Beşiktaş'ın çok iyi oyunculara sahip olmakla birlikte oyunu fizik mücadeleye değil yeteneğe dayandırdığını belirten ikili, Beşiktaş'ı bir "düşük tempo takımı" olarak niteledi. Tempoyu düşürdüğü için Beşiktaş'ın öne geçtiği maçlarda dahi rakiplerine yakalanabildiğine dikkat çeken ikili, Şampiyonlar Ligi maçlarından dolayı Beşiktaş'ın sezona hazırlandığı tempodan çok daha yukarıya çıkma gereği duyduğunu, oyuncuların da fizik olarak ağır tempoyu kaldıramadıkları için çok sayıda sakatlığın meydana geldiğini ileri sürdü. Uğur Karakullukçu, Şampiyonlar Ligi grup maçları bitene kadar Beşiktaş'ın bu tempoda maçlar oynayacağını ve bu yüzden ligin ilk yarısının sonuna kadar zorlanacağını, sürpriz lig maçlarında puan kaybı yaşayabileceğini öne sürdü. Beşiktaş'ın sakatlıklar yüzünden ritmini bulamadığını savunan ikili, Avrupa mesaisi bittikten sonra Beşiktaş'ın lige ağırlık koyabileceğini söyledi. Beşiktaş'ta Gökhan Töre ve Mehmet Topal'ın fizik olarak dip seviyede olduğunu, adeta futbolu bıraktıklarını belirten Demirtaş ve Karakullukçu, sakatlıkların Serdar ve Güven gibi oyuncular için de iyi bir fırsat olduğunu, özellikle sezon başı hesaba katılmayan Serdar'ın kendini kadro planlamasında rotasyon stoperi seviyesine yükselttiğini belirtti. Serdar'ın özellikle Sivasspor maçındaki performansının değerli olduğunu öne süren yorumcular, Beşiktaş'ın yabancı hücumcularını aynı anda oynatabilmek için, Serdar'ın özellikle iç saha maçlarında yerli stoper olarak formayı Welinton'dan alabileceğini öne sürdü. Duhuliye.com