İşte Aybaba’nın açıklamaları:

BEŞİKTAŞ BÜYÜK FIRSAT KAÇIRDI”
Geçtiğimiz sezon sonuna baktığımızda Beşiktaş, pek çok oyuncusuyla mukavelesinin sonuna gelmişti. Bir yeniden yapılanma süreci başlamıştı. Bu noktada Beşiktaş’ın eline çok önemli bir fırsat geçmişti. Yakaladığı bazı genç oyuncular vardı, bunların sayısı arttırılarak bu şekilde bir yapılanmayla Beşiktaş yola devam edebilirdi. Beşiktaş ne yazık ki çok büyük bir fırsatı kaçırdı. Şu an bunun çok güzel bir örneğini görüyoruz. Ben dışarıdan örnek göstermeyi pek sevmem ama Arsenal kendi yetiştirdiği genç oyuncularla yeni bir döneme girdi, bir de kendi içinden çıkmış bir hoca getirdi. Bu oyunculara, hocaya, bu yapılanmaya sabretti, devam etti, ısrar etti. Şampiyon olur olmaz, onu bilemem ama şu an Premier Lig’de lider, oyun olarak da gayet iyi durumdalar. Beşiktaş da bunu yapabilirdi, ne yazık ki olmadı.

“BEŞİKTAŞ BU YOKLUKTA OYUNCU YETİŞTİRİYOR”
Beşiktaş’ın Fulya’da bir yarım sahası var, o sahayı da dörde bölmüş durumdalar, altyapı tesisi olarak burayı kullanıyor. Koskoca Beşiktaş’a bu yakışır mı? Bu kulübün bir futbol kültürü yok mu? Bugün oraya çağdaş, Beşiktaş’a yakışır, yeterli imkanlara sahip bir altyapı tesisi kurmak neredeyse tek bir futbolcu parası. Beşiktaş bir futbolcu parasını geleceğini inşa edebilmek için kullanamıyor mu? Mehmet Ekşi ve ekibini bu noktada kutlamak lazım. Bu kısıtlı imkanlarla, bu yoklukta orada oyuncu yetiştirmeye çalışıyorlar. A takıma çok sayıda oyuncu verdiler, daha da gelenler var. Beşiktaş’ın bunları konuşması lazım, yönümüzü oraya çevirmemiz lazım.

“O ÇOCUKLARIN HİÇBİRİ ANLATILDIĞI GİBİ DEĞİL”
Sezon başında Beşiktaş, özkaynaktan çıkan üç tane oyuncusunu kaybetti. Serdar Saatçı, Emirhan ve Rıdvan. Bu oyunculara Ersin’i de ekleyelim. Beşiktaş 4 tane altyapı oyuncusunu kadrosunda tutarak ve üzerine ilave ederek devam edebilirdi. Bu çocuklar Beşiktaş’tan koparıldılar ve giderken de Beşiktaşlıların önüne atıldılar, suçlu ilan edildiler, medyada hepsi başka türlü lanse edildi, bu çocuklarla ilgili olumsuz algılar yapıldı. Bu çocukların hiçbiri o şekilde anlatıldıkları gibi değil. Hepsinin Beşiktaş’tan ayrılmasıyla ilgili yapılan çok büyük hatalar var. Gidince de çocukları kötülemeye başladılar, bunların hiçbiri doğru değil. Ezeli rakibimiz ama söylemek gerek, Fenerbahçe’de şu an Arda Güler diye bir oyuncu var. Fenerbahçe’nin bu oyuncusuna verdiği değer ortada. Orada çok doğru bir süreç yönetiliyor oyuncuyla ilgili. Çocuk Milli Takım’a gitti, Emirhan da seçildi Milli Takım’a. Bu çocuk Milli Takım’a Torino’dan değil bizden gitmeliydi. Arda için bugün rekor bonservis bedelleri konuşuluyor, Trabzonspor Süper Lig’de çok da fazla süre vermeden altyapı oyuncusu Ahmet Can Kaplan’ı 10 milyon Euro’ya gönderdi Ajax’a. Biz Emirhan’ı oynatmaya başladığımızda Sergen’i bulmuştuk, Messi’yi bulmuştuk. Emirhan’ı benzetmediğimiz büyük futbolcu kalmadı. Sonra ne oldu? 4,5 milyon Euro’ya gitti, biz de para kazandık diye seviniyoruz. Beşiktaş bu oyuncuların her birinden 10-15 milyon Euro gelir elde edebilirdi.

“BEŞİKTAŞ’I BU AHTAPOTLARDAN KURTARMAMIZ LAZIM”
Beşiktaş Şenol Güneş ile daha önce iki kez üst üste şampiyon oldu, sonra ne oldu? Maddi olarak çok büyük zararlar gördüğü seneler yaşadı. Sergen Yalçın’la çok değerli bir şampiyonluk yaşandı, sonra ne oldu? Bütün kupaları alan takım büyük isimler alınarak güçlendiği halde Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekti ve üç ay sonra çok başarılı olmuş, çok sevilen, Beşiktaş’ın evladı olan Sergen Yalçın’la yollarını ayırmak zorunda kaldı. Şampiyonluklardan sonra dahi biz bunları yaşadık çünkü planlama yanlış yapılmıştı. Şimdiki planlamaya bakalım, Premier Lig takımı kurdu denilen Beşiktaş ligin ilk yarısını sekizinci sırada kapattı. Ne oldu bu paralar, bu maliyetler? Beşiktaş genç oyuncularıyla yoluna devam etseydi, Vodafone Park’tan çıkacak takım yoktu. O gençler enerjileriyle, mücadeleleri, Beşiktaşlılık duygularıyla çok daha başarılı olurlardı. Atiba gibi, Ghezzal gibi tecrübeli, usta oyuncuları da bu genç oyuncularla harmanladığımızda ortaya çok daha sağlıklı bir yapı çıkabilirdi. Bakın Atiba diyoruz, Ghezzal diyoruz, demek ki yabancı oyuncuyla ilgili bir derdimiz yok ama böyle yabancılar olsun. Beşiktaş Dele Alli’yi niye aldı? Neden bitmiş isimlerin etrafında dönüyoruz? Adam bitmiş olmasa zaten burada işi ne? Beşiktaş forması bunlara yıldız diyeceğimiz kadar sıradanlaştı mı? Biz kimler gördük, ne oyuncular gördük bu formanın altında…

Şimdi Sivasspor’dan Kerem Atakan kardeşimiz alındı. 1,4 milyon Euro bonservis verildi. Sezona başlarken senin elinde bu mevkinin oyuncusu vardı, Kartal. Kartal nerede şimdi? Ümraniye’de kiralık. Aynı şekilde İstanbulspor’dan alınan Emrecan’ın bonservisinin yarısı için 2.2 milyon Euro verdi Beşiktaş. Sezon başında senin elinde Serdar Saatçı vardı. Valerien Ismael’in belki bir kaprisi yüzünden bu çocuğu kaybettin, gittin Emrecan’a bu paraları verdin. Emrecan niye alındı? Serdar konusunda idari bir karar aldın diyelim, sen Valerien Ismael’i de gönderdin, onun da arkasında durmadın. Bu örneklerde de görülüyor; Pjanic, Batshuayi, Dele Alli gibi oyuncularda da görülüyor. Planlamayı yapan bir futbol aklı değil, menajerler kulüpleri ele geçirmiş durumda. Ahtapot gibi Beşiktaş’ın her yanını sarmışlar. Beşiktaş kültüründe Hamdi Serpil Tüzün hocalar, Süleyman Sebalar, kendi ekolünü oluşturarak elde edilmiş başarılar, şampiyonluklar var. Beşiktaş’ın buraya geri dönmesi gerekiyor. Bunun için de önce işi ticarete döken bu ahtapotlardan Beşiktaş’ı kurtarmamız gerekiyor.

“ŞENOL HOCA BU DEFA DA OYUNCU YETİŞTİRSİN”
Şenol Hoca daha önce Beşiktaş’ta başarılı olmuş, şampiyonluklar yaşamış, Beşiktaş ile özdeşleşmiş bir teknik adam. Bu gelişinde de Beşiktaş’a kazandıracağı çok şey olacaktır. Beşiktaş’ı bilen, kulübün en hassas noktalarına dahi hakim olan önemli bir futbol adamı. Hocanın bir antrenörlük tarzı, futbol görüşü var. Genç oyuncuları oynatmaktan ziyade tecrübeli, önemli, maliyetli oyuncularla başarılar yakaladı. Genç oyuncuları pek tercih etmedi. Buna da saygı duyuyoruz. Hoca kendisinin kurmadığı bir kadroya geldi. Bu döneminde de aynı uygulamaları yaparsa, tecrübeli, CV’si yüksek oyuncular tercih ederse yine başarılı olmasını isteriz. Ancak Beşiktaş’ın ve Türk futbolunun bariz bir ihtiyacı var orta da. Şenol Hoca da belki bu defa buna cevap verecek ve genç oyunculara şans vermeyi düşünecektir, belki bu konuda bakışını değiştirecektir. Önümüzde bir Cenk Tosun örneği var, hoca gelmeden önce ortada yoktu, Şenol Hoca’yla birlikte bildiğimiz haline geri döndü. Hocanın oyunculara böyle dokunuşları, katkıları var. Beşiktaş’a bu dönemde genç oyuncular kazandırsa, onları yetiştirip Beşiktaş’a ve Türk futboluna armağan ederse tabi ki çok mutlu oluruz.

Duhuliye.com