Demirkol'un sözlerinden öne çıkanlar şu şekilde:

TAYFUR'UN, TAYYİP TALHA'NIN YARISI KADAR FUTBOLU İSTİYORSA...

Dele Alli için; Mesut Özil'le ilgili söylediklerimin birebir aynısını söyleyeceğim: Futbolu çok seviyorsa, çok istiyorsa, çok çalışacaksa bu Dele Alli.... Yani, Real Madrid'in 100 kağıt vermeyi düşündüğü oyuncu. Bir dönem ''İngiltere milli takım maçı var, niye oynamıyor bu adam?'' Ya da ''Aa! Oynuyor ne güzel'' dediğin adam yani. 

Zihin açan, çok yetenekli bir adam. Ama futbol oynamayı ne kadar istiyor? Yoksa eğlenmek mi istiyor? Gece çıkmak mı istiyor? Takılmak mı istiyor? Bunları bilemem. O kendi kararı... 

BU LİGDE HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR 

Bu seviyede oyuncuları da fark ettiren şey o: Oynama aşkı. Bu oyuna olan aşkı devam ediyor mu etmiyor mu? Yani Tayfur'un ya da Tayyip Talha'nın futbolu istediğinin yüzde 50'sini istiyorsa, Dele Ali bu ligde her şeyi değiştirir. Ligin en değerli oyuncusu bile olabilir. Ama bu bir soru işareti. 

BÖYLE ADAMLAR GELDİĞİNDE SUSARIZ

Çünkü bu yaşta, bir de o pozisyonda oynayan oyuncu eğer Türkiye'ye gelmişse burada soru işaretleri vardır. Kendi karar verir. Karar vermek de değil bu. Kendi ne hissediyor. Çünkü o şunu düşünüyordur muhtemelen. ''Yapayım abi ben''. Ama sonra antrenmana gittiği zaman, o yeşil sahayı gördüğü zaman ne hissediyor? Bilmiyoruz. Tamamen bununla alakalı. Burada Dele Alli'yi anlatacak değilim.

Biz böyle oyuncular geldiği zaman susarız. Van Persie geldiğinde susarız. Hani Van Persie bu adam yani. Söyleyecek bir şey yok. Mesut Özil bu adam, söyleyecek bir şey yok. Ama bir taraftan da bu var.