Beşiktaş’ın anlık özeti bu olsa gerek. Aslında kadrosu öyle yabana atılacak gibi değil. Yönetimlerin beceriksizliği, gelinen yol haritasını çizdi. Eski yönetimi yerden yere vuran Arat, hiç bir yenilik eklemedi. Kabul edelim ki iki aylık yönetime bir anda tüm yük yüklenmez. Ancak bir iki dokunuş beklenir. Ne yaptı yeni yönetim; hiç! Eski anlayışı devam ettirdi. Hoca değiştirdi. En kolay iş bu. Rıza hoca gitsin Serdar gelsin. O gitsin Santos gelsin. Bu da tutmadı ya... Oysa asıl sıkıntı kulübün yanlış yönetim tarzında.
İşte kanıtı
Mevcut yönetim göreve gelir gelmez, sözde ‘neşter’ attı. Dönemin teknik patronu Rıza Çalımbay’dan habersiz beş oyuncuyu kadro dışı bıraktı. Bu oyunculardan Bailly, Onana ve Rosier çok iyi kulüplere transfer oldular. Hem de anında. Demek ki neymiş; oyuncular kaliteli. Bunları yönetenler aynı düzeyde değiller. Rosier, Boey’den sonra ligin en iyi sağ beki idi. Bailly Premier lig tecrübeli. Onana geleceğe yatırım. Şimdi aynı isimleri almaya kalk bakalım alabiliyor musun. Müzmin sakat Ghezzal’ı kadroda tuttular. Şaka gibi. Ardından görüşme odasına aldılar. Yol ayrımı teklifinde bulundular. Ghezzal aynen şu karşılığı verdi: “Tamam. Sözleşmem kapsamındaki tüm alacaklarımı hesabıma yatırın. Şimdi eşyalarımı alıp gideyim.” Geriye bir tek Aboubakar kaldı. Onu da bıraksınlar, havada kaparlar!
Santos sınıfta kaldı.
Portekizli hoca; Ümraniye’de başka, Dolmabahçe’de bambaşka konuşuyor. Maç öncesi toplantıda oyuncularını iyi motive edici konuşmalar yapıyor. Ancak maça dayalı taktiksel idmanlar yetersiz. Takım, ‘GAZ’ ile çalışmadığı için bu sözler sahaya yansımıyor. Santos maç sonu çıkıp, futbolcularını yerden yere vuruyor. Futbolcu milleti adamı ipe götürür(!) derler. Takım içinde konuşulan hocanın bu yüzden iki yüzlülük yaptığı. Bizden söylemesi. Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba da mutlaka duymuştur. İçten içe kaynayan bu duruma akılcı yoldan son verirler umarız.
Transfer baloncukları...
“204 ülkede on dakika içinde tüm kapıları açarım. Chelsea ve PSG sahipleri yakın dostlarım, yıldız transferleri yaparım. Transferin ilk günü belirlediğimiz isimlere imza attırırım.” Hasan Arat’ın bu sözleri camiada beklentileri zirveye çıkarmıştı. Evdeki hesap, çarşıya uymadı. Svensson dışında takviye olmadı. Bugün yarın olur. Ama artık fazla anlamı kalmadı. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Transfer için mutluluk balonları uçurmak yerine, icraat gerekiyordu bu yapılamadı.
Avrupa hedefi de şaşmasın
Kartal, hafta sonu rakibi Trabzonspor’u ağırlayacak. İki kulübün durumları nerede ise ikizler gibi örtüşüyor. Şampiyonluk hedefleri yok. Avrupa için üçüncülük mücadelesi var. Zira dördüncülük sıkıntılı. Alttan gelen takipçiler var. İki takım içinde de, bu maç 6 puanlık. Her ikisi için bir ihtimal daha var kupa. Kartal için Antalya eşleşmesi sıkıntı. Sergen Yalçın gibi takımı çok iyi tanıyan hocaya sahip olan rakip, daha avantajlı gibi duruyor. Bütün bu karmaşa içinde top yönetimde. Şunu da belirtelim. Bir kısım medya da bu kötü idareye ortak oluyorlar. Santos kulübenin yerini değiştirdi. Yeni gezegen bulmuş havasına soktular. Takıma sıfır etkisi var kimseden çıt yok. Serdar Topraktepe devam etseydi; bundan kötü daha ne olabilirdi ki?
Camia icraat bekliyor
Yönetimin belirlediği listede Santos, 13’ncü sırada idi. Bunu sorgulayan yok. Üç maymunu oynama merkezi gibi. Her şeye rağmen Arat ve ekibinin doğru hamle yapacak durumu var. Tribünlerin, “Hasan Arat transferler nerde” tepkileri haklı. Fakat sadece transfer yapmak ile sorunlar ortadan kalkmaz. Artık içi boş süslü püslü laflar yerine camia icraat bekliyor.
Orhan Yıldırım | Fanatik