“Geçen sezondan itibaren tam dört teknik direktör değiştiren bir Beşiktaş futbol takımı var. Bugün Şenol Güneş ile tekrar yola devam ediliyor. Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısının teknik direktör değişikliğinde değil de bir türlü görülmeyen veya görülmek istenmeyen sistem ve yapılanma üzerinde olduğu bir gerçeği var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Neden bu gerçek hep göz ardı ediliyor?”

Türkiye'de sistem ve yapılanma adına orta ve uzun vadede ortaya iyi bir şey çıkarmak mümkün değil. Mesela Türkiye'de bir camia üzerinde en fazla kredisi olan teknik adam Fatih Terim. O bile 3 sene istedi, en başta "tamam hocam" dendi, sonra sportif başarısızlık gelince 6 ayda gönderildi. Dolayısıyla, Türk futbol ortamı, yapılanma gibi uzun vadeli çalışmalara kapalı. Burada yarışmacı olmak zorundasınız. Yarışmacı ve Süper Lig'in dinamiklerine uygun, o sezonu, hatta zaman zaman o haftayı kurtarmasını bilen teknik adam seçmek zorundasınız. Her gelen teknik adam kendi sistemini uyguluyor. Bu normal. Kulübün bir sistemi var, gelen teknik adam buna uysun diye bir anlayış doğru da değil. Dünyada örnekleri var ama onlar oraya has durumlar. Misal Beşiktaş'ta sportif direktör üçlü sistem oynanmasını istedi, Valerien Ismael bu sistemi oynatmak için geldi. Kısa sürede kendi inandığı doğrulardan vazgeçti. Vazgeçmek zorunda kaldı. Bu ortamın gerçeklerini bilmezseniz, bu koltuklarda uzun süre kalmanız mümkün olmaz. Beşiktaş yönetiminin hatası, Sergen Yalçın ayrıldıktan sonra doğru teknik adam tercihini yapamamış olması. Ismael'in de gönderilme kararı çok geç alındı. Ligdeki görüntünün en önemli sebebi bence bu.

Duhuliye.com