Beşiktaş'ta toplumun değişime uğradığını gözlemliyorum. Bu noktada sosyal medya trollerinin bazı gerçekleri gündeme getirmek isteyen kalben Beşiktaşlı insanlara karşı linç girişimlerinde bulunmaları belki menfaatleşmelerinin diyeti olsa da  zarar gören taraf Beşiktaş olmaktadır. Kulübün bekasını düşünen maalesef sayıları az da olsa kartal yüreklilerin aylardır gündeme getirip  cevap bekledikleri sorulara maalesef duyarsız kalınmaktadır. Geçmiş sezon şampiyonluklarını kendilerine kalkan yapan yönetim sessiz kalmayı tercih eden karşı görüşteki camia mensuplarını dahi susturmak için her yolu denemekte, bu konuda yukarıda da bahsettiğim gibi kadrolu trolleri de olaylara müdahil olmaktadır. Basit sebeplerle, yalancı şahitlerle kongre üyelerini disiplin kuruluna sevklerle gözdağı vermektedirler. Allahtan seçilmiş Disiplin Kurulu'nun üyeleri baskılara rağmen tertemiz kişilik ve sicillerinin hakkını vermekte ve vicdanen huzur içerisinde görev yapmaktadırlar. Keşke aynı duyguları bilhassa Denetim Kurulu taşımış olsaydı, bugün gelinen mali çıkmaza saplanılmazdı. Yönetime ve dolayısıyla Denetim Kurulu'na defalarca sorular yöneltildi, kendilerinden tek cevap yok. 

Öncelikle diğer kulüpler bırakın idari ve mali genel kurulları, seçimli genel kurullar bile yaptılar. Beşiktaş yönetimi ise gecikmiş 3 mali ve idari genel kurulu yapmıyor mu yoksa yapamıyor mu merak konusu. Denetleme ve Divan Kurulu'nun bu konuyu gündeme getirip getirmediklerini öğrenmek camianın hakkıdır.

Son Divan toplantısında gündeme getirdiğim geçmiş yönetimin sessizliği de dikkat çekici olmaktadır. Bu kadar itham karşısında verecek cevapları mı yoktur yoksa bir beklentileri mi vardır ? Sportif açıdan eleştirel bir görüş bildirmeyi tercih etmememin sebebi sporda her sonucun olağan karşılanması tarafında oluşumdandır. En zor günlerde bir başarı her şeyi yoluna sokabileceği gibi olası bir kötü sonuçtan da etkilenileceği bilinciyle hareket edildiğinde daha sağlıklı sonuca ulaşılabildiğinin yaşanmışlıkları vardır.

Bu düşünce ışığında cevap bekleyen soruları sıraladığımızda; ilk sırayı bilhassa son 10 sene aşırı artan borçlanmanın sebeplerini tespit için önceki yönetimce Ernst & Youngşirketine iş başındaki kurulun büyük iddia ve duyduğumuz kadarıyla önemli bir bedel karşılığı bir ortağı rakip bir kulüp sempatizanı olan KPMG kuruluşuna yaptırdığı taraflarına daha teslim edilmediğini beyan ettikleri, ancak camia içerisinde aksi yönde olduğu konuşulan raporun akıbeti hakkında öncelikle Denetleme Kurulu başkan ve üyelerini göreve davet ediyoruz. Ya işinizin, aldığınız güven karşılığı oyların hakkını verin ya da daha fazla zarara göz yummamak için koltuklarınızı terk edin.

KPMG'ye tarafımdan yazılan ve 5 Mart tarihindeki cevabi yazı kayıt altındadır. Denetimi yapan bu kuruluşa sorduğum sorular gündemi fazlasıyla günümüzde bile meşgul eden incelenmesi önemli konuları belge ve bilgileri iletmiştim. Bir daha tekrarlıyorum.

-Eski yönetici Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun hukuk bürosunca kesilip tahsil edilen faturanın akıbetinin ne olduğunun mevcut yönetici Emre Kocadağ’ın açıklaması gerektiğini söylediği olay ,

-Çatı danışmanlığı adı altında ödenen 705 bin TL, tüm detayları elde olan iş,

-Çokça konu olan KPMG'nin bazı kulüp mensuplarının bilgisine başvurdukları ancak pek çok belge sunduğum halde tarafıma müracaat edilmeyen konular içerisindeki stat inşaatı süresince satın alınan muhtelif inşaat malzemelerinin keşif özetleri ile faturalanan tutarlarının kıyaslanması, 

- Hafriyat ihale ve yapımının ehil kişiler tarafından değerlendirilmesinin yapılması,

- Futbol direktörüne çift maç primi ödenmesi ve bunun bir payının günün yöneticisine verilmesi

-Başta Mario Gomez transferi olmak üzere benzer çokça konuşulanlar

Tekraren dile getirmekte fayda görüyorum. Topun çerçevenin içerisine girmesi , puan cetvelinde en üstte bulunulması günlük işlerdir, önemli olan şanlı geçmişi ile Beşiktaşımız'ın geleceğini aydınlatmak için düşüncelerimizi cesaretle camia ile paylaşıp aksiyon yaratmaktır.

Atıf Keçeci / Duhuliye