Saiss'in tek bacağını defans hattının orta yerine koyar demiştim ama Şenol hoca yanılttı beni!!!

Arkanın ortasını Welinton-Tayyip Talha yapmış...

Lakin harbi şaşkınlığım Necip'li, Atiba'lı orta sahaydı... Salih'e de, Dele Alli'ye de kesik atmış. Bir de Redmond'a... 'N'Koudou'dan vazgeçemedim' demiş. Elde olan iki forveti de sahaya sürmüş.

Ve bir varmış bir yokmuş... Maçı alırsak ligin hikayesini yeniden yazabiliriz.

Başlayalım bakalım.

Maxim'in frikiğini mükemmel kaleci refl eksiyle çıkartan Mert maçın ateşini fitillerken,

Aynı Maxim'in N'Koudou'ya yaptığı hareketten sonra hakeme diklenmesi maçı alevlendirdi bu sefer... Arkadaş havalanmış anlayacağınız...

20. dakikayı geçtiğimizde, Gedson'un ileri geri körüklediği bir Beşiktaş izlerken yaptığı 6 ortanın da bel hizasından yukarıya çıkmaması sinir bozucuydu...N'Koudou'nun bir ikili mücadele sonrası eline "hançeri" alıp başımızda dolaştırmasına acayip tutuldum. Hele hakemlerin üzerimize oynamak için can attığı bir dönemde...

Neyse ki sarıyla kurtuldu!!!

G.Antep defansının arkasına atılan toplarda başarılıydık ama o topu finale götürmek için N'Koudou'nun eline bakıyorduk!!! Tek temennim bu çocuğun ikinci sarıyı görmeden ilk yarının bitmesi... Ve Şenol hocanın onu oyundan alması...

İkinci yarı öngördüğümüz gibi başladı. N'Koudou'ya "Dinlen" demiş Şenol hoca... Bu minvalde Redmond'u ve Salih Uçan'ı almış. Ve ilk atakta Weghorst altı pastan dışarı attı kafayı...

Orta sahadan çıkışlarımız nispeten daha çabuktu ama Antep'e de pozisyon vermeye başlamıştık... Antep'in kaçırdığı gollerden sonra otomatikman uyanışa geçmesi lazım bir takımın...

Dakika 60 ses seda yok bizde daha!

Kenara baktık Muleka, Masuaku.

Oyuna girdiler. Tam canlanıyoruz dedik ki gol yedik. Hatalar hatalar...

Bir türlü istenilen kıvama gelemeyen takıma dört hamle yapmıştık.

Bireysel tek verim aldığımız oyuncu yoktu. Ve dakika 75'ti...

Takımın kenar ortalarında, frikiklerde vurdukları toplara bakın isyan edersiniz... Artık her şey topçuların inisiyatifindeydi.

Antep iyice kapanmıştı ve biz yan ortalardan, o ortalardan havuza düşen toplardan medet umuyorduk...

O toplardan biri korner oldu, devamında da gol: 1-1

Weghorst'un kafası maç boyunca ilk isabetli şutumuzdu ve beraberliği yakalamıştık...

Yakalamıştık ama geç kalmıştık...

Diyor ya şarkıda "Bu tren de kalktı yine geç kaldık"

Öyle işte...

Alen MARKARYAN / Akşam