İşte Çilingiroğlu'nun açıklamaları:

"Bir hoca seni nasıl hücum oynatmaz? Semih'e "al topu geriye dön" mi diyor, ya da Gedson Fernandes'e "yanına pas ver, dikine verme" mi diyor? Elindeki oyuncunun kalitesine göre plan yaparsın. Arkada Zaynutdinov - Necip, bir de Umut Meraş varken ne yapacaksın ki, çıktığın zaman rakip seni 4'lük, 5'lik yapar. Olmayan yerden pozisyon yaratan bir takımın var. Elinde Pepe ile Ramos vardı, 6 numarada atıyorum Torreira vardı da sana adam ileri gitme mi dedi? Elindeki malzeme bu. Umut'la gidersen geri dönemezsin. Necip'in stoper olduğu takımda sen zaten mahkumsun rakibe. 

Benim en sevdiğim huyumdur, hiçbir şey bilmesem haddimi bilirim. Haddini bilmezsen çok yanılırsın. Bazı adamlar hücum futbolu diye çıkıyorlar geliyorlar İstanbul'a, bir açılıyorlar, bir dakikada 6'lık oluyorlar. Sonra "ben bu takımı bu kadar beklemiyordum" diyen teknik adamlar görüyoruz. Haddin kadar oynarsın. İsmail Kartal'ı niye eleştiriyorum ben, elinde malzeme fazlasıyla var ama bu tarafta Santos, adamın elinde bir şey yok yani. Üç tane oyuncu daha geçen hafta geldi, geldiği gibi maça attı zaten üçünü de. Dur bakalım bundan sonra ne çıkacak? 3-5 hafta, 10 hafta sonra eline kaliteli 3 tane daha oyuncu gelir, yine böyle oynuyorsa ayrı bir şey. Böyle oyundan ben keyif alıyor muyum hayır, o da ayrı bir şey. Mourinho'nun oynattığı takımlardan kim keyif alıyor? Ama günün sonunda şampiyonu Mourinho belirliyor. Santos seneye de böyle devam ediyorsa, elindeki oyuncu kalitesi de iyiyse o zaman eleştirilir.

Gordon Milne'ye birçok spor yazarı 2 sene çok büyük eleştiriler getirdi. Son dakikada kaçırılan şampiyonluklar, Şifo Mehmet'i kanat oynatıyordu, bir dönem oynatmadı falan, böyle çok büyük eleştiriler aldı. Ama onun arkasında duran dev gibi bir Süleyman abi, sonuçta efsane Beşiktaş takımı geldi. Biraz da sabır, bakalım görelim. Biraz beklemekte fayda var. Seçilmiş teknik adam. Gelen oyuncuların üçü de bence mevkisinin oyuncusu gibi duruyor, biraz daha seyretmek lazım tabi Muçi ile stoperi. Worrall ile ilgili top kaybediyor, kaybettiği toplar pozisyon oluyor gibi eleştiriler geldi. Maçı o gözle izlersen ya da o kadar izlersen böyle yorumlarsın ama kaybettiği toplardan sonra bırakmaması, kovalaması, ilk defa oynamasına, takımı tanımamasına rağmen uzun vurmayıp oyun kurmaya çalışması, ayağının düzgünlüğü, o tarafını çok beğendim. Bir de Worrall'ın bir de şu dezavantajı var, Chamberlain'de de vardı bu, bunların pas şiddetiyle bizim pas şiddetimiz arasında ciddi fark var. Premier Lig'den gelen oyuncunun attığı pasla bizim oyuncunun beklediği pas arasında şiddet açısından büyük fark var, orada intibak sorunu yaşarlar bunlar. Chamberlain de bu hatayı yaptı, belki pas hatası gibi göründü ama bence Premier Lig'in pas şiddeti çok yüksek bize göre. Bence Worrall'ı biraz daha seyretmek lazım. Çok çabuk bir oyuncu değil, sürati iyi, mücadeleci, topa arkasını dönmeyen, biraz daha stopere benzeyen bir oyuncu ötekilere göre. Muçi zaten belli, her şeyimle futbolcuyum diyor. Sürati, çabukluğu, sol ayağı, şutu, adam geçmesi falan... Biraz bekleyelim görelim bir 10 maç diyorum ama Arnavut olduğu için bunlar genelde çok ahlaklı, iyi sporcu olan tipler. Ekmeğe çok düşkünler fakirlikten geldiği için ataları. O çok önemlidir, oralardan geldiysen ekmeği kaptın mı kolay bırakmazsın. Bizdekiler kıymet bilmezler, çabuk unuturlar geçmişini. Geldiğin yeri unutmayacaksın, onun için tarih çok önemlidir. Biz çabuk unutuyoruz maalesef..."

Duhuliye.com