Önder Özen'in açıklamaları şu şekilde:

Bu durumu çöküş olarak tarif edeceksek komple bir çöküş çok basitçe anlatmak gerekirse; Beşiktaş'ın ilk 11'e 2-3 takviyeye ihtiyacı vardı. İlk 11'e 2-3 takviye kenara 1-2 takviye ihityacı vardı. 

Çok güçlü takımdı Beşiktaş takımı, kötü zannedilen kadroda iyi bir kadroyu ilk 11'e yeteri doğru oyuncular almış olsaydı iki tane, üç tane oyuncu almış olsaydı Beşiktaş şu anda şahane yarışıyordu. Yönetim bunu yapmadı, premier ligi bir standart gibi gördüler, birkaç yıldır böyle bakıyorlar. Orada yapan her yerde yapar gibi baktılar.

Sakatlıklar konusunda bir tane sakatlık şüphesi olmasına rağmen iş yapmış oyuncusu doğru oluyor zannettiler ve çok inanarak yaptılar bu transferleri. Olmadı oyuncu ismi bilmek sadece oyuncu ismi bilmektir.
Bu hataydı. Kontrat dengesizliği oluştu bu bir hataydı. Şenol Güneş le başladılar, hocayla başkan oyuncuyu sen aldın, ben aldım durumu oldu böyle olmaz...

Profesyonelleri koruma altına almayan yönetim en sonunda kendisine döneceğini bilmeli.

Onana tartışması yanlıştı, birisi çıkıp ben aldım desin, üstlensin oldu bitti. Bu kadar zor mudur?

Süreci yönetemediniz. Teknik taktik olarakta yönetilemedi Beşiktaş. Beşiktaş'ta her şey çorap söküğü gibi gidiyor, iyi diyebileceğimiz hiçbir şey kalmıyor. Seçime kadar da böyle gidecek.

Beşiktaş son hatayı da şöyle yaptı kaos, kriz varsa çabuk karar vereceksiniz ama bekle, bekle ve Aralık ayını bilmem kaçına attınız, bunu çekebildiğiniz kadar öne çekmeliydiniz. Yönetim bu konuda da çok büyük gaf yaptı. Belki de en büyük hata bu...

Burak Yılmaz açısından da her şey harika değil. Her genç teknik direktör her şey hazırken göreve başlamak ister. Burak Yımaz bir kaosun içinde göreve başladı. Deneyimi olmayan bir adama fırtınanın en yoğun olduğu anda dümeni teslim ettiniz.