Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Burak Yılmaz, "Bugün maçtan önce de söylediğimiz gibi tamamen oyuncu reaksiyona göre oynayacaktık. Oyuncuların hırslı, duygulu ve yürekten oynayacaklarını biliyordum. Teknik ve taktik açıdan kısa sürede çok fazla hamle yapamadık. Bu oyun yeterli mi? Hayır tabii değil. Önümüzdeki maçlara daha hazır bir takım olmak istiyoruz. Bugün başladık, umarım devamı da güzel olur. Galatasaray maçına henüz 15 gün var. En iyi şekilde hazırlanıp derbi de Beşiktaş kimliğini sahaya yansıtmak istiyoruz" dedi.

Kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı günlerin kısa süre içerisinde düzeleceğini söyleyen Burak Yılmaz, "Futbolculuğumda da böyle bir insandım. Her zaman kazanmak isteyen bir kişiliğim var. Bunun getirisi olarak oyunculara da bunu yansıtmak ve olaya odaklamak istiyorum. Benim hayatım hep böyle kaos ortamında geçti. Bu sürece çok yabancı değilim. Bulunduğumuz ortamdan dolayı her hangi bir gocunmam yok. Beşiktaş büyük bir camia, bu durumdan da alnının akıyla çıkacaktır. Taraftarın oyuncular ve bana olan tepkisi yerindeydi. Oyuncularımı da can-ı gönülden tebrik ediyorum" diye konuştu.

Takımın başında ne kadar kalacağının belli olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Başkan yarın gelip, teşekkür ederiz dediği zaman sarılır, gönül koymadan giderim. Devam derse de ona da varım. Elimden geleni yapmaya hazırım. Giderim, kalırım hiç önemli değil. Bir hafta ise bir hafta, bir sene ise bir sene. Beşiktaş ile kontratım var. Bugün de işimi layığı ile yaptığımı düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Kadro tercihini imkanlar dahilinde şekillendirdiğini dile getiren Burak Yılmaz, "Oyuncu kardeşlerimin hepsi çok güzel insanlar. Ben taktik açıdan bir tercih yapıyorum. Tayfur’u idmanlarda iyi görüyordum ve kendisine şans tanımak istedim. Daha iyi yerlere de geleceğini düşünüyorum. Salih’i de bugün hazır gördüm ve onu tercih ettim. İyi de bir maç çıkarttı diye düşünüyorum. Bugün Colley’i dinlendirdik. Kendisi her maç oynadı ve yorgundu. Dizinde de biraz ağrı vardı. İmkan olsaydı Amir ve Salih’i de dinlendirmek isterdim ama kadro yapımız buna izin vermedi. Benim için yerli veya yabancı olmasının pek de bir önemi yok. Kurallar çerçevesinde kim takım için en iyisini verecek durumdaysa sahaya onu süreceğim" ifadelerini kullandı.

Salih Uçan’ın maç içerisinde yaşadığı sakatlık ile ilgili de konuşan Yılmaz, "Salih’in kontrolleri yapılacak. Ben çok da iyi görmedim. Ama Kulübümüz yapılan tetkikler sonrası gerekli açıklamayı yapacaktır" diye konuştu.

Büyük bir sorumluluk içerisinde olduğunu vurgulayan Burak Yılmaz, "Taraftarın beni çağırması, sevgi gösterisinde bulunması beni çok mutlu etti. Taraftarımızın bir tepkisi varsa bunu asla görmezden gelemeyiz. İstedikleri Beşiktaş’ı sahada izletmek için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Onlara daha iyisi göstermek için çabalayacağız. Dün gece hiç uyumadım. Bugün takım otobüsünde hocanın yerine oturduğum zaman bazı şeylerin farkına vardım. Sorumluluğumu hissettim. Şenol hocanın koltuğunu devralmak çok harika bir his. Duygusallık yaşadım ama çok da belli etmemeye çalıştım. Oyuncularım ile bağ kurma konusunda bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. İyi kalpli futbolcu grubu ile çalışıyoruz. Zaman her şeyi gösterecektir. Umarım her şey güzel bir şekilde devam eder" açıklamalarında bulundu.

Takım içerisinde Şenol Güneş’e karşı bir tavır olmadığının altını çizen Yılmaz, "Şenol Güneş, hayatı boyunca oyuncu psikolojisi ile yakından ilgilenen bir teknik adamdı. Hoca hayatı boyunca sorunlu olarak gösterilen oyuncuları alıp, tepeye çıkarmıştır. O yüzden buradan ayrılış süreciyle alakalı olarak oyuncuların kendisine bir tavrı olacağını sanmıyorum" şeklinde konuştu.

Yakın süreçte A Milli Futbol Takımı'nda Teknik Direktör Vincenzo Montella’nın ekibinde yer almak için bir teklif aldığını doğrulayan Burak Yılmaz, "Milli Takım'dan bir teklif aldım, evet doğrudur. Ben kendilerine Beşiktaş’ı bırakamayacağımı söyledim. Onlar da bu duruma saygı gösterdiler. Beni anlayış ile karşıladılar ve aksi bir tutum sergilemediler. Milli Takım bizim başımın tacıdır. Fakat Beşiktaş da yuvamız. Milli Takım'a hayır diyemem, Beşiktaş’ı da bırakamam. Milli Takım yöneticilerine de bana gösterdikleri ilgiden ve sonrasında gösterilen anlayış için teşekkür ederim. Ben şu anda buraya konsantre olmuş durumdayım. Şu anda tek düşüncem Beşiktaş’ın selameti için en iyisi yapmak" diyerek sözlerini tamamladı.