Yıl 1994’tü ve anlı şanlı pop müziğimiz yine kendini bir yerlere tutturamamış, Anadolu Rock’tan iyice uzaklaşmış, adı sadece müzik olan şarkımsı şeylerle gün dolduruyordu tıpkı bugün futbolun ofsaytımsı, penaltımsı, şampiyonumsu işleri gibi…

Ercan Saatçi ve Ufuk Yıldırım ikilisi işte o günleri epe meşgul eden bir şarkı yapmışlardı, sözleri;

Bin kere söyledik ama almadı kafanız

Derdiniz kafanızda, söylemedi mi babanız?

Cornflakes'le kompleksi ayıramadınız

Kurban olsun size ablanız

 

Elalem sürekli giydiriyor bize

Yanlış anlamayın elbise elbise

Elaleme keşke biz de giydirsek yani

Türküler türkülerimiz

 

Biz herş eyin en iyisini yeriz

Biz her şeyin en güzelini giyeriz

Levis mevis iplemeyiz

Koçum benim be, ne milletiz

 

Az çalışaraktan çok para kazanan

Çok çalışaraktan az para kazanan

İkisinin arasında tek bir fark var

Biri yaslanılan biri yaslanan

 

Fıttırmayın, çıldırmayın

Ağlatmayın, ağlamayın

Kızdırmayın, sakın hiç kızmayın

Sözünüzü tutun, yamuk yapmayın

 Ebabil bir kuştur

Sözünden dönen puştur

Toprak olup gideceğiz ya...

Bugün sezon bitmiş, biten futbol sezonunu federasyon onaylamış ve yakın zaman dilimi içinde de bugüne kadar futbolumuzu iyice bataklığa sürükleyen mevcut TFF başkanı Mehmet Büyükek(si)’yi tekrar seçmek üzere Beşiktaş dışındaki kulüpler, kendi aralarında kurdukları “Çadır Tiyatrosu”’nda yemin ettiler ve açıkladılar.

Açıklayan kim?

Çadır Tiyatrosu başkanı Ali Koç,

Destekleyen kim?

Bu federasyonu ve ligi tehdit eden, tehdit ettiği federasyon tarafından şampiyonluğu tescillenmiş kulübün yöneticisi Erden Timur. Yani düne kadar söylemleriyle salvolar yapan, mangalda kül bırakmayanlar.

Ve tabi geriye kalan diğer saz ekibi…

Mevcut başkanı destekleyeceklerini söyleyenler daha düne kadar federasyona karşı veryansın içinde değil miydiler? Peki bugün onları veryansından çalsın oynasın hadi bir de gerdan kırsın haline getiren şey nedir?

Onlara bu gücü veren, Beşiktaş’ı tehdit eden, yönetici ve taraftarına PFDK aracılığıyla ceza üstüne ceza yazan, Çadır Tiyatrosu toplantısında tehditlerine devam eden ve ona bu gücü kimin verdiği soruşturulan ki o güç gerçekten çok cesur ise çıkar ortaya biz destekliyoruz! Der (ama yerse tabi…) mevcut başkan, bir futbolsever olarak benim gözümde “yok hükmündedir!” ve bu “yok hükmünde” olan “Mehmet Büyükek(si)” bilsin ki! bu satırları yazan olarak bir futbolsever olarak, bir Beşiktaşlı olarak hiçbir yönetici tarafından sırtı sıvazlanmış, nemalanmış değilim ve hiçbir Beşiktaşlı yönetici böyle bir teklifte bulunamaz.

Beşiktaş’ın haklı davası var ise sonuna kadar savunur eğer Beşiktaş’ın yönetiminin hatası var ise de sonuna kadar yüzüne söyleriz. TFF başkanı bizleri kendi renkli, alacalı bulacalı kulüplerinin her hatasını örten ve ne olursa olsun, yeter ki! Renklim kazansın mantığında yol alan, yönetimlerinin kalemi olmuşlardan bizleri bir zannetmesin.

Beşiktaş davasında sonuna kadar haklıdır ama maalesef bugün tek başına kalmıştır. Bu durum Beşiktaş’a gelecek adına önemli bir ders olsun! Bugünün yöneticileri, yarının yönetici adayları görsün ki! Bu renklilerden dost olmaz…

Kendi çıkarları her şeyden üstündür. İşin doğruyu bulması, herkes için adalet sağlanması bunların birinci önceliği değildir. Onlar yüzlerindeki bol boyalı makyajları ve maskeleriyle hep bir şeylerin gerisinde saklanmayı severler.

Unutmayalım!

Ebabil bir kuştur…

Her şey birgün biter, bu karanlık günlerde birgün bitecek ve “Güneşli Güzel Günler” gelecek…