadece 3 yabancı kullanan siyah beyazlılar, lige koç Buruk Bıyıktay yönetiminde girdi. Üst üste gelen yenilgilerden sonra Bıyıktay ile yollar ayrıldı ancak gençlik projesinden vazgeçilmedi. Şubenin koordinatörü Ahmet Kandemir, çok fazla tercih etmese de bench'e inmek zorunda kaldı ve takım onunla birlikte kazanmaya başladı.

Gerek takımda oynayan gençleriyle gerekse de altyapısındaki potansiyelli gençleriyle Beşiktaş, şu anda basketbolumuzda parlıyor. Ve siyah beyazlılar, 26-29 Ocak tarihlerinde oynanacak FIBA Europe Cup maçlarında Türk basketbol tarihinde bir ilke, bir rekora imza atmaya hazırlanıyor.


Evet Beşiktaş, bu turnuvada 14 yaşındaki oyuncusu Doğan'a yer vermeyi planlıyor.

Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı,  altyapı koordinatörlüğüne, Banvit/Tek Süt Bandırma’daki basketbol fabirkası çarkını döndüren isim olan Ahmet Gürgen’i getirdi. Şu an Bandırma’dan Beşiktaş’a gelen birçok oyuncu da zaten Gürgen’in eğitiminden geçti.


Gürgen, sadece İstanbul ve Bandırma’dan değil, Türkiye’nin her yerinden yetenekli isimleri keşfedip, eğitireke yüksek seviyelere çıkarmak için çalışıyor.

Beşiktaş altyapısı ekibi, altyapı koordinatörü Ahmet Güren ve yardımcı antrenör Dorde Sijan ile dolu dolu bir sohbet gerçekleşti.

BANVİT'TEN BEŞİKTAŞ'A TAŞINAN PROJE


Ahmet Nur Çebi yönetimi ile beraber, basketbolda nasıl bir yol haritası çizildi Beşiktaş'ta?

Ahmet Gürgen: Burada herkesin izlediği gibi, Türk insanına yatırım var. A takımda üç yabancı oyuncu bulunuyor. Her organizasyonda olduğu gibi, çok fazla sorumluluk alanı da var, almayanı da var. Bu yaştaki oyuncular için bir süreç vardı ve o süreci verimli geçtiler. Şu anda hem Beşiktaş için hem de Türk Milli Takımları için önemli bir proje olduklarını gösteriyorlar.


Beşiktaş yönetimi özellikle 'proje' lafını kullanıyor. Nedir bu proje, biraz açar mısınız? Bandırma’dan buraya taşınan süreci bize anlatır mısınız?

Ahmet Gürgen: Banvit’te geçirdiğimiz sürede, Türkiye Basketbol Ligi'nde (TBL) bir hazırlık takımımız da vardı. Adı Bandırma Kırmızı'ydı. Banvit’in A takımına yüzde 60-70 oranında yabancı oyuncu geliyordu. Sonra altyapıdan çıkan minimum 3 Türk oyuncu vardı. Bu sayı daha sonra 5’e çıktı ama oynama süreleri bu kadar yüksek değildi. Şu anda oynama süreleri çok yüksek olduğu için tabii ki kalitelerini net bir şekilde gösterecekleri bir alan buldular kendilerine. Bence de şanslarını çok iyi kullanıyorlar. Bazı yetenekli oyuncular çok öne çıktı; arkadan gelecek oyuncular da var. Esas amaç, Türkiye’deki çok yetenekli oyuncuları bulup geliştirmek. Banvit’te de en yetenekli kumaşları bulmaya çalışıyorduk. Bunları bulduktan sonra bir eğitimden geçirip A takıma hazırlamaya çalışıyorduk ama ne olursa olsun; en önemli nokta, yukarıda oynayabilecekleri süre lazım. Orada 200 dakika var; bunun 40 dakikasını Türk oyunculara ayırırsanız, çok yeterli olmuyor. Yeteneklerini açığa çıkartamıyorlar. Bir oyuncunun gelişmesi için hata yapması lazım. Bu her yaş kategorisi için aynıdır. Ama hata yaparken de öğrenmesi lazım. Her alanda olduğu gibi... Bence oyuncular burada bunu buldu ve verilen sürelerde bunların çok iyi bir şekilde karşılığını veriyorlar.


Bandırma’dan Beşiktaş'a tam olarak kaç oyuncu geldi?

Ahmet Gürgen: Basketbol Gelişim Ligi (BGL) ve altı için toplam 15 tane oyuncu geldi. Oyuncuların yüzde 70’ini pozisyonumuza göre alamadık. Diğer yatırım yapan kulüplere gönderdik. Burada A takım haricinde 15 oyuncu geldi. A takımdan da 8 oyuncu geldi. Bu sürekli ve istikrarlı bir yatırım. Çeşitli yaş gruplarından, Türkiye’nin farklı yerlerinden gelecek oyuncularla beslenecek.

BEŞİKTAŞ, YURT VE EĞİTİM SAĞLIYOR
Hedefler anlamında bir süre konuldu mu bu proje için? A takım, altyapıdan ne zaman ve nasıl faydalanacak?

Ahmet Gürgen:  Şöyle bir şey var; yu an Türkiye’de herkes oyuncuların 2006’lısını, 2007’lisini, 2008’lisini gözlemliyor. Bir yer seçmek istiyor. Bu zincirleme bir reaksiyon. Onlar için en büyük soru şudur: "Ben çıktığım zaman A takımda oynayabilecek miyim?" Ama A takıma çıkmaları için, az önce de anlattığım gibi, hata yapmaları için bir alana ihtiyaçları var. Bununla beraber en önemli noktalardan bir tanesi, eğitim. Nasıl bir eğitim alacağı çok önemlidir. Bu işin üniversitesi BGL takımıdır. Oradan gelen sonuçlara bakar. Sen BGL’de nerede yer alıyorsun? Sonra senin Basketbol Süper Ligi (BSL) takımın için bir yer ayarlanıyor mu, orası önemli. Sonuçta artık herkes bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyor. Oyuncular, kulüpler, yatırım hakkında bilgilere ulaşılıyor. 2007’li oyuncu geldi mi; evet kendisi geldi. Türkiye’nin her yerinden bizlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Onur:  A takım bunlardan ne zaman faydalancak sorusuna gelince, BGL takımından A takıma vermeyi planladığımız oyuncular var.

Beşiktaş şöyle bir model seçmiş olabilir; "Yetiştirici ve yarışmacı mı yoksa 5 yıl içinde altyapıdan gelenlerle öyle bir takım çıkartacağız ki, bu oyuncularla şampiyonluğa oynayacağız". Hangisi?

Onur: Şöyle ki, A takımdaki veya üst yapıdaki hedef, seneden seneye göre değişebilir. Bizim bu yapı olarak hedefimiz, durmadan altyapıdan A takıma, yetişmiş, hazır oyuncuları tedarik etmek. İşte 2007’li gelen var. Koronavirüs süreci ile sekteye uğradı. BGL takımındaki çocuklar haricinde, altyapıda oynayan çocuklar için Beşiktaş’ta kendimize ait bir yurdumuz var.

Mehmet Ali Akbaş: Altyapıda şöyle bir yapı oluşturduk şimdi; çocuklar için bir yurt ayarladık. İstanbul dışından gelen yaklaşık 20 çocuğumuz var yurtta kalan. Tabii, hepsi Bandırma’dan değil. Burada da eski oyuncular da var, Bandırma dışından da gelen var. Bunun için biz bir sponsor bulduk; Katılımevim. Onlar bize konaklama sponsoru oldu. Üç öğün yemeklerini biz kulüp olarak sağlıyoruz salondaki yemekhanemizde. Eğitim olarak hepsi kolejde burslu olarak okuyor. Bir de onlara cep harçlığı olacak şekilde, kulüpten bir sosyal yardım ayarladık. Yapı bu şekilde devam ediyor. Daha sağlam duruma getirmek istiyoruz. Eksiklerimiz var biraz. Tesis eksikliklerimiz var. Sponsor vasıtasıyla veya Beşiktaş ve basketbolu bilen, seven insanlar vasıtasıyla tesisleşme ve malzeme desteği sağlamak istiyoruz.


FEDERASYON SADECE TEBRİK EDİYOR!

Şimdi siz muazzam bir iş yapıyorsunuz. Federasyondan size bir katkı geldi mi?

Mehmet Ali Akbaş: Ben Türkiye Basketbol Federasyonu kökenliyim. 2010 Dünya Şampiyonası’nda tesisler direktörüydüm. Aslında benim projelerim. hep bunun üzerineydi. Mesela, Abdi İpekçi’nin bulunduğu arsada (orası 60 dönümlük bir arazidir) üç küçük salon, kongre merkezi, çocukların kalabileceği bir otel-yurt, kütüphane... Her şeyi ile biz bu projeyi Necati Güler ile yapmak istedik. Bir kolej sistemiyle, ABD’deki gibi bu işin okullara yayılsın diye uğraştık. Ama Basketbol Federasyonu’ndan biz böyle bir şey almadık. Şu anda bir katkı yok ama fikren inanılmaz destekliyorlar. Çok iyi övgüler alıyoruz. “Çok iyi bir iş yapıyorsunuz. Lütfen bu yoldan dönmeyin.” diye. Bütün basketbol camiasından alıyoruz bu enerjiyi.

BİR GENÇ 2 DAKİKA OYNAYARAK GELİŞEMEZ
Buradan çıkan oyuncularda bu kadar büyük potansiyel var mı? Bu yatırımı yapmaya değer mi? Siz burada didinirken milli takıma devşirme oyuncular alınıyor....

Dorde Sijan: Banvit bununla ilgili yatırımı başlatan kulüptü. Aşağıdan yukarıya iyi bir sistem kurmuşlardı. Türkiye’den tüm kaliteli oyuncuları topladılar ve büyüdüler. Bandımra Kırmızı, ortalama ama yukarıya hazırlık takımıydı. Maalesef ekonomik sebeplerden dolayı kapattılar. Şimdi Beşiktaş için bir şans var. Beşiktaş yönetimi, bu durumun farkına vardı. Bu bence çok iyi bir karar. 80 milyon nüfusu olan bir ülkede yetenek ve potansiyel açısından zengin bir ülke Türkiye. Bir yabancı olarak benim gözlemlediğim problem şu; Banvit gibi sistemi olan bir takım yoktu. Özellikle yerli ve genç oyunculara yatırım yapan bir organizasyon yok. Beşiktaş’ta oynamaları için bunu hak etmeleri lazım. Şu an A takımdakiler bunu hak etmiş durumda; bunu da gösteriyorlar. İyi sonuçlar alıyorlar. Bandırma’da yapılan doğru seçimin, doğru sistemin sonucu. Beşiktaş bu yolu seçti ve bu yol doğru bir yol. İspanya, İtalya, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Türkiye’ye nazaran daha küçük ülkeler ama takımları EuroLeague’de, EuroCup’ta başarılı. Rusya da keza öyle. Yerli ve yabancı oyuncular aynı seviyede. Şimdi baktığınız zaman, İspanya ve Yunanistan’ın EuroLeague ve EuroCup’taki takımlarının oyuncuları ana rolde. Bandırma Kırmızı’da oyuncular, Ahmet Hoca’nın (Gürgen) önderliğinde 40 dakika süre alıyordu. Daha sonra 2 dakika oynamaya başladılar. 2 dakikada oynayarak gelişemezsiniz ve bu nedenle A takımda oynayacak yerli bir oyuncu bulamazsınız, dolayısıyla milli takım için de oyuncu bulamazsınız. Bu nedenle Beşiktaş doğru bir yol seçti. Yerli oyuncular, yabancı oyuncularla aynı seviyede ve belki daha iyi bir durumda. Ana rollere daha çok sahipler. Pozisyonlarına göre çok yetenekli oyuncular var ve A takım seviyesinde en önemli dakikaları ve sorumlulukları alıyorlar. Eğer sorumluluk alıyorsanız, Beşiktaş gibi büyük bir takımda özellikle, tabii ki gelişirsiniz.


ELİMİZDE 5-6 MİLLİ TAKIMA GİDECEK OYUNCU VAR
Peki, bu organizasyondan NBA’e, EuroLeague’ kaç oyuncu çıkar? Bir tahminde bulunabilir misiniz?

Ahmet Gürgen: Önceki konuştuğumuz gibi, bunların seviyesini BSL’de ölçmeye başlıyorsunuz. Bir oyuncunun çok uzun olması, çok atletik olması, çok iyi şut atması, onun çok iyi bir oyuncu olduğunu göstermez. Türkiye’de zaten en büyük sorun bu; Dorde’nin de bahsettiği konu bu. Süreleri çok iyi kullanıyorlar. Her bir oyuncunun ayrı yetenekleri var. Onlar bir yerden sonra kullanmadıkları özelliklerini keşfedip kullanmaya başladılar. Daha sonra Türk Basketbol Milli Takımı’na, yüksek seviyelere çıkman için kendini adaman lazım. Kendini adadıktan sonra ne gerekiyorsa; bakış açısı, zihinsel hazırlık, çalışma temposu... Bunları yapıp geliştirmen gerekiyor. Benim fikrim, burada 5-6 milli takım oyuncusu var. A Milli Takım oyuncusu demek, EuroLeague’de de oynayabilirler, NBA’e de gidebilirler. Çünkü buna göre fiziksel yeterlilikleri var. Şimdi 2.10 metrelik bir adam her yerde oynayabilir. Eğer bir yerden sonra üstüne koyabilirse... Şu an şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, dünyanın en iyi oyuncuları, en yetenekli oyuncular değil, en çok çalışan oyunculardır. En fedakâr oyunculardır. Hangi sporda olursa olsun fark etmez; kendini adamış ve bu işi gerçekten sevip çalışan oyunculardır. Buradaki oyuncular da böyle oyuncular. Seçilmişler, bir elekten geçtiler. Arkadan gelen oyuncular da aynı potansiyelde. Oyuncuları görürken bunun 8-9 yıllık geleceklerini görmen gerekiyor. Bunu yaparken de, onların psikolojik, zihinsel dayanıklılığını test etmek ve geliştirmek için belli zeminler gerekiyor. BSL’si, BGL’si... Sonrasında en önemli nokta, A takımda süre almaları ve süre alırken de aynı hatayı 100 kere yapmamaları. Geldikleri yeri hazmetmeleri, bunun üstüne koymaları lazım. Bunun için de zihinsel ve fiziksel yetenek lazım. Bu oyuncular bunlar için yeterli. Arkandan gelen oyuncular da, bunlar gibi devam edeceklerdir. Biz burada her jenerasyondan minimum 3 tane oyuncu çıkartırız. Biz yıllardan beri böyle yapıyoruz. Hangi yaş kategorisi olursa olsun, 2-3 oyuncu çıkarıyoruz. Mezunlar da vereceksin. Belki bu oyuncular bizim A takımımızda oynayacak, belki başka takımlarda... Ama en önemlisi, bunun devamlılığını sağlayabilmek. Minimum 4-5 böyle oyuncu var şu an elimizde. Bizde her kategoriden yetişen, gelen oyuncular var. Mesela az önce konuşmuştuk; 2007’li çocuk. Edremit’ten geldi ve hiçbir şey istemedi. Bandırma’da da vardı öyle. Hiçbir şey istemedi ve sadece bizimle antrenman yapmak istiyor. Bu tarz oyuncular da gelecek ve devam edecek.


2-3 OYUNCU NBA'E GİDECEK
Dorde Sijan: Burada potansiyel çok yüksek ve gösteriyorlar zaten. Uzun bir yol bu. Her adım yukarıya doğru daha sert olmaları gerekiyor. Siz gazetecisiniz. Kaç Türk oyuncu EuroLeague’de oynuyor, bunu biliyorsunuz. Bench'te oturan değil, maçta oynayanları kastediyorum. Çok az. 80 milyon insan ve binlerce oyuncu var; 4 veya 5'i ancak EuroLeague’de oynuyor. Buradaki Türk oyuncular, az olan bir yer için savaşacaklar. Hem EuroLeague için, hem de NBA için. 50 kişinin olduğu bir yere girmek için savaşmak daha kolay ama bir yerde 1-2 sandalye varsa, orası zor. Onun mücadelesini göreceğiz. NBA bambaşka bir seviye. Bütün oyuncularımızı takip ediyorlar. Basketbolda onun üstünde bir yer yok. Şundan yüzde yüz eminim; elimizdeki 2-3 oyuncu, bundan bir 3 yıl sonra NBA’de draft edilecekler. 18 yaşındalar ve 2-3 sene daha draft için şansları var. Beşiktaş gerekli şartları onlara sağlıyor. İşin içinde şans faktörü de var ama büyük olacaklar.

DONCIC 15 YAŞINDA OYNADI
Beşiktaş’ın FIBA Europe Cup’ta, 14 yaşında bir oyuncu oynatma durumu var öğrendiğimiz kadarıyla. İcra Kurulu Başkanı Mesut Urgancılar, divan kurulunda iki kez söyledi. Durumları nedir?

Mehmet Ali Akbaş: Kural gereği ne BGL’de ne de A takımda bu yaşta bir oyuncuyu oynatamıyoruz.

Ahmet Gürgen: Beşiktaş oynatmak istiyor. Potansiyeli var. İnsanların gençlere inanması için böyle bir mesaj vermek istiyor.

Mehmet Ali Akbaş: Zaten BGL’deki bazı oyuncularımızı A takımda oynatıyoruz. Hem o deneyimi kazanması hem de ortamı yaşaması için. Potansiyelli çocuklar ama tam anlamıyla yeterli değil.

Onur: Şöyle bir şey var; Samet Yiğtoğlu 16 yaşında, geçen bir maçta 4-5 dakika sahada kaldı. 14 yaşındaki bir çocuk 2 sene sonra burada sahaya çıkma imkânı olabilir. Yoksa 14 yaşında bir çocuğu yetiştirip sahaya çıkartmak uçuk bir hayal değil ama 16 yaşındaki Samet’in, hazırlık maçında 12 sayı attığı oldu. Luka Doncic ilk EuroLeague maçına çıktığında 15 yaşındaydı.


Çünkü Beşiktaş 14 yaşında bir oyuncuyu Avrupa maçında sahaya sürdüğü zaman bütün manşetlerde yer alır. Onun için sordum.

Dorde Sijan: Doncic, EuroLeague’de ilk maçını 15 yaşında oynadı ve bu çok önemlibir şey. Ama önemli olan zaman olarak o şansı vermek. Beşiktaş 16 yaşındaki Samet’e ve Ozan’a da bu şansı verdi. Samet oynadı. Ozan belki daha az zaman aldı ama o da olacak. Şimdi, bizim stratejimiz, bu oyunculara en erken yaşta en yüksek fırsatı vermek. Diğer bütün çocuklara göstermek istediğimiz şey, sizin de Beşiktaş’ta böyle bir şansınız olabilir.

Ahmet Gürgen: Bundan bir 15-20 yıl önce, 30 yaşındaki bir insanın spora devam ettiği zaman, üzerinde bırakması ile ilgili psikolojik bir baskı vardı. Bunla beraber sağlık bilimi o kadar gelişmiş değildi. Her şey değişti. Hayat değişti. Bununla beraber olgunlaşma yaşı da büyüdü. Burada önemli olan, bahsettiğim gibi, oyuncuyu çeşitli testlerden geçiriyorsun, bir sorumluluk veriyorsun; bu sorumluluğu alıp alamamak. O testlerden sonra oyuncuyu yukarıya çıkartıyorsun. Çünkü büyük bir markada ona önemli bir rol veriyorsun. Kendi takım arkadaşların ne kadar kaliteliyse, sen de o kadar kaliteli idman yapıyorsun. Seni de yukarıya doğru itiyor, tekelleşmeyi engelliyor. Buradan bir oyuncuyu rastgele seçemezsin. O testlerden geçebilmesi gerekiyor.

BEŞİKTAŞ TARAFTARI GURUR DUYACAK
Dorde Sijan: Drazen Petrovic’i hatırlarsınız. Gelmiş geçmiş en yetenkli Avrupalı oyuncuydu. 16 yaşında Sibernik’te kenarda oturmuyordu ve Eski Yugoslavya Ligi’nde, takımında ana roldeydi. Bir koç onu keşfetti ve ona şans verdi. 14 yaşındaki oyuncu ne fiziksel olarak ne de mental olarak hazırsınızdır; değilsinizdir.Ama hazır olduğunda, 16 yaşında şansı yakaladığınız zaman, cesur, akıllı ve çalışkan olmalısınız. Burada herkes sıkı bir şekilde çalışıyor. Birkaç sene sonra bu röportajı okuduğunuzda, birçok oyuncu NBA’de veya EuroLeague’de oynayacak. Beşiktaş taraftarı da bununla gurur duyacak; çünkü bu oyuncularla başarılı oldukları için. 2007-2008 doğumlu çocukların idolleri olacak. Burada gördükleri ağabeylerini idol olarak görecekler. NBA’de oynayan bir yabancıyı değil.

Mesela Real Madrid’de Luka Doncic, Usman Garuba gibi yabancı ülkelerden alıp kendi bünyesinde yetiştirdiği isimler var. Beşiktaş da böyle bir şey yapacak mı?

Onur: Bu bir strateji. Bence şu anda hazırlıkla dışarı çıkabilirsin. Real Madrid her branşta böyle ama çok büyük bir gözlem ağı var. Bunun için yeni ve ayrı yapılanma gerektirir. Burada önemli olan, buradaki potansiyellerimizle bu sistemi devam ettirebilmemiz.

Mehmet Ali Akbaş: Bu biraz da sosyopolitik bir şey. Milletimiz böyle bir şey istemiyor. İspanya’da olabilir ama bizim hedefimiz bu değil. Biz A Milli Takım’a yetiştirdiğimiz oyuncuları verebiliyorsak, başarılı oluyoruz. Biz mesela İspanya’dan bir oyuncu yetiştirip çıkartsak, bu makbul bir şey olmayacak hiçbir zaman.

Onur: Bizim bir tane oyuncumuzu İspanya’ya götürdüler. Hamza diye bir oyuncumuz vardı 2004’lü. Onu aldı. Tabii, farklı bir bakış açısı. Onun için ayrı bir ekip oluşturman lazım.

Mehmet Ali Akbaş: Buna benzer bir şeyi A takım seviyesinde yaptık. Markell Johnson mesela... Orada koleji yeni bitirmiş, ilk defa ABD dışına çıkan, para kazanan, özellikle seçilmiş bir oyuncu. Bizim takımımıza uyum sağlayacağı öngörülerek alınan bir oyuncu. Sezona başlarken tek yabancı oyuncumuz oydu. O da o gelişimi gösterdi ve takıma uyumu sağladı. Önü açık bir oyuncu.


Ülkemiz de göç alan bir yeri. Diyelim ki, Suriyeli bir oyuncu gelir, onu almamazlıketmezsiniz yani değil mi?

ZZ: Tabii ki değerlendirilir ama şimdi burası 80 milyonluk bir ülke. Türk Basketbol Milli Takımı altyapı kategorilerinde Türkiye hep ilk 3’te. Bizim sıkıntımız yetenek bulamamak değil. Onu üst yapıya taşıyamamak.

KANDEMİR O İSMİ RESMEN AÇIKLIYOR
Dorde Sijan: Bütün dünya bunu yapıyor. Buna karşı değilim. Böyle bir şey yapılacak olursa mesela, bizim çocuklarımız, kaliteli oyuncularla antrenman yapacak ve bu da kaliteyi yükseltir. Mesela Real Madrid alt yapıya çok yatırım yapmıyor ama çok özel birisini bulup alıyor. Luka Doncic gibi. Şimdi Nakic. Bir tane seçiyor. Türkiye’de Adem Bona vardı. Türk pasaportu da var. Geçen sezon Karşıyaka’da oynadı ve bu biraz antrenman kalitesini arttırır. Ama 10-20 tane olmaz ama seviyeyi arttıracak bir oyuncu olabilir. Bu yönetimin tercihidir. Ama buisimleri Türkiye’de bulabilirsiniz. Ben zaten inanıyorum ki, şu an Beşiktaş’ın alt yapısında bu oyuncular var. Gerek yok dışarıya gitmek.

Beşiktaş'ın altyapı mimarları Beşiktaş'ın sahaya sürmeyi planladığı 14'lük basketbolcunun ismini açık açık vermiyor. Onlar, oyuncuların erkenden şöhret havasına girmesini haklı olarak istemiyor. Sonra saha kenarına gidiyoruz. İşte yetenekli gençler Dorde Sijan eşliğinde özel çalışma yapıyor. Birazdan da gidip İngilizce dersine girecekler.

Ahmet Kandemir de kenardan izliyor. Ve Kandemir, Eurocup'ta 14 yaşındaki Demir Doğan'ı oynatmayı planladıklarını söylüyor. "Büyük potansiyeli var. Boyu 2.07... Çok kadarı çok iyi, daha fazla olmasın" diyor.


EUROPE CUP LİSTESİNDE YER ALIYORLAR
2006 doğumlu ve süre alması takdirde, turnuva tarihinde forma giyen en genç isim olacak. Kara Kartallar, gruptaki ilk 2 maçlarını kazanmaları halinde veya en kötü ihtimalde tur şansı kalmadığında, Bulgaristan ekibi Balkan ile oynanacak 3. maçta bu genç isimlere şans vermeyi planlıyor.

Kara Kartallar’ın Akatlar Spor Salonu’nda ev sahipliği yapacağı D Grubu’ndaki maçları ve tarihleri şu şekilde:

26 Ocak Salı, Beşiktaş – Oradea
28 Ocak Perşembe, Beşiktaş – Sibiu
29 Ocak Cuma, Beşiktaş – BC Balkan

Kaynak: Ajansspor