Erol Kaynar'ın açıklamaları şöyle:

"Maçın iki tane yönü var. Bir tanesi psikolojij yönü. Maçı kaybetseniz 11 puan geriye düşeceksiniz. 7 maçta 11 puanlık fark çok ciddi bir fark var. Bu maçın bir şekilde kazanılması lazımdı. Beşiktaş'ın bu atmosferde bu 3 puanı alması kolay bir şey değildi. Bu stresle sahaya çıktı. Bu maçta yapılacak hatalar bu stresin verdiği hatalar olabilirdi. Dolayısıyla Beşiktaş bir şekilde  galip geldi. Konya kendi kalesine attı, Aboubakar inanılmaz bir gol attı tamam ama neticesi Beşiktaş sahadan galip ayrıldı. Bu çok çok önemliydi. Beraberlik dahi kabul edilebilir bir şey değildi. Beşiktaş'ın kayıpsız milli araya girmesi şart. Bunun tartışılacak tarafı yok. 

Gelelim işin futbolla ilgili bölümüne. Şenol hocam büyük bir baskı altında olmasının verdiği nedenle basın toplantısında zerzenişte bulundu. Artık Beşiktaş mazaret üretecek zamanı geçti. Oynadığı futbola baktığımız da Beşiktaş'ın ilk yarıda kaleyi bulan şutu yok. Bunu neyle izah edeceksiniz? İşin bir de bu tarafı var. Oynadığı futbol son derece ağır, temposu olmayan, güven ve zevk vermeyen bir futbol var. Esas sorun burda. Beşiktaş'ta bir takım taşlar yerinden oynadı. Taraftar takımına güvenmiyor. Yeni gelen transferler bir türlü takıma adapte olamadılar. Belki geç geldiler, belki hazır değillerdi. Dolayısıyla Beşiktaş'a fayda sağlayabilecek durumda değiller. Bir türlü takıma ateşleyici bir unsur olamadılar.

Gelelim takımın genel durumuna. Takım aşağı yukarı aynı kadroyla oynuyordu. Geçen sezon iyi işler yapabilen kadro bu sene niye oynayamıyor? Bir iki oyuncu hariç aynı kadro. Gedson'un olmaması gerek ofansif anlamda gerekse defansif anlamda Beşiktaş'ı çok geriye düşürdü. Bir futbolcunun Beşiktaş'ta bu kadar etkin olması, onun olmaması Beşiktaş'ın futbolunu bu kadar etkilememesi lazım. Buna çare üretmek mecburiyetindeyiz."