Önder Özen;

Muleka’yı çok etkisiz gördük. Muleka aslında bir santrafordur, hücumcudur. İkinci forvet, birinci forvet kullanabileceğiniz bir oyuncudur ama ona böyle oynaması istendi. Arkada üçlü oynayan bir takım varsa yani oyunu üçlü kuran bir takım varsa birçok ekip eğer gerçekten hazırlıyorsa kime çıkacağını bilmiyor kenar oyuncular. 

Metin Tekin;

Fenerbahçe’nin 3’lü oynamasının çok etkisi var tabi çünkü üçlü yayılınca kenar oyuncu Szalai’mi? Lincoln’mü? Anlamıyorsun. Dörtlüde daha net görev belli sol bek senin oyuncundur ama üçlüde Szalai’mi Lincoln’mü Muleka bunu çözemedi.

Önder Özen;

Muleka bunu çözemedi ve çok aksadı bu bölgede belki Szalai’nin beklenenden daha büyük etki yapması, oyunu kurarken daha büyük etki yapmasının bir sebebide Muleka’nın etkisiz savunma performansıydı.

Metin Tekin;

Kamuoyunda Valerien İsmael tartışılıyor, bunu görüyoruz. Herkes bir şey söylüyor zaten iki maç kaybedince gitsin diyorlar doğaldır futbol ortamında, futbol profesyonel ortamında dünyada üç beş farkıyla böyle. Şimdi ben biraz daha futbol olayı olarak bakıyorum. Ben Beşiktaş’ım hocam, kimlik önemlidir ve bir senede bir kere Fenerbahçe gibi bir rakiple, bir kere oynayacağım evimde 50 bin seyircinin önünde. Yapma İsmael! Çok mecbur kalmadıkça yapma. Biz çok daha fazla güç farklılıklarında kimlikle kabadayılıklar gördük. Sadece Beşiktaş kimliğiyle yaparsın. Takım gücünüzle olur çünkü böyle bir karakterdir bu oyunlar. O yüzden bir kere oynayacağın Fenerbahçe maçında ya bir karşılayayım, senenin ilk maçında yapmamalıydı.

Tamam önemli olan kazanmak, önemli olan üç puan gibi sloganlarla biz büyüdük profesyonelliğin içinde, sahanın içinde ama tribüne doğru çıktıkça, oyunu içinde oynarken değil seyretmeye başladıkça her şey üç puan değilmiş hocam. Fair play çok önemli artık, üç puan önemli, eğlendirmek çok çok önemli Cruyff’un kitabını ikinci kere okuyorum hakikaten adam futbol filozofuymuş. Doğduğumdan beri anladım ben eğlendirmek gerekiyor…