Beşiktaş’ın “bunalımlı günleri” koşar adım kucaklaması beklenen bir durumdu ve zaman skalası içinde yaşamaya başladı.

Şenol Güneş sonrasında İstanbulspor maçında yine ilk beklenen olay gerçekleşti; “Burak Yılmaz” teknik direktör olarak takımın başında çıktı, alınan galibiyet sonrasında;

“Tekniğin, taktiğin dışında tamamen oyuncu reaksiyonuna bağlı maç oynayacaktık. Oyuncuların bu şekilde tepki vermesini ve maça asılmalarını bekliyordum. Bugün tamamen duyguyla oynanan bir maçtı. Ben de iki günde çok teknik taktik bir şey yapmadım.” Sözleriyle günü özetlemeye çalıştı.                                                  

Futbolcular için bu tip maçlar zordur, bu maçı Beşiktaş kaybetseydi bile şaşırmazdım tıpkı oyuncuların sahaya yansıtması beklenen ruhu yansıtmaması gibi. Yine Aboubakar’ın bireysel yetenekleriyle süslediği, arkadaşlarına örnek olacak bir gol atımı ile başlayan bir galibiyet oldu.

Beşiktaş’ta Kasım ayında gerçekleştirilecek olan ‘İdari ve Mali Kongre’de’ sayın Çebi beklenen ‘istifa’ sözlerini resmileştirecek ve yine demokratik hakkı olan tekrar aday olmayı kullanacaktır.

Sayın Çebi tekrar aday olur mu? olmaz mı? Olmadı yerine Emre Kocadağ’mı aday olur bekleyip görelim.

Beşiktaş’ı bu bunalımlı günler ardından çok adaylı bir kongre bekliyor olacak.

Başkanlık için şimdiden listeye yazılan isimlere bakılırsa; Ahmet Nur Çebi, Emre Kocadağ, Hasan Arat, Tevfik Yamantürk, Fikret Orman, Mert Vardar…

Beşiktaş’ın lig adına erkenden havlu attığını, Avrupa için de beklentileri oynanacak ilk maçın belirleyeceğini söylersek yanılmış olmayız.

Şimdi önümüzde nefes alınacak bir milli ara var, takım psikolojik olarak kendini toparlamalı çünkü önemli bir derbi maçına çıkılacak.

Bu derbi maçı için söylenecek asıl tek şey; futbolcuların onur maçı bu maç olacaktır.

Beşiktaş camia olarak bu bunalımlı günleri atlatır tıpkı geçmişte olduğu gibi ama bu sefer kongre üyelerine çok büyük iş düşüyor, o demokratik oy hakkınızı çok iyi düşünerek, adayları pişman olmayacağınız şekilde değerlendirmeli ve oy kullanmalarıdır.

Halil Cibran’ın;

“Akıl ile dinlenin.

 Tutku ile hareket edin.”

Sözünün rehber olması dileğiyle…