Türkiye’de yabancı sayısını arttırırken bazı şeyleri dikkate almak lazım. Mesela Douglas savunmanın çimentosu olsun diye alındı adam futbolu bıraktı mütahit oldu. O arkadaş çimento olayını yanlış anladı herhalde. Adam ne yaptı ne etti kendisine gelen tekliflerin hiçbirini kabul etmedi. Aynı paralar veriliyordu kabul etmedi. Ljacic'de kendisine gelen teklifleri kabul etmedi, Vida da kendisine gelen teklifleri kabul etmedi, Lens de kabul etmedi. Çok enteresandır o dönem alınan futbolcuların hiçbirisi kendilerine gelen teklifleri kabul etmedi.

'KULÜPLERDE ŞEFFAFLIK YOK'

Bana bir profesör zamanında bir şey demişti, yapılanma sürecinde iken şeffaflık olmazsa oraya hırsızlar girer ajanlar girer demişti. Bu kulüplerde şeffaflık olmadığı sürece bu paraların nereye gittiğini bizler bulamayız. Bunu ben bütün kulüpler için söylüyorum. Alt liglerdeki kulüpler için de söylüyorum. Mesela Amerika’da bu olmuyor niye olmuyor çünkü devlet diyor ki, ben diyor parayı takip ederim. Amerika’da paranın izi var, Türkiye’de bu futbolun içersinde yok. Türkiye’de olmadığı için o paralar nerede kimse bilmiyor. O oyuncular bu paraları alıp kendilerimi harcadı? Banka hesaplarını takip edemiyorsun ki. Yurtdışında cebinde 2000 doları bile taşırken devlet sana soruyor bu para nedir diye, ama burada millet çantayla para taşıyor soran yok.

'FEGHOULİ'Yİ NASIL ALDILAR' 

Galatasaraylılar alınmasın örnek vermek istiyorum o kadar borcun varken Fegouli'yi nasıl aldın. Şimdi Beşiktaş’ta 700 milyon konuşuluyor değil mi? senin elinde bu kadro dışı adamlar varken sen yeniden transfer nasıl yaptın. Bu kadro dışı bıraktıkların neye yaradı. Bu adamlar oynamadan para aldı bari oynatsaydın. Oynatsan da para ödüyorsun oynatmasan da. Ama bunuda hocaya söyleyeceksin, hocam diyeceksin sen oyuncu istiyorsun ama Elimizdeki oyuncuları oynat diyeceksin. Ben bunlara para ödüyorum yönetimin bunu yaptırması lazımdı. Bu benim fikrim. Futbolcularla öyle sözleşmeler yapılıyor ki neredeyse adamlara tapuyu veriyorlar, biz yabancı sayısı hakkında konuşurken kriterlerden bahsederken onlardan biri de bu.

Çebi ve Yamantürk çekişmesi kulübe zarar verir..

Tevfik Bey’in divan başkanlığı sürecinde ikinci adaylığı sürecinde herhalde ozamanlar başkanla aralarında bir şeyler olmuş. Yönetim bir açıklama yapmadı ama sanırım desteklediği bir taraf olmuş. Kapalı kapılar ardında ne konuşuldu bilmiyoruz. Bu gerginlik kulübe zarar verir, kim haklı kim haksızdan öte kulüp kesin zarar görür. Ama şunu da unutmamak lazım Tevfik Yamantürk seçildiği günden bu yana Ahmet Nur Çebi’ye hep destek oldu, her zamanda söyledi sen başkanken ben başkanlık adaylığında bulunmayacağım dedi.