Savaş, siyaset, ekonomi, bilim ya da spor… Ortam karanlık bir sürece girip tıkandığında biri çıkıp ışığı yakıverir. Onun adı kahramandır. Beşiktaş’ın kahramanı Tayyip Taha oldu dün. Hem Valerien Ismael’i, hem de takımını ipten aldı.  

Giresunspor, Süper Lig’in en netameli takımlarından biri… Hayır hayır.. Zirvede stratejik hesapların içinde değiller. Ama yine de “Büyük”lerin başına büyük dert açan sıkıntılı bir yanları var.

Beşiktaş’ı Galatasaray’ı hem de İstanbul’da yenerlerken deplasmanda Trabzonspor’un da 1 puanını çaldılar. Puan kayıplarının sinir bozduğu bir dönemde Hakan Keleş’in yönetimindeki takıma dikkat etmek gerekiyor.

Bu girişe ek olarak… Beşiktaş üç maçı peş peşe galibiyetsiz kapadı..

Ismael’in canı sıkkın, Ersin Destanoğlu geçmiş yılların güven düzeyini yakalayabilmiş değil.

Önce Ghezzal, sonra Nkoudou sakatlanınca takımın ayarı da kaçtı. Onların yokluğunda Alli ve Redmond beklendiği kadar üretken olamadı.

Yine de takımı rahatlatan birileri var. Josef gibi, Tayyip gibi. Eh Gedson da idare eder. Tayfur’un maşallahı var. Weghorst desen, o her maçta elinden geleni yapıyor.

Sonrasında çarşıyı karıştıran bir 15. dakika… Beşiktaş duran topla gol fırsatı yakalıyor. Giresunspor kalesi önünde yoğun kalabalık ve itiş kakış var. O hengamede top kaleye giriyor. İtirazlar var… Yaşar Kemal Uğurlu anında golü verip santrayı gösteriyor… Hakem Giresunspor kuşatması altında… Sonra VAR merkeziyle konuşmalar… İş uzuyor. Ofsayt kuşkusu yerini beklenmeyen penaltı kararına bırakıyor. Weghorst topun başında. Sağ ayağıyla zayıf bir vuruş. Onurcan yemiyor bu dolmayı! 34’te yerde aradığı golü gökte buluyor Beşiktaş… Korner atışında Josef topu röveşata ile içeri çeviriyor. Emrecan’ın kafayla kaleye gönderdiği meşin yuvarlak dışarı yöneliyor ama orada Tayyip Taha var. Şık bir röveşata. Sihirli bir dokunuş… Hakçası bu klas gösterisi bir golü fazlasıyla hak ediyor.

Attila GÖKÇE / Milliyet