Beşiktaş yönetimi kulübü krizin içine atmış. Beşiktaş zirveden uzaklaşmış. Ama Beşiktaş taraftarı yine tribünleri doldurmuş hem de büyük bir coşkuyla. Ve maç da coşkulu başlıyor zaten. Ne var ki uzun sürmüyor bu. Top kayıpları, fauller, sık sık çalınan düdüklerle tempo düşüyor. Fakat bu hara güre içinde takımlar net gol pozisyonları da buluyor. Hatta Fenerbahçe’nin çizgiden çıkan ve direkten dönen topları var. Rafa da Beşiktaş adına kolay golü kaçırıyor. Kartal geçen haftalara göre çok daha derli toplu. Daha akıcı oynuyor. Bunda orta alanın daha güçlü ve teknik olması, Gedson’un da rakip kaleye yakın oynaması etkili.
2. yarı tempolu başlıyor ama oyuna yine dağınıklık egemen. Organize bir atak yok. Ve her iki takım da oyuncu değişiklikleri yapıyor. Ama Beşiktaş’ın değişiklikleri işe yarıyor; Chamberlain’in kestiği top, Immobile’nin hamlesiyle ağları buluyor. Gedson’un ve Mert’in öne çıktığı oyunda Beşiktaş prestij mücadelesi veriyor, büyüklüğünü kanıtlıyor. Dilerim Kartal büyüklüğüne yakışır yönetimine de kavuşur. Bu arada hakemlerin Beşiktaş’a kart gösterme sevdası da sürüyor.
Cumhuriyet/ Gülengül Altınsay