Süleyman Oktay'ın açıklamaları şöyle:

"Büyük bir derbiyi geride bıraktık tabiki yüz küsur yıldır bu ezeli rekabet, büyük mücadelesiyle, keyfi ve tadı tuzuyla devam etmekte ve Türkiye Cumhuriyeti var olduğu müddetçede bu derbiler devam edecek. Maç öncesi tüm futbolseverlerin ortak kanısı bol gollü, seyir keyfi çok üst düzeyde olabilecek çok keyif veren ve Beşiktaş’ın kendi seyircisi önünde daha bir futbol ziyafeti verir mi diye beklediğimiz bir maç oldu.

Genel kanı ise Fenerbahçenin favori olduğu ve Fenerbahçe’nin daha iyi futbol oynadığı ve futbol avantajlarının fazla olduğu bu futbol camiasında konuşuldu. Heyecanla bir hafta bu maçı bekledik. Bayram günleri nasıl çocuklar yataklarına yatar ve ertesi günün bayram olacağını bilir ve heyecanlanırlar bizde bu şekilde bayram çocukları gibi, futbolseverler olarak çok heyecanlıydık Pazar gününü bekledik, Pazar günü geldiğinde her zamanki gibi Köyiçi’nde semtte buluştuk.
Maça gelirsek iki takımda oyunlarını dengeli devam ettirdiler evet Fenerbahçe’nin pas trafiği daha iyiydi, saha parselisazyonları daha iyiydi ama pozisyon bulma açısından da Beşiktaş o Fenerbahçe’nin daha üstün dedikleri 70 dakikada da öyle çok da gol pozisyonu Beşiktaş defansı Fenerbahçe’ye vermedi. Bir iki pozisyon dışında..

Maçtan önce böyle büyük derbilerde favoriler belli olmuyor, maçın 70. dakikasından sonra son 15-20 dakikada özelliklede tabii ki Gedson’un oyuna girmesiyle orta sahada denge sağlandı aynı zamanda Fenerbahçe’de Crespo’yu oyundan alarak orta sahasını zayıflattı ve Beşiktaş’ın Valerien İsmael’in Gedson’u  oyuna dahil etmesiyle orta sahada denge sağlandı. Zaten maç başlamadan Beşiktaş’ın 11'ine baktığımızda Gedson yerien Dele Alli oyunda idi. Dele Alli, Salih ve Souza üçlüsü oyuna başladı tabii ki bu üçlü orta sahada boşluk verecekti. Souza’nın üstün mücadelesi veya alanları kapatmaya gücü tek başına yetmeyecekti. Salih de yardım etti ama oynadığı sürece, oynadığı dakika boyunca Dele Alli’nin sahada faydalı bir hareketini görmedik. Halbuki Valerien İsmael’in Del Alli’yi tercih etmesindeki sebeb, Gedson yerien tercih etmesindeki sebeb ofansif olarak daha mücadeleci bir takım sahaya çıkarmasıydı.

Dele Alli’nin forvet arkası Weghorst’a yardım etmesi, kanatlara paslar dağıtması ve Weghorst’tan seken topları yanında olması düşünülmüştü ama gördük ki Dele Alli bu maçlara, bu mücadelelere, bu tempoya henüz hazır değil ve takım Del Alli çıkana kadar bir kişi eksik oynamış oldu. Dele Alli sonrası oyuna giren Tayfur ve Gedson ile birlikte orta sahada denge sağlanmış oldu. Dengeler sağlanmış olunmasından sonrada takım yavaş yavaş daha da Fenerbahçe’nin üzerine gitmeye başladı, oyunu ve topu aldı özelliklede Ghezzal’ın oyuna dahil olmasıyla birlikte, Beşiktaş’ın sağ tarafından, sol ayağıyla yaptığı ve rakip defansları tarafından kesilmesi zor olan ortaları ve paslarıyla Fenerbahçe kalesinde tehlikeler yarattı. Bu pozisyonların bir tanesinde Weghorst topa yetişemez iken diğerinde dışarı gitti. Aynı zamanda Rosier’in sağ taraftan bindirmesiyle yaptığı ortasınada vurduğu kafa topu tam direk dibinden dışarı çıktı. Ghezzal’ın bir ortasına yaptığı kafa vuruşuda direkten döndü yani oyun canlandı. Son 15 dakikada gördükki Beşiktaş oyuna ortak oldu ama süre yetmedi yani Beşiktaş’ın maçı kazanmasına süre müsait olmadı…

Cenk Tosun değişikliği ise bence çok geç kalınmış bir değişiklikti. 10 dakikada bir futbolcu maça ne kadar ısınabilir, ne kadar faydalı olabilir. Faydalı olursa da mucize olur. Sen Cenk’i son 30 dakikada oyuna alırsan, ondan birşeyler alabilirsin.

Valerien İsmael’in oyuncu değişiklikleri bu maçta kötü değildi ama Cenk tercihinde geç oyuna dahil etmesiyle yine yanlış bir tercih yaptı.

Dele Alli’yi oyunda tuttuğu 70 dakika boyunca oyun üstünlüğünü Fenerbahçe’ye verdi çok net gözüktü ama Gedson, Souza ile oynasaydı Fenerbahçe bu kadar orta sahada üstün olamayacaktı, maçta üstün taraf olarak gözükmeyecekti, son 20 dakikada olduğu gibi…