Geçmişte hakemlerin penaltı kararlarında çok cimri davrandıkları ortaya çıktı VAR’dan sonra. Penaltı, ceza alanı içinde topa el veya kolla topun yönünü değiştirecek kasıtlı müdahale sonucu verilen bir vuruş uygulamasıdır. Kaleci ve vuran futbolcu dışında tüm oyuncular 9.15 uzakta dururlar toptan. Yani vuruş öncesi ceza alanına girmek yasaktır. Vuruşun gol olma ihtimali çok yüksektir. 10.5 metreden 9.15’lik kaleciye gol yapmak kolaydır. Ayrıca kaleci bir ayağı çizgide olacak şekilde ve enine hareketle sınırlıdır. Son 2 yıldır dünya futbolunda yenik durumda olan favori takımların lehine nedense verilen penaltılarla müthiş bir dönüşüm yaşanıyor. Tartışmalar da bitmiyor. Çünkü hakemlerin ceza alanı içindeki kasıtlı, fena hareketler dışında kararları, özellikle penaltılar tartışılmaz! GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Neden vücuduna yapışık elle, kol ve omuza çarpınca verilen penaltılar tartışılmıyor? İnsanın, yakın mesafeden vurulan toptan kendini kurtarmak ve açık olmayan kolunu yok etmek gibi bir şansı yok. Geçmişte 9, şimdi 10 kusurlu hareket adına gözlemlenen bu değişik ve zorlama uygulama VAR’la değişmiştir. Hiçbir zaman kasıtlı davranışla alakasız kapalı kolla, vücuda yapışık, topa giden savunma oyuncusunun kolunu sakladığı pozisyonlar dikkate alınmaz. Ve istatistik olarak son dakikalara mı sığar daha çok penaltılar? Tuhaf uygulama içinde duygusal ve belki de hatalı karar verenler olamaz mı? Ben kendi adıma bazı kararları tartışmaya açık tutuyorum. İnsan makine değildir. Kuralları beyin, reaksiyon sürati, algı ile uygular. Organizmanın baş edemeyeceği kazalara ceza verilmesi beni etkiliyor. Olmamalı. Bu durum FIFA, UEFA, TFF tarafından gözden geçirilmeli. SONUCA YANSIYOR Artık penaltı kararları “El, kol değerlendirmesinde” haklı olduğu kadar yanlış bir uygulamayla sonuca yansıyor. Kişinin toptan uzak kalma mesafesiyle pozisyonu el ve kol hatta kendini düşüren oyuncuların insafına, aldatmacasına uygun bir lig oynanıyor deriz! Bizim de tekrar görme şansımız var teknoloji sayesinde. Acaba başka bilmediğimiz teknolojik icatlar da mı var dünyada? Ben penaltıyı ceza veya kaza diye düşünmek istemeyenlerdenim. Adnan DİNÇER / Cumhuriyet