Tarihler 13 Ağustos 2014'ü gösterdiğinde, bütün Beşiktaşlıları, hatta Beşiktaşlı olmayan sporseverleri dahi kahreden haber geldi. Beşiktaş'ın ve Türk futbolunun efsane başkanı Süleyman Seba, hayatını kaybetti.

1947 yılında İnönü Stadı'nda oynanan ilk maçta, Beşiktaş'ın ilk golünü atan Süleyman Seba, sakatlıklardan dolayı çok sevdiği siyah beyazlı formayı dilediğince taşıyamadı belki ama futbolu bıraktıktan sonra genel kaptanlığını, yöneticiliğini ve başkanlığını yaptığı Beşiktaş'a her kademede çok önemli hizmetler verdi. 18 yaşında Beşikltaş formasını sırtına geçirdi ve bir daha hiç çıkarmadı. 88 yıllık ömrünün 70 yılı aşkın bir çoğunluğunu Beşiktaş'a adadı. 

16 yıllık başkanlık döneminde 5 lig şampiyonluğu, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 4 Türkiye Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 TSYD Kupası olmak üzere Beşiktaş'a toplam 22 kupa kazandırdı. Bugün dahi halen bir ikincisi yaşanmayan namağlup lig şampiyonluğu, 48 maçlık yenilmezlik serisi rekorlarını kırdı. 3 sezon üst üste şampiyonluk başarısı, Seba görevden ayrılana kadar yine Türkiye rekoru olarak kaldı. 

Bütün bu başarıların yanında Seba, Beşiktaş'a saha içinde ve saha dışında bir futbol felsefesi, bir kulüp kültürü bıraktı. Türk futbolunda özkaynak devrimini yaparken, kendisini alnından öpen Baba Hakkı Yeten'e hep layık oldu. "Şerefinle oyna Hakkınla kazan" felsefesini yarattı. Onun Beşiktaşına yapılan haksızlıklar olmasa, şerefli ikincilik deyimi futbol lugatımıza hiç girmeyecek, yaşattığı 5 şampiyonluk belki iki katına çıkacaktı.

Süleyman Seba, başarılarından daha çok yaşadıklarıyla ve yaşattıklarıyla iz bıraktı. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesiydi. Dürüstlüktü, iyi insan olmaktı, ahlaklı olmaktı.

Bugün sekizinci ölüm yıldönümünde Beşiktaşımızın ve Türk futbolunun en büyük başkanı Süleyman Seba'yı saygı ve minnetle anıyor; yine başkanımızın hafızalara kazınan bir sözünü yönetimiyle, sporcusuyla, taraftarıyla, Beşiktaş'ı temsil eden herkese bir kez daha hatırlatmayı kendimize borç biliyoruz:

"Beşiktaş'ı üzmesinler"

Duhuliye.com