Lugano maçındaki gençlik rüzgarı etkisini sadece 1 hafta sürdürmüş, o maçın ardından "Beşiktaş'ın bu kadar genç oyuncuyu oynattığını hiç görmedim" diyerek övünen Rıza Çalımbay, 11'de bu kez sadece Semih Kılıçsoy'a şans vermişti. İsviçre'de yıldızlaşan Emrecan Terzi ise Masuaku'nun dönmesinin ardından hemen kulübeye çekilmişti.

Kadroda değişim yoktu yani, doğal olarak oyunda da aynı şekilde. Yine de serbest vuruşta Omar Colley, 9. dakikada takımını öne geçirirken golün verilmesi VAR bürokrasisinden ötürü bayağı sürdü. Colley'nin ligdeki gol sayısını kadro dışı olan Aboubakar ve sahadaki Chamberlain ile eşitlemesi (4) ise bir başka dikkat çeken detaydı.

Ancak erken gole rağmen Beşiktaş rakibinin gardını düşüremedi. 38'de bu sezon Beşiktaş savunmasındaki bir "klasik" gerçekleşti. Amartey topu uzaklaştırmak yerine yine asist yaptı, Yusuf Özdemir skoru dengeledi. Beşiktaş'ta 5 oyuncu "performans düşüklüğü ve takım içindeki uyumsuzlukları" nedeniyle kadro dışı bırakılırken Amartey'in bunlardan hangisini karşılayıp kadroda, hatta 11'de olduğunu anlamak zordu. Üstelik gençlerin stoper oynayanı Aytuğ Batur Kömeç kulübede bile yoktu!

İkinci yarının başında Chamberlain sakatlanınca Rıza hocadan zoraki gençlik aşısı olarak Demir Ege Tıknaz hamlesi geldi. Sonrasında ise yine ezbere değişiklikler, ligin en formsuz takımlarından birisi karşısında silik bir oyun derken 87'de yine stoperlerin hatasında Janvier'in golü... Hemen ardından stoperlere özenen Mert'in hatası ve Carlos Eduardo...

Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinin hemen ardından Alanyaspor'a da evinde aynı skorla 3-1 kaybetti. Rıza hoca, sezonu ve kendisinden önce 2 hocayı da yakan vurdumduymazlar mangasına ısrarla güvenerek kendini de yaktı. Maça başlarken tek genç Semih vardı, bitirirken ise Demir Ege... Evet, bu kadro kötü, bu kadro yetersiz, bu kadro büyük bir planlama hatası... Ama umut olarak geldiğiniz yerde aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı şeyler bekliyorsanız, sonuçlarına da katlanırsınız.