İşte Altan Tanrıkulu'nun açıklamaları:

"1,5 ay sonrasında seyirci önünde oynanan bu tip dönüş maçlarında rakip Süper Lig takımı olsa, TFF 1. Lig takımı olsa da oyuncu grubu biraz farklı motive olabilir.

Takımın biraz alt ligden oluşu, rakibin de rahat, Beşiktaş’ın da rahat oluşu neticesinde; oyuna Beşiktaş iyi başlıyor, bir iki tane pozisyon yakalıyor, ama o aralar ilk 5-6 dakikalık zamanın getirdiği tedirginlikten sonra biraz da kısmet golü, Necip’in ayağına çarpması sonucu ki Ersin’in bir suçu yok, terse gidiyor top ve gol oluyor arkasından pek de Süper Lig'de görmediğimiz cinsten bir kanat akını, orta ve gelişine bir vuruş... Hakikaten çok entresan, antremanda öyle gol atamazsın.

Her iki golde organizasyon var ama ilk gol biraz kısmete bir gol.

2-0 sonrasında yapılması gereken birkaç hareket var ve Şenol Güneş bunlardan birini seçiyor. Devreye kadar oyunu kontrol ederek girelim, rakibin üzerine gidip bir gol bulmak aynı oyuncu grubuyla, o uyanışı aynı oyuncu grubuyla yapmak.

Bu tür bir geri dönüşü iki oyuncu, bir oyuncu, üç oyuncu alarak yaptığın vakit bu seviyedeki bir maç ve transfer dönemi öncesi bazı oyuncularla ilgili teşhis koyulur. Bu sadece Şenol Güneş adına değil, yönetimin de gördüğü bir şeydir. Tribünler de, medya da görür.

Nedir bu gördüğümüz, aldığımız mesaj?

Atiba ve Dele Alli’nin çıkmasından sonraki bölümde Beşiktaş 4 gol atıyor.

Hatta Weghorst girdikten sonra çok daha etkili bir Beşiktaş var.

Bazı yola devam edileceklerle, edilmemesi gerekenler... Ne kadar sevsen de, Atiba’nın çok çok iyi bir Beşiktaşlı olmasına karşın sadece kadro derinliği olarak on dakika, on beş dakika bazı maçlarda süre alabileceğini gördük. Yani Valerien Ismael bu konuda çok da haksız değilmiş.

Şimdi açık söylemek gerekirse çok zor bir nokta var, bu konu Dele Alli konusu…

Beşiktaş’ın bence en önemli sorunlarından biri bütçenin de yatırıldığı, önemli, beyin olması beklenen iki oyuncudan yararlanamıyor. Birisi sakatlığı nedeniyle Ghezzal, öbürü formsuzluğu ya da işte kariyerinin geldiği nokta olarak Dele Alli. 

Dele Alli’nin oynadığı oyunda top kaptırması, bir gol olması ve çıkarken ıslıklanması sanki böyle belirgin hikâyeler vardır ya, ona benziyor. Bundan sonra özellikle Vodafone Park’ta çok da dikiş tutacağını sanmıyorum.

Duhuliye.com