Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil “Ligi tahmini olarak haziran ayının ikinci haftasında başlatabiliriz” açıklamasını yaptı.

Açıklamanın en can alıcı hususu, kulüp gelirlerinin sıfır olduğu cümlesiydi. Ligin başlayıp tamamlanması kulüpleri mali anlamda nasıl rahatlatır? Yayın gelirleri ‘tamam biz rahatladık' parası mı olacak? Hayır. Suni teneffüs bile olmaz!

Peki… Maçlar seyircisiz ve deplasmanlı oynanırsa, ortaya çıkacak fiziki mesafe problemi nasıl ayarlanacak? Takımlar deplasman maçlarına 50 kişi gidiyor, özel uçakla. Ev sahibi, yine 50 kişi ile stada gelse, etti 100. Naklen yayın ekibi, yuvarlak rakam veriyorum, en az 60. Hakem ve gözlemciler 10 desen, yazılı basın 40 olsa, 210 kişi ediyor. Top toplayıcılar hariç. Otel ve havaalanlarındaki teması hatırlatmama gerek yok herhalde.

Stat boş olacak ama “Abi bir fotoğraf çekelim, selfie yapalım” konularına hiç girmiyorum bile…

Haftada 9 maçta en az 1890 kişi aktif temasta olacak. Havayolu veya otel personelini hariç tutuyorum. Maç başı resmi ve özel güvenlik sayısı 150 deseniz, 9 maç üzerinden hesap ettiğinizde, 1350 rakamıyla karşılaşıyorsunuz.

COVID-19'UN şakası yok. Çok çabuk yayılıyor. Bu kadar kişi yolculuk yapacağından risk altında olacak. Tıbbi önlemler nasıl alınacak? İşin psikolojik yıpranması konusunda ne düşünülüyor? Haziran ayında salgının seyri düşmezse futbol sahalara zor döner? Hep iyi senaryo üzerinde konuşuluyor ve açıklamalar yapılıyor. Bu işin kötü senaryo planı mutlaka vardır diye umuyorum.

Hayat, sadece para değil çünkü...