İşte Karadeniz’in açıklamaları:

“7 PUAN KAPANMAYACAK FARK DEĞİL”

Beşiktaş şu anda lig yarışında liderin 7 puan gerisinde bulunuyor. Bu Beşiktaş için elbette beklenen netice değil. Beşiktaş gibi büyük camialarda bu durumlar elbette başarısızlık olarak kabul edilir fakat ligin ikinci yarısıyla birlikte arzulanan neticelerin alınacağını ümit ediyorum. Üç puanlık sistemde 7 puan kapatılmayacak bir fark değil. Beşiktaş’ın şampiyonluk iddiası, zirve iddiası bitmiş gibi bir durum yok. Beşiktaş alabileceği en iyi sonuçlar için sahaya çıkar. Bunu başarabildiği zaman zaten o puan farkı da ortadan kalkmış olur. 7 puanlık fark aslında sadece iki maç demektir. Beşiktaş’ın bunu kapatacak gücü vardır.

“AMATÖR BRANŞLARA BAKIŞIMIZ DEĞİŞMELİ”

Futbol dışında, amatör diye adlandırdığımız şubelerde de başarısızlık söz konusu. Beşiktaş gibi bir büyük camiada beklentiler bellidir, hangi branş olursa olsun Beşiktaş arması sahaya çıkıyorsa yapılması gerekenler bellidir. Beşiktaş sadece futbolda değil, bütün branşlarda galibiyet hedefler ancak amatör branşlarda kulüplerin ciddi giderleri olmasına rağmen bunların ne yazık ki gelir olarak bir karşılığı bulunmuyor. Bu yalnızca Beşiktaş’ta değil, bütün kulüplerde olan bir handikap. Duruma bakarken bunları da göz önüne almak gerekir. Ancak amatör branşlarda başarılı olamıyoruz, kapatalım demek de doğru değil. Beşiktaş, sadece futbol kulübü değildir, tam anlamıyla bir spor kulübüdür. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’dür. Türkiye’nin en eski, en köklü camiasıdır. Bunun için sporun her dalında varlığını büyüklüğüne yaraşır bir biçimde sürdürmesi gerekir. Kulübün profesyonel branşı da zarar etmekte, orayı kapatalım diyebiliyor muyuz? Tarihi boyunca yaşadığı şampiyonluklar ortadadır, her sene şampiyon olamamıştır, rakiplerimiz de her sezon şampiyon olamamıştır. Bu bakımdan şampiyonluk yoksa kapatalım demek doğru değildir. Beşiktaşlılar bütün takımlarına destek vermelidir. Olaya biraz da tersinden bakıp o salonların boş kalmamasını sağlamamız gerekir. Biz Beşiktaşlıların buralara sahip çıkmaları gerekir. Mali dengeleri sarsmadan ama bir boşvermişliğe de meydan vermeden, o takımlarımızı Beşiktaşlıları mutlu edecek hale nasıl getiririz, o salonlar nasıl dolar, bunu düşünmemiz ve ortaya koymamız gerekir.

“BEŞİKTAŞ’TA OLAYLAR KİŞİSELLEŞTİRİLİYOR”

Son divan toplantısında Divan Kurulu Başkanı Yamantürk ile Yönetim Kurulu Başkanı Çebi arasındaki üslup ve tartışmalara hep birlikte şahit olduk. Böyle süreçler Beşiktaş’a en ufak bir fayda sağlamaz, Beşiktaş için iyi neticeler getirmez. Şimdi belki Beşiktaşlılar bana diyecekler ki, sen de dönemin başkanıyla sorunlar yaşadın, olaylar yaşadın, süreçler yaşadın. Ben 2016 senesinden beridir Beşiktaş’ın mali olarak kötüye gittiğini, bu sürecin sonunun iyi olmadığını, Beşiktaş’ın büyük bir müzayaka içinde olduğunu, bu gidişatın değişmesi gerektiğini söyledim. Bu söylediklerimle ilgili olumsuz süreçler de yaşadım ama geldiğimiz noktada, son divan toplantısında bile üyelerin yüzde 30-35’i söylediklerimizi haklı buldular ve bana teşekkür ettiler. Ben bunları söylerken bir Beşiktaşlılık duygusu ve endişesiyle söyledim. Dönemin başkanıyla karşı karşıya geldiğimde bu konuları hiçbir zaman kişiselleştirmedim. Sadece eleştirmeyip ne yapmaları gerektiğini, Beşiktaş için neyin doğru olacağını da dilim döndüğünce ifade ettim. Eleştiri tamam ama Yamantürk ve Çebi arasında kişiselleştirilen durumlar ve ifadeler oldu. Bunun yerine daha yapıcı, daha yakışır bir üslup tercih edilmeliydi. Bu dilin Beşiktaş’a hiçbir faydası olmaz. Umarım ilerleyen zamanlarda bunun telafisi yapılır.

“BEŞİKTAŞ’TA YENİ KONGRE…”

Beşiktaş’ta seçimli genel kurul henüz kısa bir süre önce yapıldı. Henüz 2 seneyi aşkın bir görev süresi var fakat camiada seçim olmasını isteyen bir kitle de var. Beşiktaş gibi büyük, beklentilerin yüksek olduğu camialarda kongreler saha sonuçlarına, profesyonel branşın başarılarına bağlıdır. Orada işler iyi giderse hiç kimse seçim olsun, kongre yapılsın istemez. Beşiktaş başkanlığını isteyen isimler elbette vardır, Beşiktaş başkanlığı hayal edilecek, uğrunda uğraş verilecek bir yerdir ama “bir seçilelim, devamını düşünürüz” demek yeterli olmaz. Çarkı çevirebilecek plan projeler olmadığı sürece başkan olmak da, görev almak da bir anlam ifade etmez. Bu göreve talip olmak yeterli değil, talip olanların çözümlerle, Beşiktaş için kalıcı adımlarla gelmeleri gerekir. Kongreye gidilmesini isteyenler de Beşiktaş için en iyisini, en doğrusunu arzu etmektedir fakat camialar için hayırlı olan kongrelerin zamanında yapılmasıdır. Erken ve olağanüstü kongreler yanlışlıklara, tersliklere, kötü gidişe işarettir. Umarım saha sonuçları düzelir, maazallah en ufak bir terslik olmaz ve Beşiktaş’ta kongre olağan sürecinde olur. O gün geldiğinde genel kurul isterse devam eder, isterse takdirini başka bir yapıdan yana kullanır.

Duhuliye.com