Beşiktaş maçları geçen sezon olduğu gibi bu sezon da hakem tavırlarıyla öne çıkıyor. Sadece 6 haftası oynanan ligde başına gelmeyen kalmadı Kartal’ın. Alanya-Beşiktaş maçının ardından Yasin Kol’un skandal yönetimini eleştirmiş hakemlik yapacak yeterlilikte olmadığını söylemiştim. Sonra Ankaragücü-Beşiktaş maçında hakem Mete Kalkavan, ev sahibi ekip futbolcularının kışkırtıcı tavırlarına, faullerine prim vermesiyle dikkat çekti.

Ama asıl maç bittikten sonraki kararıyla tarihe geçti. Sahaya giren saldırgandan kaçmaya çalıştığı görüntü akıllardayken saldırganı durduran Josef’e teşekkür edeceğine soyunma odasında kırmızı kart gösterdi. Ve şiddetin yanında tavır aldı.

ÖZEL GÖREVLİ MELER

Ve en son Beşiktaş-Başakşehir maçının hakemi Halil Umut Meler.

Dosyası zaten çok kabarık Meler’in. Bugüne dek 2 teknik direktöre kırmızı kart göstermiş ve ne tesadüf ki ikisi de -Sergen Yalçın ve Valerien Ismael- Beşiktaş’ın hocası. Hatta Sergen Yalçın, Meler’in aşırı kötü yönetiminden sonra “Bu hakemi istemiyoruz” demişti. Ve ardından MHK bu sözleri bahane edip Meler’i ödüllendirerek ardı ardına Beşiktaş maçlarına verdi.

Daha önce başka kulüplerin benzer taleplerinin tam aksine bir yaptırımdı bu. Meler de kendisine gösterilen bu güvene layık olmaya çalışıyor zaten. Vücut diliyle, verdiği kararlarla bıraktığı yerden devam ediyor.

Maç başında herkesin “penaltı” dediği pozisyonu telaşla geçiştirmesi bile hangi koşullandırmayla sahaya çıktığını gösterdi.

Ismael’e gösterdiği kırmızı kartı ondan çok daha fazla tepki gösteren Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu’na gösterebildi mi mesela? Tabii ki hayır.

Uzatmada Beşiktaş frikiği 4 dakikada zar zor kullanabildi. Meler Başakşehirli futbolcuların dakikalarca yaptığı itiraza ve baskıya boyun eğdi. Bir tek özür dilemediği kaldı.

HEM YETENEKSİZ HEM...

Ben de anladım ki bizim hakemlerin sorunu sadece yeteneksizlik, tecrübesizlik veya formsuzluk değil.

Bizim hakemlerimizin sorunu kararlarını takımına göre, duruma göre vermeleri. Bazı takımlar imtiyazlı bu ligde. Önlerine çıkan taşlar ayıklanıyor.

Bazılarının önüne de iri iri kayalar devriliyor. Hakemler keşke sadece hatalı kararlar verse. Daha kötüsü yanlı ve koşullanmış maç yönetiyorlar. Yani algoritma çok açık: “Diyet ödeme algoritması”.

Zaten hakkıyla değil ilişkiler sayesinde bir yerlere gelenlerden de başka bir şey beklenemez maalesef.

Gülengül Altınsay / Cumhuriyet