İşte Tekinoktay’ın açıklamaları: Soru: Alanya maçındaki oyunu nasıl buldunuz? Alanyaspor maçı Kayserispor maçı gibi değildi. Beşiktaş İnönü’de oynadığı maçlarda saha ve taraftarının avantajını çok iyi kullanıyor. Futbolcular için tribündeki taraftar müthiş bir güç. İnönü’deki maçlarda tam anlamıyla 1 kişi fazla oynuyoruz. Soru: Aboubakar'ın performansı ve Aboubakar & Cenk uyumu hakkında görüşleriniz nedir? İkisi de Fikret Orman’ın başkanlığı döneminde Şampiyonlar Ligi başta olmak üzere çok büyük başarılar yaşadı. Tekrar bir araya gelmeleri onlar için ayrı bir motivasyon oldu. Soru: Mert Günok tercihinin yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kaleci için yaş çok önemlidir. Genellikle kaleciler için gerçek kariyer 30 yaşından sonra başlar. Mert en iyi dönemini yaşıyor. Oynadıkça performansı daha da yükselebilir. Ancak unutulmaması gereken, teknik heyetin erken yaşta şampiyonluk yaşamış olan Ersin'in motivasyonunu ve gelişmesini yüksek tutması gerektiğidir. İki kaleci arasındaki rekabeti tatlı ve gelişebilir halde tutabilirlerse milli takıma iki kaleci birden gönderebiliriz. Soru: Takımın 5 maçlık bir galibiyet serisi var, oyun olarak tam istenen seviye yakalanmasa da alınan iyi sonuçlar var, Bu seri hakkındaki düşünceleriniz? Sonuç ne olursa olsun, üst üste kazanmaya başlamak bir takım için çok önemlidir. Ancak şurası bir gerçek. Beşiktaş büyük bir takımdır. Biz büyük bir geçmişi olan spor kulübüyüz. Büyük bir futbol takımıyız… Büyük takım gibi oynamaya ve futbolculara büyük takımda top oynadıklarını her hafta, her gün, her an hissettirmemiz gerekir. İspanya’da Real Madrid neyse Türkiye’de Beşiktaş odur. Soru: Önümüzdeki Karagümrük ve Sivas deplasmanlarına ilişkin yorumlarınız nedir? Pirlo Türkiye ligini tanımaya başladı, yükselen bir grafiği var. Önümüzdeki iki maç, oynadığımız iki maçtan daha zor geçebilir. Soru: Weghorst'un gidiş sürecinde yönetim daha farklı bir yol izleyip kalmasını sağlayabilir miydi, sağlamalı mıydı? Aboubakar transferi, daha önce yaşananlardan ötürü doğru transfer midir, bu transferle birtakım ilkeler çiğnenmiş midir, transferin maliyeti ve oyuncunun Beşiktaş'a katabilecekleriyle ilgili görüşleriniz? Weghorst’un transferi ve sürecinde yaşananlar herhalde dünya futbol tarihinde bir ilktir. Dünya Kupası öncesi Hollanda milli takımında oynamaya hazır bir ortamı olan futbolcuyu alma / kiralama sözleşmesi yapma şansınız oluyor. Futbolcu ile Beşiktaş lehine satın alma opsiyonu / şartlı bir sözleşme imzalıyorsunuz. Futbolcu ilk maçını Ağustos ayında oynuyor. 4 ay sonra da Cristiano Ronaldo’nun Manchester United kulüp idaresi ile problemleri oluşması üzerine Al-Nassr kulübüne transfer olması üzerine yabancı kontenjanının dolu olduğu için sözleşmesi fesih edilmek zorunda olan Vincent Aboubakar’un Manchester United ile adı geçerken bir anda Weghorst, Aboubakar’ın yerine ManU’ya giderken spor kamuoyu önünde hakkında bir çok spekülasyon yaratılmış olan Aboubakar Beşiktaş’a geliyor. Daha da ilginci bu ayrılığı Hollandalı futbolcunun gol sevinci sonrası taraftar, takımın hocasından ve asbaşkanlarından bile önce öğreniyor. Hollandalının gol sevincini yalnız başına yaşaması, hiçbir futbolcunun onun sevincine ortak olmaması ise mevcut futbol yöneticilerinin bir takımın üzerindeki olumsuz etkilerini anlayabileceği bir durum değildir. Bu üç futbolcunun menajer ortaklığının Mendes ve Bulut olduğu, bu ikilinin müthiş bir maharet ile yapılan üçlü transfer hareketiyle kendilerine çok yüksek bir karlılık oranı çıkarması da ayrı bir başarı (!) öyküsü olmalıdır. Ancak olaya Beşiktaş açısından bakarsanız, Beşiktaş yönetimi burada takımı ve kulübü adeta menajerlerin pilot takımı hüviyetinde bırakarak, hem sportif hem de mali olarak büyük riskler taşıyarak geleneksel ve ticari yapıya uygun olmayan kurumsal bir yönetim zaafiyeti sergilemiştir. Şimdi Beşiktaş yönetimine, sorumlulara ve profesyonellere sormak lazım 1-Aboubakar ile 40 maçlık ligde neden 30 maç koşullu bir sözleşme yaptınız. Bu, her zaman şampiyonluk hedefi olan bir takımda şampiyonluk için en kritik dönem sayılan son 10 haftaya peşin bir kriz çıkarmak değil midir? 2-Sergen Yalçın 30 maçlık sözleşmesi sona geldiğinde Aboubakar’ın az bir para ile oynadığını sözleşme bitiminde yeni bir sözleşe yapılması gerektiğini size söylemişken, neden yeni sözleşme yapmadınız? 3-Neden geri kalan maçlar için en azından 30 maç için aldığından daha yüksek maç başı ödeme anlaşması yapmadınız? Ki burada 30 maçtan fazla oynamış olsaydı kontratı yenilenecek ve bonservis hakları Beşiktaş’a geçmeyecek miydi? 4-Aboubakar’ın bu şekilde bonservis haklarını otomatikman maliyetsiz şekilde eline geçiren menajerine şimdi de almak için imza parası ödediniz mi? 5-İmza parasının dışında 32 yaşındaki oyuncuyla 3,5 yıllık bir kontrat yapıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. İmza parası üzerine menajerlere komisyon ödendi mi? 6-Ödendiyse 3,5 yıllık bu anlaşma şartları toplamı aşağı yukarı 300 milyon TL’leri mi bulacak? 7-Bulacaksa bu rakam genel kuruldan genel teamüle uymayan şekilde önerdiğiniz peşin borçlanma bütçeniz olan 1.7 milyarın içinde mi kalacak? Yoksa bir önceki dönem yaklaşık 800 milyon borç yapılan bütçeye ilave olarak 2 milyar daha borç yekünü mü gelecektir? 8-Dahası 2012’de 400 küsür milyon borç ile teslim aldığınız borç stoğu, görev sürenizin biteceği 2025 yılında 10 milyarı geçecek midir? 9-Şayet geçecekse sadece Başkan olduğunuz dönemde yaptığınız 8 milyarlık borç miktarını sayın Cumhurbaşkanı’na öneride bulunduğunuz söylediniz gibi cebinizden mi ödeyeceksiniz? Soru: Fenerbahçe ve Galatasaray arasında yaşanan hakem savaşlarına rağmen Beşiktaş'ın hakem hatalarından esas canı yanan kulüp olmasıyla ilgili düşünceleriniz? Ahmet Nur Çebi Beşiktaş’ın şu andaki TFF temsilcisi Murat Aksu’nun 2010 yılındaki BJK Başkanlık listesinde yedek üyeydi. Dolayısıyla Murat Aksu ve Ahmet Nur Çebi TFF’de daha etkili olmalıdır. Beşiktaş hiçbir zaman kendisi lehine bir kayırma vb bir şey istemez. Sadece adalet ve ciddiyet ister. Soru: Valentin Rosier'in Kayserispor maçı sonunda yapmış olduğu harekete kulüp politikası ve camia refleksi olarak nasıl yaklaşmalıyız? Valentin Rosier’in geçtiğimiz günlerde alacaları yüzünden icra takibi yaptığı basına yansıdı. Şayet haber doğruysa bu durum Roiser’in içinde bulunduğu veya bulunacağı tüm davranışları etkileyebilir. 6- Oyuncu grubu ve transfere ilişkin genel görüşleriniz... Sergen Yalçın’ın 12-13 kişiyle 2 kupalı şampiyon olduğu takımın üzerine bir sürü kiralık futbolcu, bir sürü bonservisli futbolcu alındı. Altyapısı çok sağlam ve kulübün tüm sportif ve kültürel derinliklerini bilen oyuncular heba edildi. (Bu yönetimin göreve geldiği yılın sezon başı Alanyaspor'a giden genç milli takım oyuncuları dahil…) Bu yönetim zamanındaki oyuncuların gel git sirkülasyonu Real Madrid’in 15 yıllık süresince olmamıştır. Neticede sürekli menajerlerin oturduğu masa kazanmaktadır. Beşiktaş’ın kasası ve geleceği heba olmaktadır. Duhuliye.com ÖZEL RÖPORTAJ