Beşiktaş’ın üstün oynadığı ama 3 puanı cebine koyamayıp 1 puana razı olduğu Trabzonspor maçı ile ilgili değerlendirmeniz nedir?

Bu kadar etkili, bu kadar tempolu, bu kadar oyuncu değilde oyun üzerinden konuşacağımız aynı şehrin takımı olmasa da derbi niteliği taşıyan bir maç uzun zamandır izlememiştim. Kaldı ki bir gün sonra oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin basın toplantısında Fatih Terim dahi Beşiktaş-Trabzonspor maçı ile ilgili böyle tempolu ve güzel bir maç uzun süredir izlememiştik dedi. Gerçekten futbol sevenlerin beğenisini kazanan bir maç oldu.Bunda tabi ki sahada oynayan oyuncular birinci faktör ama ben Beşiktaş açısından Sergen hocanın dokunuşlarının yavaş yavaş her hafta takımda etkisini gösterdiğini görüyorum. Özellikle 3. bölgedeki performanslarda yükselişin yanı sıra arzu ve istek açısından da farklılıklar var. Beşiktaş, haftalardır atanı ve tutanıyla dikakat çeken Trabzonspor karşısında yine atanı ve tutanının başarısıyla  maalesef puan kaybetti. Beşiktaş’ın kaybettiği puanlar üzücü ama oyun açısından baktığımızda çok umutlandırıcı. Ben Sergen hocanın tespitleriyle birlikte Beşiktaş’ın gelecek sezon çok daha farklı bir kimliğe bürüneceğine eminim. En azından taraftarlar tarafından beğenilen, izlenme kalitesi yüksek olan bir takım oluşturacaktır. Maça dönecek olursak oynanan oyuna baktığımız zaman Uğurcan’ın farkı önlediğini söyleyebilirim. Üzülmemek elde değil ama sevinilecek bir sonuçta var demek ki Beşiktaş yeteneği kısıtlı bir çok oyuncusunun olduğu kadrosuyla bile genç ve yetenekli teknik adamıyla yapabileceklerinin sinyallerini verdi. Bu futbol en azından taraftarları mutlu etmiştir.

Sergen Yalçın’ın gelmesiyle takımdaki performans yükselişi “acaba Sergen hoca daha erken gelseydi nasıl bir fark olurdu?” sorusunu gündeme getiriyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Abdullah Avcı yönetim ve Başkanın isteğiydi, Sergen Yalçın taraftarın istediği isim. Bunu sezon başında da konuştuk. Taraftar Sergen Yalçın’ı derin dondurucuya koydu bekletiyor demiştim. Bu hamle maalesef neredeyse sezon kaybedildikten sonra yapıldı. Sergen Yalçın sezon başında Beşiktaş’ın başına gelseydi taraftarın desteğiyle daha farklı noktalarda olurdu Beşiktaş. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim bu bir öngörü değildir, yılların verdiği tecrübeyle bir tespittir bu. Çünkü şimdi Beşiktaş’ta oyuncuların kafasında şu var; kulübeye döndüğünde orada Sergen Yalçın var ve o Sergen Yalçın’ın arkasında dağ gibi duran bir Beşiktaş taraftarı var. Ama sezon başında kulübeye dönüp bakan futbolcu Abdullah Avcı’yı görüyordu. Ne olursa olsun Avcı, Beşiktaş taraftarının benimsemediği bir isimdi. Ve Beşiktaş taraftarı sezon başında da tavrını çok net koymuştu Abdullah Avcı ile ilgili. Kerhen şampiyonluklar yaşatan bir başkanın isteğine gönülsüzce bir kabullenişti. Tekrar söylüyorum futbolcu arkasında taraftar desteğini almış bir teknik adam gördüğünde saha içindeki ciddiyeti ve oyuna asılması farklı olur. Ben Sergen Yalçın’ın bu sezon Beşiktaş’ın tek kazancı olduğunu düşünüyorum.

Beşiktaş son beraberliğin ardından şampiyonluk yarışında ciddi bir yara aldı. Şimdi hedef ne olmalı?

Beşiktaş gibi bir takım hedefsiz olmaz. Beşiktaş’ın bundan sonraki en reel hedefinin ligi ilk 3 içinde bitirmek olacağını düşünüyorum. Bunu başarırsa Sergen Yalçın bence şampiyonlukla eşdeğer bir başarı kazanmış olur. Sonradan takıma gelip, takımın neredeyse dip yapmış fizik kondisyon ve mental durumunu yükseltip üçüncülüğe taşırsa Sergen hoca, bu şampiyonluk kadar değerlidir.

Beşiktaş’ta teknik direktör Sergen Yalçın yeni sezonla ilgili yapılanma planları olduğunu söyledi. Beşiktaş yeni sezon için nasıl bir yol izlemeli?

Evet artık konuşulmaya başlandı. Benim sürekli söylediğim asla Beşiktaş’ın kalecisi olamaz dediğim Karius ile ilgili takımda olmayacağı açıklandı. Özellikle bu sene yapılan yabancı oyuncu transferinde karavana attı Beşiktaş Nkoudou, Diaby,Boyd, Rebocho ben bu transferin yetersiz ve Beşiktaş kalitesinde olmadığını düşünüyorum. Ama şöylede bir gerçek var kulübün oyuncu alacak gücü yok. Maliyeti düşük ama istikbali parlak oyunculara yönelecekler tabi bu durum takımı sıkıntıya sokuyor. Sonuçta bu takım Taliscaları, Gomezleri gördü ama artık sedece Beşiktaş’ta değil tüm Türk takımlarının Başkanlarının açıklamalarına baktığımızda bir öze dönüş isteği olduğunu görüyoruz. Beşiktaş’ın da bunu mutlaka başarması gerekiyor. Beşiktaş’ın bu konuda diğer takımlardan ön plana çıkması için Sergen Yalçın’ın şimdiden harekete geçmesi gerekiyor. Diğer yandan Beşiktaş üzerinde ki yüklerden kurtulmalı, maliyeti yüksek ama katkısı düşük oyuncuları zarar bile etse elden çıkarmalı. Birde yaşlı oyuncularımız var Gökhan,Caner ve Atiba gibi ayrıca Burak gibi alternatifi olmayan bölgeler var buralara da bütçe doğrultusunda karınca kararınca takviyeler yapılmalı.

Burak Yılmaz’ın bu sezon performansı çok eleştiri alıyor. Sizin Burak ile ilgili düşünceniz nedir?

Burak çok önemli bir değer aslında. Beşiktaş’ın alternatifsiz santraforu, Milli takımın santraforu konumunda. Bu nedenle daha iyisini yerine koyamadığımız sürece pamuklara sarıp saklıyoruz evet belki buna içimiz el vermiyor çünkü negatif yönlerini de göz önünde bulunduruyoruz sadece saha içi değil genel olarak Beşiktaş taraftarının Burak’ı pek kabullenmediğini biliyoruz. Birde şöyle bir gerçek var eğer Nkoudou, Diaby,Boyd gibi oyuncuların performansından şikayet ediyorsak sonuçta Burak’a da topu taşıyıp getirecek olan bunlar. Ne kadar topla buluştuğunu ne kadar kaliteli paslar aldığını da bir değerlendirmemiz gerekiyor. Tabi şimdi Boateng var ben birkaç hafta daha birlikte oynadıktan sonra ön bölgede bu ikilinin çok iyi işler çıkaracağını düşünüyorum. Ancak yinede önümüzdeki sezon Beşiktaş bütçesinin el verdiği doğrultuda mutlaka bir santrafor daha almalı.

DİP NOT

Son olarak altını çizerek çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Çok önemli bir isim, bu Kulübün bütçesinden çok önemli bir parayı ayırıp bonservisini aldığı bir isim. Adem Ljajic’in bu seneki performansı Beşiktaş’a hiç katkı sağlamıyor. Ljajic’in Beşiktaş’a bonservisi alınmadan önceki performansına dönmesi gerekiyor ama net bir şey söyleyeyim; bir duyumdur bu ispata muhtaçtır ama aldığım duyum çok sağlam bir yerden olduğu için güvenip söylüyorum. Özel hayatına çok dikkat etsin. Çünkü özel hayatındaki bir sporcuya uygun olmayan yaşam tarzı hiçbir futbolcuyu yukarı çekmez, aşağı indirir ve dip yaptırır. Beşiktaş’ın sokağa atılacak parası yok.