Sezon başladığında ‘Salih bu takımda oynar’ diye düşünüyordum. ‘Müthiş transfer, şöyle şöyle kaçar, sahanın her yerinde görev yapar’ algısıyla Beşiktaş’a transfer edilen Joao Mario’ya bu kadar tahammül etmek, büyük başarıydı. Onana bile forma şansı buldu. Bu sene daha farklı demişti Bronckhorst. Bitik Onana’yı bile bize başka gözlükle anlatmıştı. Sonuç sıfır tabii ki. Salih bu kadar çok yedek kulübesinde kalmamalıydı. Bu durumun forma adaleti ile bağdaşmadığı açıktı. Salih mükemmel bir oyuncu değil ama Joao Mario ve Onana’dan formayı daha fazla hak ediyor.
Dün Svensson’un olduğu bölge koridor oldu zaman zaman.
Emirhan böyle hatalara devam ederse işi zora girer.
Görkem takımını öne geçirirken yine bireysel savunma hatası ön plana çıkmıştı Beşiktaş takımında.
Immobile, attığı kafa golüyle takımın bozulan moralini tekrar yerine getirdi.
Rashica’da son durum aynı. Pasları isabetsiz, orta yapamıyor, şut desen yok, bire birde adam geçemiyor. Dün maç başlamadan önce serum tedavisi görmüş. Geçmiş olsun ama Maccabi maçında zaten bitikti.
Bir takım teknik direktör değişikliğinde kısa süreli olumlu reaksiyon gösterebilir. Mersin’de dün öyle anlar yaşadık ki takımın bunu yapmaya bile hali yoktu. Maçın son 10 dakikasında biraz kıpırdadı Beşiktaş. Pozisyonlar oluştu ama takım istenilen reaksiyonu yine göstermiyordu. Kayıp bir sezonu daha izlemenin üzüntüsünü yaşayacak Beşiktaş taraftarları. Takımın işi inanılmaz zor.
Sözcü/ Ercan Taner