Beşiktaş, Adana Demirspor'la karşılaşacak bugün. 
Sonucun ne olacağını şimdiden kestirmek güç. 
Adana Demirspor tarihinin en güçlü kadrolarından birine sahip. İyi oynuyor, çarpıcı sonuçlar alıyor. 
Beşiktaş'ın ise sağı solu belli değil. 
İdeal kadrosunu bir türlü oturtamadı. Bunun acısını çekiyor.
Bu akşam da çok zevkli bir maç bizi bekliyor.
Ben şimdi bu maçı akşama bırakayım. Adana Demirspor'un Beşiktaş'ın kaderini nasıl değiştirdiğini anlatayım.
Beşiktaş'ın büyük başkanı Süleyman Seba futbolda İngiliz sistemi hayranıydı. Takımın başına hep bir İngiliz hoca getirmek istemişti. 1987'de o dönem İngiltere'nin en ünlü hocalarından Don Howe'u 
İstanbul'a getirtti. Hatta anlaştıkları bile söylendi. Ancak adam sanıyorum ki tesisleri ve ortamı beğenmemiş olacak, ülkesine döndükten sonra bir daha geri gelmedi. Ama bir isim önerdi: Gordon Milne.
Milne İstanbul'a büyük bir gizlilik içinde getirildi. Hilton Oteli'nde "İş adamı" diye kaldı. O zamanlar Hilton'un yöneticilerinden yine büyük Beşiktaşlı ve Süleyman Seba'nın manevi evlatlarından rahmetli Can Öner sağladı bu gizliliği. 
Milne'i gazeteciler dahil herkes imza töreni için kulübe geldiğinde ilk kez gördü. Ciddi bir adamdı. Beşiktaş'ın ilk antrenmanına çıkışını unutamam. Bartın kampıydı. Elinde siyah bir çanta ile sahaya geldi ve çantayı açarak futbolcuları da etrafına topladı. Çanta açılınca minyatür bir futbol sahası haline geliyordu. O çanta üzerinde futbolculara nasıl oynayacaklarını gösterdi. Artık 4-4-2'ydi sistem. Ve bu sistemi sonraki dönemde ezberletti resmen.
Ama Milne'li Beşiktaş ilk iki sezonunda lig ikinciliğinde kaldı. 
Üçüncü sezonuna girerken de üç İngiliz futbolcuyu Wilson, McDonald ve Walsh'ı almıştı. Almıştı almasına da Metin Tekin'i kadroya hiç almaması taraftarların homurdanmasına yol açıyordu.
1989-90 sezonuna da iyi başlayamamıştı Beşiktaş. İlk 5 haftada 2 galibiyet, 2 mağlubiyet, 1 de yenilgi almıştı ve istifa tezahüratları başlamıştı.
İşte o sezonun 6.  haftasında Beşiktaş İstanbul'da Adana Demirspor karşısına çıktı. Metin Tekin bu kez ilk onbirdeydi. Üstelik taraftarların tepki gösterdiği yabancılar da yoktu ilk onbirde. Sadece yerli futbolcular vardı. Şöyleydi kadro:
Engin - Recep, Gökhan, Ulvi, Kadir - Rıza, Zeki, Şenol - Metin, Ali, Feyyaz.
İşte o maçta Beşiktaş hala kırılamayan lig tarihi rekorunu kırdı. 10-0 yendi Adana Demirspor'u. Golleri de Ali (4), Feyyaz (3), Metin (3) attı.
O gün de bugün hala zaman zaman söylenen şu tezahürat başladı:
"Bir iki üç gol yetmez, dört beş altı olsun, Metin Ali Feyyaz koysun, Beşiktaşım şampiyon olsun"
Oldu da.
Bu maç kaderini değiştirdi Beşiktaş'ın. 
Milne görevinde kaldı.
O sezon ve sonraki 2 sezon şampiyon oldu. Üst üste 3 şampiyonluk yani. Hatta lig tarihinin yenilgisiz tek şampiyonluğuna hala başka bir takım erişemedi bile.
Eğer Beşiktaş o gün o skoru almasaydı... 
Gordon Milne ile büyük bir olasılıkla yollar ayrılacaktı... Gordon Milne efsanesi Beşiktaş tarihinde yazılmayacaktı.
Eğer Metin Tekin o gün ilk onbire girip de bu denli başarılı olmasaydı...
Belki de Beşiktaş'ın Sarı Fırtınası olarak kalmayacaktı.
Kimbilir... 
Süleyman Seba'nın koltuğu bile sallanacaktı belki de.
İşte onun için çok önemlidir o maç Beşiktaş tarihinde.
Bugün yine Adana Demirspor maçı var.
Ve Beşiktaş bu sezon da hiç de iyi değil. Durum kötüye gidiyor.
Bakalım bu kez de Adana Demirspor maçı Beşiktaş'ın kaderini değiştirecek mi?
Yalnız o günkü Adana Demirspor'la bugünkü Adana Demirspor arasında dağlar kadar fark var; bunu da belirteyim.
Bir de... Metin, Ali, Feyyaz'lı o kadro yok artık, tamamen yerli kadroyla sahaya çıkmanın imkanı da... Bunu da ekleyeyim.