Beşiktaş,ta işlerin iyi gitmemesini herkes kendince değerlendirmekte. Sadece kulüp aidiyeti ve sevgisi üst düzey olanlar özelliklede beklentisi olmayanlar kendilerince doğru olan düşüncelerini belirtmekten çekinmezler. Karşı tarafta ise  her zaman güçlünün yanında olma karakter zafiyeti gösterenler , zarfçılar , maalesef medya içinde de gelene ağam gidene paşam , daha da ileriye gidip başarısızlıklarda dahi yancılıkları gereği sessiz kalanlar, yanlışları alakasız yerlere yönlendirme  gayreti gösterip ters algı yaratma  dolduruşçuları  daima vardırlar. Bunların dolduruşları ile maalesef gerçekler gözden kaçırılır işin başındakilerde bu durumdan memnun koltuklarında oturmayı tercih ederler .Oysa kulüp sevgisi taşıyanlar her yönden başarısızlıklarını görüp yaşadıkları için daha fazla kötülük yapmayalım deyip kenara çekilmeyi bilmelidirler. Bunu yapamamalarının sebebi ise işgal ettikleri koltukları kaybetmemek istemleri ve yaşattıklarından sonra bir daha bu statüyü elde edemeyeceklerini bildiklerindendir. 

Sporda her türlü sonucu normal karşılayanlardanımdır. Mevcut şartlarla değerlendirilme yapıldığında

yaklaşık doğruyu bulmak mümkündür. Futbolda da bunu yapmamız doğru olandır. Bütçe sağlayıcı futbol şubesi olan spor kulüplerinde başarılı olma  kriterlerini sıralayacak olursak ilk sırayı vizyon sahibi , futbol bilgi ve tecrübesi olan dirayetli ,dışa bağımlı olmayıp etki altında kalmayan ve en önemlisi mensubu olduğu kulübü her yönüyle tanıyan , kendisi uzun süre cemiyet içerisinde bulunup taraftarlığı tartışılmayan ,her yönden kredibilitesi olan isimlerden teşkil edilmiş bir yönetim ve başkanı ideal olandır.Bu özellikleri taşıyan toplulukta  ihtisas durumlarına göre görev bölümü yapıldığında işlerin iyi gitme şansı yüksek olur. Ancak ülkemizde maalesef bu hususlar da başarılı olamamaktayız. Konumuz Beşiktaş olduğu için geçmişte yönetim kadrolarında bu özellikli hatta futbolun içinden gelmiş isimler az da olsa varken  bugünkü yönetim kadrosuna baktığımızda zaten çoğunun ismini ilk defa duyduğumuz, giderek özelliklerini öğrendiklerimiz  içerisinde aranılan kriterlere uygun olanlarını göremiyoruz. Başkanının başka bir kulüp sempatizanı olduğu resimlerle de desteklenerek gündeme getirilen yönetim kurulundan fazla bir özellikte beklenemez. Bu ekip 117 senelik mazisinde ki bunun 50 senesinde var olan bir kişi olarak şahit olduğum çirkinliklere sebebiyet verirken bu işlerin  sonunun nereye varacağını düşünülüp  camia adına endişe duyulmaktadır.Her etkinlik , toplu buluşmalarda  edepli davranılmış ve sevgide saygıda kusur edilmemiştir. Kulübümüzün haklarını savunmak adına gençliğimizde köy içinde ki arkadaşlarımızla birlikte  kavgalar etmişizdir,ama  cemiyet içerisinde asla böyle bir şey olmadığı gibi kimsede buna  cesaret edememiş ,etmeyi düşünen de başına gelecekleri düşünüp vazgeçmiştir.

Tecrübesizliklerinden ve de korktuklarından ötürü tribünlere teslim olup maliyeti de uygun düşen teknik direktör seçimlerinin de yanlışlığı oynanan futbol ve neticesinde  sonuçlar sadece futbol da değil başta basketbol olmak üzere diğer branşlarda da ortadadır. Geçmişte çok eleştirilen  yanlış transfer politikaları en azından iki şampiyonluk ve Avrupa kupalarında yaşanan başarıları ve paralar getirmiştir. Günümüzde ki yanlışlar ise taraftara hüsranı yaşatmaktadır. Kaleden başlarsak file önü iki genç yeteneğe teslim edilmiştir.Genç kaleci örneği Real Madrid kalesi 1999 senesinde Benjamin Toshack tarafından 19 yaşında ki İker Casillas’a teslim edilmişti. Casillas Real’in alt yaş guruplarının her kademesinde onlarca defa milli olmuş bir isimdi. Önünde ki defansta Sezar ,Salgado, Helguera,  Roberto Carlos ve eş değerli dünya yıldızları vardı. Ersin ve Utku’nun ilerisinde ki defans kurgusunda ki isimlere ve yeteneklerine baktığımızda daha sağlıklı değerlendirme yapabiliriz.

Kanımca T.Direktörden fazlaca beklenti içerisinde olunması sıkıntıların çıkış noktasıdır.Bu hal sıkıntı da yaratmaktadır. Ozan Tufan’ıı futbola döndüren kişinin niye bence daha üst yetenek olan Ljajic’de aynı başarıyı  gösteremediğini sorgulamak gerekir. Son açıklamasında Welinton’dan bahsederken zannedersiniz ki  Sergio Ramos anlatılıyor.Beşiktaş’ta önce ki yönetimlerin en çok eleştirilen olayları bazı menajerlerin kulüp ve ilgili kişilerle yakınlıkları idi. Şimdi ise bakıyoruz ki yönetime ve özellikle de dernek başkanına yakın kişilerin  menajer akrabaları sadece transferlerde değil Akadlar 1903 lokali gibi sosyal tesislerin de işletmecisi olmuşlar. Diğer taraftan yeni yetme kongre organizatörlüğüne soyunmuş kişi gurup arkadaşlarını yüksek maaşlarla Futbol A.Ş. de 2 tane yeterli olmasına karşı3 ü nü bağımsız üye yaptırmıştır. Bizler bu görevde maaş tahakkuku zorunluluğu olduğu için aldığımız paraları el sürmeden  derneğe hibe etmiştik. Teberru makbuzları kulüp arşivinde, bu arkadaşların ( biz kulüp parası yiyemeyiz) deyip hibe işlemi yapıp yapmadıklarını da öğrenmek hakkımızdır.

Onun için kulübümüzün bekası düşünülüp dolduruştan , gününü gün etmekten vazgeçip gerçeklerle yüzleşilmeli , gereği yapılmalı ,Beşiktaş’ımız rahat bırakılmalıdır.