Akkoyun'un tespitlerinden öne çıkanlar şu şekilde:

GERİDEN GELEREK SON DAKİKADA KAZANMASI...

Beşiktaş, 'Bu maç çok önemli' hissiyatını bize hissettirdi. Çünkü çok normal... O kazanma serisini bir türlü yakalayamıyor, oyununu geliştiremiyor. Var olan plandaki çok önemli bir parça, Weghorst eksildi. 

Artık her maç Beşiktaş için zorlu geçecek. Bundan sonraki rakip Kayserispor yine böyle 'Aa, tamam hadi bir nefes alacağız' rakibi değil. Doğal olarak, günün sonunda bakıldığında galibiyet çok önemli. Bu şekilde, geriden gelerek son dakikada galip gelinmesi motivasyon olarak da artı oldu. Mert maçın başında yediği golde hatalıydı ama maçta da bayağı bir kurtarış yaptı. Hakkını da vermek lazım.  O pozisyonda kalmadı... Bu, kaleci için çok değerli. 

SAİSS'İN 6 NUMARADA KULLANILMA FİKRİ ÇOK KÖTÜ DEĞİLDİ

İlk yarıda baktığımızda Beşiktaş değişik bir planla çıktı. Saiss'i orta sahada kullandı. Hatta 11'ler açıklandığında çoğumuz 'Acaba 3'lü mü oynayacak?' demiştik. Evet, Saiss o bölgede oynadı ama bir futbolcunun kariyerinde ana bölgesinin dışında bir bölgede oynaması orada iyi oynayacağı anlamına gelmez. Onu net söyleyelim. O dönemin senaryosuna bakmak lazım. Saiss neden o dönem orada orta saha oynadı? Ama bence kötü değildi Saiss. Yani burada kullanılma fikri çok kötü değildi. Çok büyük bir fark yarattı mı? Birinci planın uygulamasına destek vermek dışında,  'Evet Saiss 6 numarada oynadı ve Beşiktaş'ın oyunu değiştirdi' diyemem. Ama niye orada oynadı da demen. 

Maçın ilk başındaki planı Beşiktaş'ın uzun toptu. Ki Beşiktaş genel olarak zaten bu oyunu oynuyor. Uzun topla savunma arkasına sarkmaktı. Bir iki kere de yaptı. Pozisyona da girdi. Ama orada da bitiricilik sorunu yaşadı. Ciddi pozisyon da vardı. Cenk arka direkte bitirebilseydi senaryo başka bir yere giderdi. İlk yarıda bu tek plan üzerinden gitti.

KONYASPOR'UN ORTA SAHASINA KARŞI SAISS-JOSEF-GEDSON ÇOK MANTIKLIYDI

Konyaspor orta sahası çok iyi bir takım. Yani Hadziahmetovic, Paz orayı destekleyen, öne çıkan iki tane stoperle;  kağıt üzerinde bizim önümüzdeki notlarda da orta sahada iki kişi gibi görünse de stoperlerin orta sahalaştığı bir takım. Artı santrforlardan bir tanesinin on numaralaştığı, yani merkezi en az dört kişiyle kapatabilen bir takım. Kalite olarak da kenardan da Soner gibi, Çekici gibi oyuncularla buraları destekleyebilen bir takım. 

Bu orta sahaya karşı Beşiktaş'ın Saiss-Josef-Gedson fikri çok mantıklıydı. İki tane tutucu, bir tane uzun pasör, bir tane kısa pasör, bir tane de driplingli delici... Bu çok iyiydi. 

Ama Konyaspor'a karşı ikinci yarıda oyunu rakip yarı alanda yıktıktan sonra yedi kişiyle hücum yaparken arkada verdiği pozisyonlar Beşiktaş'ın canını yakabilirdi. Şu aşamada berabere kalmakla yenilmek Beşiktaş için aynı kapıya çıkar. Alınabilir bir risk varsa o riski Beşiktaş alır. Bu pozisyonlar da o riskin sonucu. 

Daha sonrasında Beşiktaş daha istekle, daha arzuyla ve biraz da  herkesi hücuma göndermekle; Josef'in golde bulunduğu pozisyon itibariyle sonucu aldı. 

HOCA DEĞİŞİKLİĞİ PLANI KOMPLE DEĞİŞTİRDİ

Beşiktaş'ın sezon başında bir güçlü bir planı vardı. Bir hocayla yola çıktı. O hocaya göre transferler yapıldı. Formasyonlar belirlendi. Sonra hocadan istenen performans alınamayınca, alınamadığına inanılınca hoca değişikliği yapıldı ama hoca değişikliği yaparken de plana sadık olabilirsiniz. Beşiktaş kalmadı. Planı da komple değiştirdi. 

Şenol Güneş geldikten sonra Beşiktaş başka bir oyun oynamaya çalışıyor. Ama bence şu anda eldeki oyuncu grubu bu oyuna uygun değil. Hızlı oyundan, tempolu oyundan topa sahip olalım, pas yapalım oyununa geçiyor. Şu anda bu oyuncularla bunu oynamak bence çok kolay değil. Zaten o yüzden Beşiktaş hep transferi işaret ediyor. Transferdeki önceliğini nasıl belirleyecek? O da bir soru işareti. 

Weghorst'un yerini doldurma çabası mı? Cenk Muleka'yla gideriz; bizim asıl sorunumuz Ghezzal'ın boşluğunu doldurmak mı? Orta sahada yaratıcı oyuncu boşluğunu doldurmak mı? Onun kararını verecekler.