"Divan kurulu üyemiz çok, mutlaka azalması lazım" diyen belli bir kesim vardı, bunlara karşılık benim gibi artması lazım diyen de vardı.
Daha evvel 30 yılını dolduran üyeler ve az sayıda seçimle girenler Divan üyesi olma hakkına sahipti. Ben ve arkadaşlarımın verdiği önerge, oylama sonucu kabul edildi ve bu sayı 25 yıla indi. 

Bazı divan üyeleri  tepki gösteriyordu çok kalabalık oldu diye, Lütfü Kırdar'daki son Divan toplantısındaki sayı ortada. Son zamanlarda vefat edenlerin de bu sayının içinde olduğu; aidatlarını ödeyen 3000'den fazla  kayıtlı divan üyesinin yarısı bile  gelmedi veya gelemedi. Bazı üyelerimizin de nasıl zor şartlarda yardım edilerek geldiğini gördük, yaşadık. Demek ki artık bu durum, sayının azalması değil artması gerektiğini gösteriyor.

Beşiktaş'ın senatosu diye adlandırılan bu kurulun toplantılarına %50'nin altında katılım olmamalı.
Son yapılacak tüzükle, seçimle girme hakkı 10 yılını doldurmuş kişilere tanınması gerekiyor. Bu madde daha evvel vardı, oylaması yapılmadan kalkmıştı, bu madde tekrar konmalı. Belki 10 yerine 15 olabilir ama bu madde sayesinde divana girebilmesi için belli isimleri destekleyenler, seçime gelmeyeceği varsa bile  geliyordu. Böylelikle başkanlık seçimine katılım daha fazla kişi ile gerçekleşiyordu.

Gelelim son yapılan Divan kurulu toplantısına... Kürsüye çıkıp konuşanları dinledim. Siz de, YouTube'de var, dinleyin. Birkaç konuşmacı hariç diğerleri anılarını anlatıp, Beşiktaş'a katkı sağlayacak konuşma yapmadılar. Bu kürsülere çıkıp şov yapmak amaç olmamalı.

Sayın Hasan Arat'ı da uzun bir zaman sonra kürsüde dinledik . Camianın kendisini özlediğini gördük.

Emir Tamer'i kutlamak lazım, tabii ona müsade tanıyan mevcut divan kurulunu da. Güzel bir çalışma içine girmişler. Vizyonu geniş olan bu arkadaşımızın buralarda görev yapması beni mutlu etti. Projesi olan her divan üyesine ulaşılacak bir sistem yaratıyor. 5 kişilik bir çalışma ekibi ile yola çıkmış durumdalar.

Denetleme Kurulu'nu kutlamak lazım, Yönetim Kurulu da her türlü belgeyi Denetleme Kurulu'na vermeli. Denetleme Kurulu Başkanı Gökhan Tıryaki ve çalışma arkadaşları güzel bir çalışma yapmışlardı. Herkesin anlayacağı şekilde bizleri bilgilendirdiler.

Kulüp sadece ekonomik anlamda değil, her alanda  yokuş aşağı freni patlamış kamyon gibi gidiyor. 
Söz ettiğim konu borç zannetmeyin, her kulübün borcu var. Kiminin bizim kadar, kiminin de bizden biraz daha az.
2000 yılından evvelki kongrelerimize bir bakınız, bir de şimdiye. Söz ettiğim zamanlarda kongreye katılan Türkiye'nin en zengin iş insanlarını göreceksiniz.
Şu an maalesef bu insanları göremediğimiz gibi, eski başkan ve yöneticilerin de bir çoğu kongrelere gelmiyor .

Sayın Rahmi Koç kongrelerde görünmüyor ama Beşiktaşa sahip çıkıyor, sponsor oluyor. Peki diğer iş insanlarımız nerede? Yönetime de kızmamak lazım, çünkü bulunan sponsorlar ile bu gemi ancak bu kadar yürüyor.

Masis Kuyumcu / Duhuliye