Bu maçın sonucu önemli değil. Bu maçın oynanma amacıdır önemli olan.
Deprem yardımlarının toplandığı televizyon canlı yayınında milyonlar havada uçuşmuştu; biliyorsunuz.
Telefonla bağlanan, "Benden şu kadar milyon" diyor, sunucularının "Biraz daha" demesi üzerine bol keseden söz veriyorlardı. O yardımların çoğunun yapılmadığı anlaşıldı. Bağlananların reklam yapmaktı amacı.
Sonra toplanan o paraların ne olduğu da tam olarak açıklanmadı.
İşte o gece Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş'ın büyüklüğüne yakışan bir açıklama yaptı. Dedi ki;
"Deprem bölgesine 6 adet okul yapmayı teklif ediyoruz. Toplam maliyeti 70 milyonu bulacak ve 10 milyonunu yönetim kurulu olarak yapacağız." 
Budur işte.
Beşiktaş'ın büyüklüğüdür bu bakış açısı.
Beşiktaş'ın başkanına yakışan da budur.
Teşekkürler Beşiktaş. Teşekürrler Çebi. Ve teşekkürler Atletico Madrid.
Beşiktaş'ın çağrısına olumlu yanıt verdi, böylesine kutsal bir amaç için yoğun maç trafiğine rağmen kalktı İstanbul'a geldi. Vodafone Arena'da Beşiktaş'ın karşısına çıktı.
İspanyol kulübüne de teknik direktörü Diego Simeone'ye de yollayalım buradan teşekkürlerimizi.
Bu maçın tribün, reklam, sponsor, yayın gelirleri deprem bölgesinde yapılacak okullar için harcanacak.
Atletico Madrid'in bu yaptığı hiç unutulmayacak.
Maça gelince.
İki takım da liglerinde yoğun maç trafiğinden geçiyor. Bu nedenle yedek ağırlıklı kadrolarıyla çıkmalarını normal karşılıyorum ben. 
Ama sonra Greizmann, Morata gibi yıldızları da dahil 10 futbolcusunu daha sahaya çıkardı Simeone. A takımına döndü yani.
Sanırım tribündekilerin yıldızları da yakından izlemesini sağlamak istedi. 
Sonucu pek önemsemediğimi baştan söylemiştim zaten.
Ama kayıtlara geçmesi açısından belirteyim; Beşiktaş Ghezzal'ın nefis asistinde Gedson'un ve Atletico Madrid defansının hatasında araya giren N'Koudou'nun golleriyle 2-0 galip ayrıldı sahadan.
Maçta göze çarpanlara gelince.
Ersin Destanoğlu uzun süre sonra kaleye geçti. İlk kez kaleyi tutan ilk şutta gol yemedi mesela. Daha sonra iyi kurtarışlar da yaptı.
Ghezzal, Gedson Fernandes öne çıkan isimlerdi Beşiktaş'tan. Berkay'ı da beğendim, Semih'i de.
Necip ise aynı Necip! Atiba'nın neden oynatıldığını da anlayamadım.
Wellinton'un böyle bir maçta bile sarı kart görmesi de ilginçti. Uzun süredir ortalıkta gözükmeyen N'Koudou da girdi sonlarda oyuna. Hızından bir şey kaybetmemiş bu arada. Attığı golde gösterdi bunu.
Tribünlerin de neredeyse yarısı boştu. 
Neyse... Böylesine anlamlı bir gecede sözü fazla uzatmaya gerek yok.
Tekrar teşekkürlerimizi yollayalım, yazıyı noktalayalım.

Gürel Yurttaş/Yeniçağ