Kulüplerimizde genelde başkan, yönetim ve kurulların seçimi sportif değerlendirmelere endeksli olmaktadır. Beşiktaş’ta hafta sonu yapılacak Seçimli Genel Kurul’da kurul yönetimlerinin yenilenmesi de yapılacaktır.
Başkanlık ve yönetim kurulu seçimlerinde kısa süre önce işbaşına gelen Serdal Adalı’nın karşısında bir rakibi olacak. Bu adayın kimliğini, Yıldırım Demirören yönetimi döneminde kulüp ürünlerinin satıldığı Store’larda yaşanan sıkıntılardan hatırlıyoruz. Bu olaya bağımlı olmaksızın şahsi düşüncem, Adalı ve yönetiminin belki 1-2 değişiklikle göreve devam etmesi gerektiği şeklindeydi, nitekim de öyle oldu. Geçmiş yönetimlerin idari ve mali yönden başlatılan denetimlerinin sonuçlandırılması önemlidir. Bilhassa geçmişte ibra edilmemiş Çebi ve yapılacak kongrede ibra edilmeyeceği aşikâr olan ve gereken Arat yönetiminin ibra edilmeyeceğini değerlendirdiğimizde de göreve devam zorunlulukları vardır.
Serdal Adalı kongredeki konuşmasında, başta son günlerde gündeme gelen Dikilitaş Projesi, hukuki takipteki dosyaların — bilhassa Çebi yönetiminin Fikret Orman hakkında açtığı ve ilk derece mahkemesince esastan reddedilip, istinaf aşamasında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin de ret kararı ile sonuçlanmış hukuki takipteki bu dosya ve benzerleri — var ise bunların da gündeme getirilmelidir.
Sabırsızlıkla beklenen, son iki dönemdeki şaibeli transferlerle ilgili Denetim Kurulu’nun tamamladığı çalışmalar sonucu eldeki son bilgilerin kongrede gündeme getirilmesi şarttır. Bu raporların açıklanmasını, Denetim Kurulu’nun yönetime teslimi ile kongre üyelerine takdimi zorunludur. “Yönetime teslim ettik, onlar açıklasın.” demenin hukuki bir geçerliliği yoktur. Tespit edilmiş suç teşkil eden unsurlar var ise Kurul, TCK 283 kapsamında sıkıntı yaşar.
Beklenen katılımın gerçekleşmediği Rüçhan Hakkı getirisi ile mali kaynak sıkıntısı ve beraberindeki banka borçlarından kurtulma projesinin akıbeti gibi önemli konularda yol haritası hakkında bilgilendirme yapılması beklenmektedir.
Başkanın dile getirdiği, önümüzdeki sezon kadro yapılanmasında transfer çalışmalarında “sporcuların geçmişine değil geleceğine yatırım” anlamlı düşünceleri, kulübün bekasını düşünen her camia mensubunun da gayesi olmalıdır.
Serdal Adalı’nın tekrar başkan olacağı düşüncesi içerisinde, kendisinin çokça dile getirilen Çebi ile iltisaklı konusu çerçevesinde kurul seçimlerindeki tutumu önemlidir. Özellikle sicil için başarılı bir dönem geçirip gerekli tasfiyeleri yapan ve yapmaya devam eden Sefa Bağcı karşısına çıkarılan adayın Çebi ile yakınlığı herkesin malumudur. Sicil Kurulu için düşünülmemesi kulübün hayrınadır.
Denetim Kurulu’nun çalışmaları, her kesimce memnuniyet verici olması nedeniyle rakipsiz olarak görev başında olmaya devam edecektir. Ancak Çebi yönetiminden sonra Hasan Arat yönetimi de sıkı bir şekilde iç denetim şartları çerçevesinde değerlendirilme zorunluluğu işlerini zorlaştıracaktır. Yukarıda belirttiğim “transferlerdeki usulsüzlükler” tespit edildiyse, bunlar açıklanmalıdır.
Disiplin Kurulu da tarafsızlık içerisinde hareket edeceğine inanılan, kulüp üye profilini ve ilişkilerini bilen isimlerden teşkil edilmesi istenendir.
Av. Ali Rıza Dizdar ve ekibinin önemli isimlerini yıllardır tanıyorum. Dizdar dahil diğer bazı üyelerin Divan Kurulu üyesi olmaları, en büyük tercih edilme avantajıdır. Bu üyelerin bazılarının daha önce profesyonel olarak hizmetleri esnasında kişisel münasebetleri, çalışmaları ve kararları esnasında kanaat oluşturma açısından fayda sağlayacağı şüphesizdir. Diğer adayı ismen tanımamakla birlikte, camia içerisinde bazı davalarda taraftar vekili olarak görev almış olması hakkında tek bildiğim husustur.
Aldığım duyumlar ışığında tahminim, yukarıda sıraladığım özelliklerinden ötürü Av. Ali Rıza Dizdar ve ekibinin tercih edileceği yönündedir.
Atıf Keçeci
duhuliye.com
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..