Demirkol'un sözlerinden öne çıkanlar şu şekilde:

OLSAM KIRMIZI VAR MI DİYE HAKEMİ ÇAĞIRIRIM 

Weghorst'un sarı kart gördüğü ve tersi çalınan faul... Hani "Hakem sarı karta karışamaz ya da işte ceza sahası dışında vesaire" diye konuşuluyor. Ben orada VAR hakemi olsam, "Acaba burada bir kırmızı kart ihtimali var mı?" diye hakemi çağırırım. Yani, aslında bir daha baksın diye. Bence yok. Ama var mı diye çağırırım. Çok kritik pozisyon olduğu için... 

BENCE İKİSİ DE SARI KART DEĞİL 

Emrecan'ın iki sarı karttan oluşan kırmızı kartı. İkisi de yanlış bence. Ama hakem yorumu. Yapacak bir şey yok. Esasında orada tartışılması gereken başka şeyler var ama onları tartışmıyoruz. Hakem üzerinden tartışıyoruz. 

BİR SAVUNMACI BU KADAR GÖSTEREREK FAUL YAPMAZ

Asıl tartışılması gereken, genç bir oyuncu neden bu yaşa kadar hamle zamanlamasını öğrenmemiş? Yanlış anlaşılmasın. Ben bunlar sarı kart demiyorum. Ama bir savunmacı bu kadar göstererek faul yapmaz. Savunmacının yakın durması lazım. Yakın durduğu anlarda bu tip şarjlara girmesi lazım. Uzaktan girdiğin zaman hareket çok daha ağır gözüküyor. Ama aynı hareketi bir adım daha yakındayken yapmış olsan ortaya şüphe de çıkaramazsın, kart da çıkarmazsın. 

EĞİTİMİ TARTIŞMAK YERİNE HAKEMİ TARTIŞIYORUZ 

Bu çok genç yaşlardan öğrenilen bir şey. Daha çok tecrübesiz değil. Tecrübesiz değil. Bizim nerede ne eğitimi vereceğimiz konusunda çok eksiklerimiz var. Tabii ki çok iyi oyuncular yetiştiriyoruz. Ama bunlarda ciddi sıkıntılarımız var. Bunu tartışmamız lazım.

Bunu tartışmamız lazımken sarı kartı, hakem performansı tartışıyoruz. Tartıştığımız için iş büyüyor. İş büyüdüğü için hakem öldürüyoruz, yok ediyoruz. Yenisi geliyor, daha kötü hatalar yapıyor.