Galatasaray maçında Beşiktaş’ı nasıl buldunuz?

Maçta futbolla ilgili konuşulacak pek bir şey yoktu. Sergen Yalçın’ın en kötü maçı oldu diyebilirim. Hayatımda bu kadar etkisiz, geri çekilmiş bir Beşiktaş gördüğümü hatırlamıyorum. Demek ki bu maç seyircili olsaydı değişecek olan hakem kararlarıyla da birlikte Galatasaray’ın galibiyetiyle bitecekti. Beşiktaşlı oyuncular bireysel olarak da ön plana çıkamadı. Karius iyi diyorlar, onun da öyle çıkardığı çok zorlu bir pozisyon yok. Yan toplarda çok kötüydü, boşa çıkışları oldu. Kadro da çok kısıtlı, ancak bu kadar olurdu belki. Bir tek Boateng vardı, ona da “ilk 3-4 hafta oynar, buradaki seviyeyi görünce o da bırakır” demiştim, şu an bu gerçekleşiyor. Deplasmanda kaybetmemek iyi denilebilir ancak oyun olarak Beşiktaş’ı hiç beğenmedim.

Fatih Terim’in açıklamalarıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Maçların bu şekilde oynanmasıyla ilgili karar kulüplerin ya da Federasyon’un değil, devletin kararı. Söylediklerinde haklılık payı da olsa ben Fatih Hoca’dan bu sözleri en başta söylemesini beklerdim. Fatih Terim Türkiye’de yıllarca Milli Takımlar Sorumlusu görevini üstlendi. Türkiye’deki futbol yapılanmasının başındaki adamdı. Futbolcular Birliği Sendikası’nı da kurdu ama sendika icraat olarak hiçbir şey yapmıyor. Fatih Terim’in bu açıklamaları sadece lafta kalır. Perşembe günü Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz seyircisiz kararı çıkmadan önce “Bütün tedbirleri aldık, stadımızı dezenfekte ettik. Beşiktaşlılar da gönül rahatlığıyla maça gelebilir” diyordu. Fatih Terim’in bu noktada devreye girmesi gerekirdi. Sergen Hoca’yı, Hüseyin Hoca’yı, Okan Hoca’yı arardı, ortak bir basın açıklaması yapalım bu hafta oynamayalım derdi. O zaman işler değişebilirdi. Bu durum sadece Galatasaray’a uygulanmadı. Her maçın seyircisiz oynandığı ortamda sadece Galatasaray’a karşı yapılıyormuş gibi düşünmek anlamsız. Bu hafta her takım eşit şartlarda oynadı.

Galatasaray maçından önce “Beşiktaş’ın yeni sezon planlaması Galatasaray maçından çıkacak sonuca göre belli olur” demiştiniz. Bu maçtan çıkan beraberlik sonrası Beşiktaş ne yapmalı?

Dünkü maç Beşiktaş’ın zirveyi zorlamak için son şansıydı ve değerlendirilemedi. Beşiktaş, dünkü puan kaybından sonra şu andan itibaren yeni sezonun yapılanmasına başlamalı. Önümüzdeki sezon Beşiktaş’ın transfer ve maaş bütçesi bu sezonkinden de düşük olacak. Beşiktaş’ın bu ortamı fırsata çevirip şimdiden bazı genç oyuncuları bu sezonki kalan maçlarda kullanması lazım. Hafta içinde Sergen Yalçın’ın röportajını dinledim. Gençleri doğru zamanda oynatmaktan bahsetti. Biz de 11 oyuncu birden gençlerden oynasın demiyoruz ama yavaş yavaş şans vermek lazım. Dün Beşiktaş Galatasaray karşısında son derece mahkum bir oyun oynadı. Sahaya 8 yabancıyla çıktı, 2 de sonradan girdi, 10 yabancı oyuncu. 10 yabancı ne yaptı dün Beşiktaş’ta? Hangisi bir işe yaradı?

Beşiktaş’ta geniş bir yapılanma gerekiyor. Kaleciden başlayarak, Caner, Gökhan, iyi de gözükse Atiba, Burak Yılmaz gibi isimlerle yola devam edilmemeli. Gökhan dün yine maçı bitiremedi, hem Gökhan hem Caner gollük hatalar yaptılar ama Galatasaray değerlendiremedi. Burak’ın hali yok, Beşiktaş Burak’a kaldıysa vay haline. Kanat oyuncularının hiçbiri gereken verimi vermiyor. Kim gitsin değil, kim kalsın desek daha kolay sayılabilir. Vida ve Ljajic de iyi teklifler gelirse gidecektir. Artık şu oyuncu gitmesin, bu oyuncu satılamaz gibi durumlar yok. Parayı getiren herkes gider. Genç yabancılar, gurbetçi oyuncular, bonservisi elinde olan maliyetsiz yeteneklerin bulunup Beşiktaş’a kazandırılması lazım. Sergen Yalçın’da oyuncu istiyoruz alamıyorlar demiyor. Tam bir Beşiktaşlılık gösterip yönetimle beraber hareket etmesi güzel.

Koronavirüs salgınından dolayı toplu organizasyonlar tek tek iptal ediliyor. Bu durum Beşiktaş’ın bağış kampanyasını da etkileyecek gibi görünüyor. Bu konuyla ilgili görüşünüz nedir?

Salgın umarım bir an önce kontrol altına alınarak son bulur ancak Beşiktaş’ın bağış kampanyası bir şekilde yapılmayacaksa isabet olur. Beşiktaş’ın borç ve harcamalarının karşısında çerez gibi kalacak bir meblağ için Beşiktaş’ın itibarını zedelemeye gerek yok. Fenerbahçe’nin kampanyası çok ses getirdi, ülkenin en önemli sanatçıları katıldı. Aldıkları para oynatmadıkları iki stoperin maliyeti kadar. Al Koç gibi parasal yönden güçlü bir başkan bile bu kadar bağış elde edebildi. Evinde asılı olan bir tabloyu satsa o kampanyadan elde ettiği gelirden daha fazlasını kasaya koyardı. Fenerbahçe şimdi yeni bir kampanya başlatmış durumda, “Fener evde kal” adında. Dışarı çıkacak halleri kalmadı, bu korona salgını da sebep olur evlerinde otururlar artık. Beşiktaş’ın yapacağı kampanya da hiçbir şeyi değiştirmezdi. Beşiktaş’ın atacağı en güzel adım taraftara “gençleri istiyordunuz, işte gençler” diyerek altyapı destekli, maliyeti düşük bir takım kurup geliştirmek.

Koronavirüsten dolayı ligimizde de bir erteleme kararı bekliyor musunuz?

Öncelikle Avrupa’daki turnuvalar ve Euro 2020’nin kesinlikle erteleneceğinden emindim. Bizim ligimiz zaten bu haftadan sonra milli maç arasına girecekti. Milli maçlar da ertelenecektir, bu haftaki lig maçlarına da erteleme kararı gelirse önümüzde 3 haftalık bir süre var. Biz millet olarak evde kalmaya, dışarı çıkmamaya alışkın değiliz. Umarım 3 haftada bu salgın temizlenir de süreç daha fazla uzamaz.

Celal Kolot / Duhuliye.com