Futbol dünyasında her zaman geçerli bir kural vardır, bir takımın başına yeni bir teknik direktör gelmesi, genellikle büyük bir heyecan ve umutla karşılanır. Taraftarlar, yönetim ve oyuncular, yeni liderleriyle birlikte başarılı işlere imza atmayı ve takımın gidişatına yeni bir yön kazandırmayı hedefler.

Genellikle yeni teknik adamla çıkılan ilk maçlar, başarılı sonuçlar getirir. Futbolcular, yeni hocalarına kendilerini göstermek için ekstra motive olurlar bu maçlarda. Santos’un gelişiyle 2 maç parlayan Beşiktaş örneğinde olduğu gibi… Yeni teknik direktörle yaşanan 2 maçlık başarı, moralleri biraz yükseltti, umutları biraz yeşertti.

Ancak, futbolda bazen işler planlandığı gibi gitmeyebiliyor. Fernando Santos örneğinde olduğu gibi. Siyah-Beyazlı takım, uzun süre bekledikleri yeni teknik direktörüyle aldığı 2 maçlık galibiyetin ardından, yine aynı kaosun içine girdi. Lige tutunma çabası içindeki Pendikspor’la başlayan -golsüz- mağlubiyetler serisi, sırasıyla Adana Demirspor ve haftalardır galibiyet yüzü görmeyen Sivasspor’la devam etti. Bu takımlar, ligde kötü giden takımlar… İkisi Beşiktaş’ı mağlup etti, biri 10 kişiyle berabere kaldı.

Durum böyle olunca, haliyle Beşiktaş’ta yönetim başta olmak üzere, oyuncu kadrosunun neredeyse tamamı, her maç sonrası yeniden eleştirilmeye başlandı. Şimdi buna, oyunu okuması, oyun anlayışı ve oyuna müdahaleleriyle, üstelik imza töreninde, takımın son 5 maçını izlediğini söyleyen Fernando Santos da eklendi. Şimdi takımla bir arada olan hocaya bakarsak, izlediği 5 maç, Santos düzeyindeki bir teknik adam için takımı çözmeye yeterli olmalıdır diye düşünüyorum.

Beşiktaş’ın bu sezon, ‘Beşiktaş Ruhu’nun ve özgüvenin çok uzağında kalan oyuncularla aldığı sonuçlar ve ligdeki konumu, rakip takımların taktiksel adaptasyonunu da yükseltiyor. 'Beşiktaş'ı yenebilmek' için, motivasyonlarını arttırıyor. Son karşılaşmalarda görüyoruz ki, özgüvensiz ve dağınık oyun sistemi de, rakipler tarafından kolayca çözülebiliyor. Bu durumda, buna dur diyecek tek kişi yine Fernando Santos. Oyun planını sürekli olarak geliştirmesi ve değiştirmesi gerekiyor ama… Oyuncuların durumunu göz önüne alırsak… Bu da zor gibi.

Sakatlıklar, formsuzluklar ve oyuncular içinde domino etkisi yapan motivasyon sorunları gibi faktörler, takımın performansını olumsuz etkileyebilir. Oyuncunun bir sezondaki performansında inişler ve çıkışlar yaşanabilir. Bu normal. Bir oyuncudan sezon boyunca her maçta iyi performans beklemek haksızlık olur. Ama böylesi ruhsuz ve formsuz oyun da, Siyah-Beyazlı takıma gönül vermiş taraftara haksızlık sayılır.

Hepimiz biliyoruz ki, takımın uzun vadeli başarısı için performans ve istikrar gerekli. Eğer takım, sadece birkaç maçlık bir başarı grafiği yakalar ve istediği ivmeyi kısa sürede kazanamazsa, sezon sonu Fernando Santos’la da sorunlar yaşanabilir.

Ahmet İnce | Duhuliye