Oyun olarak kötü geçen maçta Başakşehir'in Beşiktaş'tan tek farkı ne yaptığını bilmesi ve verilen taktiği iyi uygulamasıydı... Emre Belözoğlu faktörü Emre Belözoğlu'nun getirdiği pozitif enerji Başakşehir'i olumlu etkiledi. Belözoğlu'nun takımı maç boyunca önde çok iyi baskı kurdu ve kanatları iyi kullandı. İyi alan kapatarak Beşiktaş'ın o etkili hucüm gücünü kullanmasına izin vermedi. Beşiktaş orta alanı verdi Başakşehir'in taktiğine karşılık Beşiktaş hiçbir şey yapmadı. Dönen topları toplayamadılar. Sadece iki bek Rıdvan ve Rosier'in çıkışları ile pozisyon yakalamaya çalıştılar. Onda da dağınıktılar. Ofansif olarak Ghezzal bireysel beceri ile atak geliştirmeye çalıştı ama çok başarılı olamadı. Sivasspor maçının yıldızı Güven Yalçın çok etkisizdi. Gücü olmayan bir iki cılız şut çekebildi. Yine Sivasspor maçının iyilerinden Oğuzhan Özyakup yokları oynadı. Atiba Hutchinson da etkili değildi. Başakşehir orta sahayı elini kolunu sallaya sallaya geçti. Keşke Alex baştan oynasaydı Başakşehir'e karşı sahaya çıkan 11'e bakıldığında Atiba, Josef de Sousa ve Oğuzhan kreatif oynayamadı. Keşke Sergen hoca, Alex Teixera ile başlayıp duruma göre değişiklik yapsaydı. İkinci yarıya 3 değişiklikle başlandı. Ama yenik durumdayken sahaya Necip Uysal'ın girmesi tartışılır. Atiba'nın yerine Can Bozdoğan ile başlanabilirdi. Sergen Hoca'nın vardır bir bildiği diyelim. Batshuayi diri kalamıyor Siyah beyazlıların ilerideki en büyük silahı olan Michy Batsuhaiyi, bitiricilik açısından bir Vincent Aboubakar, Mario Gomez hatta Cenk Tosun değil. Bu nedenle Batshuayi'ye geriden destek gelmediği zaman sıkıntı büyüyor. Beşiktaş'ın santraforu bunun yanı sıra karşılaşmalarda diri kalamıyor. Ona pozisyon hazırlanmayınca ekmeğini taştan çıkarmaya çalışıyor. Alex Teixera'nın beraberlik golü onun yaptığı presle geldi. Takımına bu açıdan katkı sağlasa bile Batshuayi çok koştuğu için kritik pozisyonlarda yorgun oluyor. Başakşehir karşısında da benzer görüntüler yaşandı. Yakalanan nadir pozisyonları güçsüz kaldığı için bitiremedi. İdeal 11 belirlenmeli Sergen Yalçın, geçen sezon yetersiz denilen kadrosuyla adeta mucize yaratıp iki kupayı kazandı. Bu yıl yönetim Sergen Hoca'ya geçen yıla nazarla çok daha kaliteli bir kadro teslim etti. Sezona şampiyonluğun en büyük favorisi ve Avrupa'da iddialı olarak başlayan Beşiktaş'ta bana göre, Sergen Yalçın kadroyu oturtma ve rotasyonda kafa karışıklığı yaşıyor. Bu açıdan Sergen Hoca'yı geçen sezon Fenerbahçe'de bir türlü ideal 11'ini bulamayan Erol Bulut'a benzetiyorum. Sergen Hoca, hem Süper Lig hem Avrupa'daki hedeflere ulaşmak istiyorsa çok fazla rotasyon işine girmeden acil olarak ideal 11'ini belirlemeli. Sergen Yalçın'ın tribün fotoğrafı Başakşehir-Beşiktaş maçını stadyumda takip ettim. Daha sonra karşılaşmayı televizyondan izlediğimde cezası nedeniyle tribünde olan Sergen Yalçın'ın maçı locada arkadaşlarıyla izlediğini gördüm. Loca fotoğraflarına baktığımda Sergen Hoca'nın karşılaşmayı sağlıklı bir şekilde takip etmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Locada arkadaşlarıyla olması doğal olabilir ama Sergen Hoca'nın böylesine bir maçta yanına kimseyi almaması ya da sadece yardımcılarıyla oturması daha iyiydi. Kartal Yiğit / Ajansspor