İşte Gökçe’nin açıklamaları:

WEGHORST GİBİ BİR OYUNCUYU KAYBETTİKTEN SONRA…”

Konyaspor bu ligin iyi takımlarından, sert deplasmanlarından biri. 90 değil, 120 dakika koşmaları gerekse koşarlar. İç sahada kolay puan kaybetmezler. İyi oyunculara sahip bir takım. Böyle zorlu bir maça Weghorst gibi önemli bir gücünü kaybederek çıktı Beşiktaş.

Bir de maç arızayla başladı. Mert Günok’un yaptığı büyük hata Beşiktaş’ın maça yenik başlamasına yol açtı ancak Beşiktaş bu dramatik başlangıca rağmen oyundan kopmadı, düşüş yaşamadı. Oynamaya devam etti, hücumda üretkendi. Çok sayıda gol pozisyonundan faydalanamadı.

Son periyotta biraz daha keskin bir maç olup her iki takıma da gitse gelse de Beşiktaş, son anlarda mükafatını almayı bildi. Weghorst gibi bir oyuncuyu kaybettikten sonra bile zorlu bir maçtan galip dönebileceğini, sıralama takımı olmayacağını, yarışı son ana kadar kovalayacağını gösterdi. Bu bakımdan Beşiktaş adına k kıymetli bir galibiyetti.

“SAISS, 5 SENE ÖNCEKİ ATIBA GİBİ”
Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in gelişinden sonra takımın bir çıkışa geçtiği aşikar. Bireysel olarak oyuncu performansları yükseldiğinde bu durum haliyle takımın geneline de yansıyor. Beşiktaş, Konyaspor maçına üçlü savunmayla başladı ama ilk dakikada yediği golden sonra Şenol Hoca Saiss’i orta sahaya atarak dörtlü savunmaya geçmek durumunda kaldı.

Saiss orta sahada bundan 3-5 sene önceki Atiba gibiydi, yahut şampiyon oldukları sezondaki Josef gibiydi. Onun 6 numarada oynaması hem Gedson’a, hem de Josef’e daha liberal, daha serbest oynama şansı verdi ve bu oyuncular hücumda daha iyi işler yapma şansına sahip oldular. Mert hatalı bir gol yedi ama 6 kurtarış yaptı, galibiyette önemli pay sahibi oldu. Cenk Tosun zaten çalışkan bir oyuncuydu, Konya’da da golünü attı ve skor yükünü sırtlamaya devam etti.

Gedson çok koştu, orta alan organizasyonlarını iyi yönetti. Beşiktaş’ın attığı iki gol de onun kaptığı topların sonrasında geldi. Sonradan oyuna giren oyunculardan N’Koudou girdikten sonra sol koridorda önemli işler yaptı. Her iki gol de onun tehlikeli bölgeye oynamasının devamında geldi. Tayfur ikinci golde o dakikada o soğukkanlılıkla Josef’e müthiş bir servis yaptı ve Beşiktaş, Konya deplasmanından hak ettiği bir galibiyet alarak döndü. Bütün oyuncular hem yenilgiye, hem de bireysel hatayla yenen gole reaksiyon gösterdi, en önemlisi de buydu.

“BEN OLSAM ABOUBAKAR’I ALMAM”
Takımdan ayrılan Weghorst’un yerine Aboubakar düşünülüyor ama bana kalsa ben Beşiktaş’a Aboubakar’ı almam. Bunun sebebi de açık. Aboubakar, şampiyonluk sezonunda Beşiktaş’ın en çok ihtiyaç duyduğu anlarda sahaya çıkmayarak Beşiktaş’ı zorda bıraktı, Cenk Tosun’un sakatlığından sonra Beşiktaş’ın en zorlandığı dönemlerde takımı yalnız bıraktı ve Beşiktaş için güvensiz bir tavır oluşturdu.

Ben tercih etmem ama Beşiktaşlı idareciler kendisinin oynamama ve ayrılma süreçlerini, yaşananları ve sebeplerini benden daha iyi biliyorlardır. Futbolcu kalitesine, golcülüğüne en ufak bir lafım yok, gelirse katkı da sağlayacaktır ancak ben tercih etmezdim. Santrfor dışında Beşiktaş’ın, Ghezzal dönmeyecekse sağ kanatta o egemenliği kuracak bir oyuncuya ihtiyacı var. Bekleri eleştirilmesine rağmen bence yeterli, stoperleri de var Beşiktaş’ın.

Ersin’den memnun değiller, belki Ersin Destanoğlu’nu kiralamak form tutmasına ve Beşiktaş’a daha iyi bir şekilde dönmesine yardımcı olabilir. Buna bağlı olarak belki Mert Günok’a alternatif bir kaleci bakılabilir. Bunun yanında Beşiktaş’ta bir orta saha ihtiyacı gözüküyor, tercihen yaratıcı ve hücuma yatkın bir oyuncu olabilir.

Şenol Güneş son maçlarda Redmond’tan istediğini alıyor ama Dele Alli kafasında tamamen bitirmiş. Dele Alli’yle yollarını ayırabilirse Beşiktaş, bir ofansif orta saha transferi de yapılacaklar listesine eklenebilir.

Duhuliye.com